BIST 9.420
DOLAR 34,39
EURO 36,25
ALTIN 2.836,53
HABER /  GÜNCEL

Barzani'den çarpıcı açıklamalar

Milliyet Gazetesi yazarı Hasan Cemal, Kuzey Irak'ta, Mesut Barzani ile görüştü. Barzani, Kürt Devleti ve Kerkük hakkında birbirinden çarpıcı açıklamalarda bulundu.

Abone ol

KDP lideri Mesut Barzani, "Kerkük, Kürdistan'ın bir parçasıdır ve öyle kalacaktır. Bütün Irak Kürdistan'ı, bir bütün olarak federasyonun bir parçası olacak. İdari federasyona karşıyız" diyor Etraf yeşillenmeye, ağaçlanmaya başlamış. On yıl önce buralarda büyük bir çevre katliamı yaşanmıştı. Erbil, Selahattin ve Şaklava'da çam ağaçları kökünden kesilmişti. Sorduğunuz vakit, "Ne yapalım, yakıt yoktu. Yakacak hiçbir şey kalmamıştı ağaçlardan başka" yanıtı verilirdi. Selahattin, Erbil'e bağlı bir ilçe. Kürtçesi Mesif, tatil yeri. Kuzey Irak 1991'de Amerikan desteğiyle Kürtlerin kontrolüne geçince Mesut Barzani karargahını Selahattin'de, Celal Talabani aynı çevredeki Şaklava'da kurmuştu. Talabani sonra Süleymaniye'ye taşınmış ve Kuzey Irak'ta iki ayrı Kürt yönetimi hüküm sürmeye başlamıştı. Mesut Barzani dünkü sohbetimiz sırasında, "Birleşme çalışmalarımız sürüyor. Yeni Irak'ta tek bir Kürt yönetimi olacak" dedi. Ser'e Reş'teki saray Mesut Barzani ve bütün ailesi, Selahattin ve Erbil'e kartal yuvası gibi tepeden bakan Ser'e Reş'teki (Türkçesi Kara Tepe) saray benzeri malikanesinde yaşıyor. Feodal bir hava kendini hemen hissettiriyor. Mesut Barzani, 1946'da en büyük, en etkili Kürt aşireti sayılan Barzan'ın lideri Mustafa Barzani tarafından kurulan Kürdistan Demokrat Partisi'nin (KDP) başında. Saddam'ın düşmesinden beri hem 25 kişilik Irak Geçici Yönetim Konseyi'nin, hem de 9 kişilik Başkanlar Kurulu'nun üyeliğini yapıyor. Mesut Barzani'ye dün sabah ilk sorum, Irak'ta yaşanmakta olan istikrarsızlık ve kargaşa ortamı oldu. Barzani bundan Amerika'yı sorumlu tutarken özetle şunları söyledi: "Irak'ta çok büyük değişim meydana geldi. 35 yıllık bir rejim, bir dikta yıkıldı. Onunla birlikte devlet de yıkıldı. Böylece çok büyük bir boşluk meydana geldi. Bu konuda Amerika'yı önceden uyarmıştık. Savaş öncesi Londra ve Selahattin'de yapılan toplantılarda bir program üstünde anlaşılmıştı. Maalesef sonra bu programa uymadılar. Amerika kendini maalesef kurtarıcılıktan işgalci bir güç konumuna getirdi. Amerikan ordusu polis rolünü oynamaya başladı. Bu yanlıştı. Oysa, hemen bir Irak hükümeti ilan edilmeli, Iraklılar sorumluluk ve yetkiyle donatılmalıydı." Amerika'nın bunu yapmamış olmasını büyük bir yanlış olarak niteleyen Barzani şöyle dedi: "Amerika böylece altın değerinde bir zaman kaybetmiş oldu." Irak Geçici Yönetim Konseyi'nin tam bir yetkiye sahip olmadığını belirten Barzani, iki gün önce Koalisyon Güçleri'nin tepesindeki Paul Bremer'le görüştüklerini, Iraklılara daha çok yetki konusunu Bremer'in de artık ciddi olarak düşündüğünü sözlerine ekledi. Irak Yönetim Konseyi kukla mı? Barzani bu sorumu tabii hayır diye yanıtladı. Geçici Konsey'i oluşturanların çok uzun yıllar Saddam'a karşı mücadele ettiklerini, kukla olamayacak kadar deneyim, güç ve onura sahip olduklarını belirtti. Ama şunu da ekledi: "Realiteyi de görmek lazım. Yetkimiz tam değil. Birçok şey Amerika'sız olmaz tabii ki..." Irak'ın Amerika için yeni bir Vietnam da, Lübnan da olmayacağını, Irak'ta iç savaş da çıkmayacağını, bunların ancak diktatörlük altındaki bir rejimde yaşanabileceğini belirttikten sonra şöyle dedi Barzani: "Irak halkı bunca tecrübeden sonra böyle risklerin kendisi için nasıl fecaat olacağının bilincindedir. Ayrıca Amerika'ya şükranlarını sunuyor Irak halkı... Kürt halkı da Amerika'nın yaptığı desteği, diktadan kurtuluşun anlamını biliyor ve Amerika'ya şükran duyuyor." Barzani'ye göre, Irak bundan sonra ancak demokratik olmayan, çoğulcu olmayan, federal olmayan bir diktayla parçalanabilir; yoksa birliğini koruyacak Irak... Kürtler asli unsur Federasyon modeli ve Kerkük'ün bunun içindeki yeri, statüsü konusundaki bir soruma da özetle şu yanıtı verdi Barzani: "Irak'ta (vilayetlere dayalı) idari federasyona karşıyız. Birinci Dünya Savaşı'ndan sonra yapılan yeni devletin anayasasında iki asli unsur vardı: Araplar ve Kürtler... Yine öyle olmalı. Kürt bölgesi tek bir eyalet olmalı. Kerkük'ün kimliği Kürt'tür ve yeni Irak'ta Kürt bölgesi içinde yer alacaktır. Nasıl yönetileceği konusu ayrı bir konudur." Kerkük'le ilgili ikinci bir soru daha gelince, Barzani gülerek şöyle dedi: "Kerkük, Kürdistan'ın bir parçasıdır, nokta." Türkmenlerle ilgili bir sorum üzerine de şöyle devam etti: "Evet, Kerkük'te kardeşlerimiz var, Türkmenler var. Onların hak ve hukukuna saygılıyız, saygılı kalacağız. Gün gelecek hem nüfus sayımı, hem seçimler yapılacak nasıl olsa, o zaman rakamlarla ilgili gerçekler de ortaya çıkacak zaten..." Musul'a gelince... Özellikle Musul çevresinde Kürtlerin yaşadığı bölgelerin federasyonda Kürt eyaletine bağlanması gerektiğini söylerken, herhalde Musul'un Kürt eyaleti içinde bir adacık haline getirmeye ilişkin niyeti de galiba açığa vurmuş oluyordu. Seçimden yana değil Yeni Irak anayasasını yapacak meclisin nasıl oluşturulacağı konusunda görüş ayrılıkları bulunduğunu, Şiilerin seçim istediği, hatta Ayetullah Sistani'nin bunun için geri dönülmesi güç bir ayet yayımladığını söyleyince, Barzani şu yanıtı verdi: "Biz de seçimden yanayız. Ama bugünkü koşullarda çok güç ve zaman alıcı bir süreç. Önce bir de nüfus sayımı yapmak zorundasınız. Bunun yerine kısmen seçim - kısmen tayin (Amerikalılar da bunu savunuyor - HC) yöntemi olsa daha iyi." Ve şöyle devam etti Barzani: "Unutmayın, işler ne kadar uzarsa, işgal de o kadar uzar." Barzani şunu da belirtti: "Amerika eğer Irak'tan vaktinden önce ayrılırsa ülke kaosa düşer. Gelecek yılın sonuna kadar da birçok şey yapılabilir, ama her şey değil..." Kürtler Kerkük'ü hiç terk etmedi Barzani'ye bir soru daha sordum. Aynı soruyu on yıl önce kendisiyle Dohuk'ta yaptığım bir mülakat sırasında da sormuştum: "Yüreğinizde bir ideal olarak bağımsız Kürt devleti var mı?" "Elbette var!" diye yanıtlamıştı. 1993'teki soruma, "Peki, Kürt devletinin bugünkü koşullarda, konjonktürde imkanı var mı?" diye devam etmiştim. "Hayır yok!" demişti Barzani. Yine aynı soruları sordum. Aynı yanıtları alınca, dedim ki: "On yıl önce de aynı yanıtları vermiştiniz." Gülerek dedi ki Barzani: "On yıl sonra da sorarsanız, hiç kuşkunuz olmasın, yine aynı yanıtları alırsınız. Kürt ulusunun bir devlete sahip olması doğal hakkıdır. Bunu Ankara'daki görüşmelerimde de hep söyledim. Türk milleti de anlamalı ki, Kürt milleti vardır, kardeştir, dosttur, onu inkar ederek bir yere gidilemez." Bunun üzerine şöyle dedim: "Deniliyor ki: Irak'ta bir Kürt devleti kurularak Ortadoğu'da ikinci İsrail olacak. Kerkük de ikinci Kudüs... Ne diyorsunuz?" Rahatsız oldu bu sorumdan. Şöyle yanıtladı: "Bunlar yanlış bir zihniyetin ürünüdür. Ayrıca Kerkük, Kudüs olmaz. Kürtler Kerkük'ü hiçbir zaman terk etmediler ki..." PKK için siyasal çözüm Türkiye'nin Irak'a asker gönderme kararından vazgeçmiş olması Barzani'yi de memnun etmiş. Bunun gelecekteki ilişkileri olumlu etkileyeceğini, Türkiye'nin kendileri için ne kadar önemli ve büyük bir bölge ülkesi olduğunu, kardeş Türk milletine duydukları saygıyı özellikle belirtti. PKK - KADEK'e gelince... Irak topraklarının PKK tarafından kullanılmasına öteden beri karşı çıktıklarını, bugün de bu tutumlarının değişmediğini söyledikten sonra şu eklemeyi yaptı sözlerine: "Bu sorun yirmi yıldır silahlı çözülmedi, siyasal olarak çözülmeli..." KAYNAK: MİLLİYET