Barzani dost muydu?
Barzani denilen çete reisi “Türkiye Kerkük’e karışırsa, biz de Diyarbakır’a karışırız” demiş... Ağzı olan konuşuyor derler ya, işte tam o cinsten bir açıklama... Tabi ki, bu açıklamayı Barzani’nin tek başına söylediğini düşünmek en büyük safdillik olur. Barzani’ye bu açıklamayı yaptıran, ABD’dir. Yani Barzani maşasının sapı ABD’nin elindedir. Bunu artık sağır sultan bile biliyor. Peki, bizim devlet adamlarımız bilmiyor mu? Valla bilmiyorlarsa, o onların suçu... Bunu bilmek için alim filan olmaya gerek yok. Kahin olmaya da gerek yok. Siz bu adamın yaptıklarına bakın yeter...Konu MGK’da masaya yatıracak ve Barzani’ye açık ve net bir şekilde “Düşman muamelesi görürsün” mesajı verilecek.
Gerçekten bu adam şimdiye kadar dost muydu da şimdi düşman oldu? Bu çete reislerine bir zamanlar Türkiye pasaport vermedi mi? Bunların dünya ile irtibatlarını Türkiye sağlamadı mı? Saddam’ın zulmünden kaçan mültecilere Türkiye kucak açmadı mı? Habur sınır kapısı ile bu uydurma kukla devletçiği Türkiye beslemiyor mu?
Biz yazmıştık, söylemiştik demek bir yazar için şık durmayan bir hitap. Ama bunları sadece biz değil bu konuda yazı yazıp kalem oynatan herkes söyledi. Ama bunların güçlenip palazlanmasını ne yazık ki Türkiye sağladı.
Peki bizim MGK’daki açıklamamızdan sonra Barzani bu küstahlıklarına son verecek mi? ABD sus derse susacak, konuş derse konuşacak. Onu o zamanki durumu belirleyecek. Barzani’nin açıklamaları sadece Kerkük’le sınırlı değil. Kuzey Irak’ta Kürdistan devletinin 10-15 yıl içinde kurulacağını da belirtiyor. Şimdiki şartlarda bağımsız devlet kurmanın mümkün olmadığını ifade ediyor ve 10-15 yıl sonra bunun mümkün olabileceğini söylüyor. Yani zaman ve zemini iyi ayarlamaya çalışıyor. Açıkça, devletle ilgili müesseselerin kurulması çabası içinde olduklarını da gizlemiyor. Ayrıca bu eşkıya bozuntusu “Türkiye’nin sorununun Kerkük ve PKK olmadığını, Türkiye için sorunun Kürt milletinin varlığı olduğunu” da iddia ediyor.
Ah ne günlere kaldık. Artık Türkiye’ye eşkıya akıl verir ve meydan okur hale geldi. Dahası bu çete başının açıklamasından hemen sonra 2 gün içinde 9 şehit verdik. Sırtını Amerika’ya dayayıp açıklamalar yapan bu eşkıyaya kim nasıl cevap verecek göreceğiz. Ama şunu da artık açık ve net bir şekilde ortaya koymak lazım: ABD, bölgede Türkiye’ye karşı olan bütün grupları net bir şekilde destekliyor.
Türkiye’nin Irak özel temsilcisi Büyükelçi Oğuz Çetinkol’un da ABD’ye giderek, Barzani’nin söylemleriyle ilgili Ankara’da artan rahatsızlığı iletmesi ve “Türkiye gerekeni yapar” mesajını iletmesi bekleniyormuş.
Çok geç kalınmış bir mesaj... Artık, Türkiye gerekeni yapar söylemlerini bırakıp, gerekeni yapma zamanıdır. Biz gereğini yapmadığımız müddetçe, her gün şehit haberleri gelmeye devam edecek. Artık Türkiye’nin karşısında PKK terör örgütü değil, bir terör devleti var. Terör devletleşiyor. Onu görün artık. Türkiye’nin oyalanacak vakti yoktur. Türkiye’yi hep böyle oyalaya oyalaya bu hale geldi bu mesele...
Eğer daha fazla zaman kaybedersek burada bir terör devletinin kurulması kaçınılmaz olacaktır. Bu bölgenin Türkiye devletince resmen tanınması için de basında yoğun bir çalışma başlatıldı. Bunu da ibretle seyretmekteyiz.
Türkiye’nin geleceğini karartmaya kimsenin hakkı yoktur. Ama bu gelişmelere seyirci kalmak Türkiye’nin geleceğini yok etmek manası taşır.
Artık insanımız laf değil, iş görmek istiyor. Milletimiz bu alçak saldırılara karşı ne yapılacaksa yapılsın istiyor.
Bir çete lideriyle bile başa çıkamayan bir Türkiye görüntüsü bu ülkeye yapılabilecek en büyük haksızlıktır.
Basiretsiz politikacıların koskoca ülkeyi ne hale soktuklarını artık herkes görmelidir.
Evet, artık millet sonuç görmek istiyor, “SONUÇ”... Laf değil...