BIST 9.627
DOLAR 35,21
EURO 36,68
ALTIN 2.955,99
HABER /  GÜNCEL

Barselona Tahriri'nde umut havası

Altuğ Akın'ın, İspanya'da bir haftadır yaşanan gösterilere ilişkin izlenimleri.

Abone ol

İspanya'da havaların iyiden iyiye ısındığı ve ülkeye gelen turist sayısının iyice arttığı bugünlerde, Barselona şehrinin merkezindeki en büyük meydanın girişine acemice asılmış bir tabela, kimsenin dikkatinden kaçmıyor:

"Tahrir Meydanı'na hoşgeldiniz!"

Barselona tarihinde hayati bir anlama sahip olan Katalunya Meydanı'nın artık Tahrir Meydanı olarak anılmasının sebebi, meydanı dolduran binlerce kişinin Mısır'da Mübarek rejimini deviren halk isyanından ilham almış olmaları.

Barselonalılar da Mısırlılar'ın yaptığı gibi günlerdir meydandan ayrılmıyorlar, buraya kurdukları çadırlarda sabahlıyorlar ve ülkede süregelen politik düzene karşı öfkelerini kalıcı bir harekete dönüştürmeye çalışıyorlar.

Gerçek demokrasi, hemen şimdi!

Yanından geçtiğim kırmızı bir çadırın girişine asılmış, el yapımı pankartta ifade ettikleri gibi "hemen şimdi, gerçek demokrasi" istiyorlar.

"Gerçek demokrasi, hemen şimdi!", İspanya'da 22 mayıs günü yapılan yerel ve bölgesel seçimlerden bir hafta önce, başta Madrid olmak üzere, ülkenin dört bir yanında ortaya çıkan protesto hareketinin adı.

İnternet üzerinden örgütlenen hareket, İspanyollar'a 15 mayıs pazar günü, yaşadıkları şehirlerde öncelikle sokaklara çıkmaları, ve ardından büyük meydanlarda toplanmaları çağrısı yaptı.

Hedeflenen, seçimler öncesinde ülkeye hakim iki partili politik sistemin işlemediğinin, halkın isteklerini yansıtmadığının ve dahası gerçek demokrasi olmadığının yüksek sesle ancak şiddet içermeyen bir biçimde dile getirilmesiydi.

İlk günkü çağrı büyük bir karşılık buldu, ve başkent Madrid'in El Sol Meydanı başta olmak üzere, onlarca İspanyol şehrinin meydanı, binlerce öfkeli insanla doldu.

Los Indignados - Öfkeliler

Barselona'da ilk gün toplanan kitle, çoğunlukla 25 yaşın altındaki gençler, daha sonra ise orta yaşlılar ve emeklilerden oluştu.

Bu tablo hemen hemen tüm şehrilerde aynıydı.

Sokağa inen İspanyollar'ın ortak noktası ise öfkeli olmaları idi.

Zira, gençler arasında işsizliğin yüzde kırklara vardığı, tasaruf önlemleri sebebiyle maaşların dondurulduğu ya da bankalardan aldığı ev kredisini ödeyemediği için evsiz kalanların hemen her gün haber olduğu ülkede, öfkeli insanlara rastlamak hiç de zor değil.

Bu yüzden, İspanyol basınının kendilerini tanımlamak için kullandığı sıfatı hemen sahiplendiler: Los Indignados, yani Öfkeliler.

'Devrim yeni başlıyor'

İlk günkü ciddi kalabalığın devamlılık gösterip göstermeyeceği ise kısa sürede belli oldu. Seçim kurulunun Madrid ve bazı başka şehirlerdeki meydan işgallerini yasa dışı ilan etmesine rağmen kalabalıklar azalmadı, aksine artarak daha düzenli bir hal aldı.

Seçimden bir gün önce, Barselona'ndaki meydan işgaline destek veren ve elindeki Franko karşıtı Cumhuriyetçi İspanya bayrağını gururla taşıyan, 66 yaşındaki Emili'nin bana söylediği gibi 'Devrim yeni başlıyor'du. Öfkeliler'in seçim konusundaki tavrı ise netti.

İktidardaki merkez sol İşçi Partisi de, muhalefetteki merkez sağ Halk Partisi de onları temsil etmiyordu. Hatta bu partiler, ülkedeki demokrasi görünümündeki çarpık siyasi sistemin mimarıydılar.

Öfkeyi eyleme dönüştürmek

Seçimlerde iktidar partisi büyük bir yenilgi yaşayarak, oylarını yüzde on oranında yitirdi, Barselona gibi hakimiyet alanlarını da.

İspanyol basını, ülkeyi kaplayan protesto gösterilerinin, merkez sol seçmeni etkilediği, merkez sağın işini kolaylaştırdığı yorumunda birleştiler.

İşgalciler ise medyayı olan biteni ve dahası gerçek demokrasiyi anlayamamakla suçluyorlar.

Onlar halen meydanlardalar ve kurdukları komitelerle öfkelerini eyleme geçirmenin hazırlığını yapıyorlar.

Barselona'da katıldığım toplantılardan birinde dile getirildiği gibi gerçek demokrasiyi yaşıyorlar, inşa ediyorlar.

Bundan sonra ne olacak?

Barselona'ndaki eylemcilere destek vermek için işgalin onuncu gününde onları ziyaret eden, Güney Amerika edebiyatının yaşayan en önemli isimlerinden Uruguay'lı muhalif Eduardo Galeno'ya kulak verebiliriz:

''Bundan sonra ne olacağını bilmiyorum ve çok da önemsemiyorum. Benim için önemli olan şu an neler yaşandığı.''

''Şu an İspanya'da, başka bir dünyanın mümkün olduğuna inanan insanlar, kendilerine sunulan sahte demokrasiyi reddediyorlar, gerçek demokrasi istiyorlar. Havada umut kokusu var, bu yeter de artar.''