BIST 9.390
DOLAR 34,43
EURO 36,28
ALTIN 2.837,00
HABER /  GÜNCEL

Barolar statükoyu bıraksın

Yeni adli yılın açılışı dolayısıyla Hukukun Üstünlüğü Derneği yazılı bir açıklamayla baroların statükoyu savunmak yerine çözüm üretmelerini istedi.

Abone ol

Hukukun Üstünlüğü Derneği Genel Başkanı Avukat Süleyman Arslan yazılı bir açıklamayla hukuk sistemini ve çözüm yollarını değerlendirdi. Arslan'ın açıklaması şöyle: Ülkemizde, hukuk ve hukuk mesleği alanında çok ciddi sorunlar mevcuttur. Bu sorunlara yönelik çağdaş, bilimsel ve toplumsal gerçeklere dayalı çözümler üretmek yerine; ideolojik, slogana dayalı halkın talep, ihtiyaç ve beklentileri ile ilgisi olmayan ve sadece muhalefet etme düşüncesiyle üretilen görüş ve eylemler, hukuka ve hukukçuya saygıyı yok edici ve onu yıpratıcı bir sonuç doğurmaktadır. Barolar tüm faaliyetlerinde bu hassasiyetleri gözetmelidirler. Bazı baro yönetimleri ve Barolar Birliği’nin hukuka ve hukukçuya sahip çıkmak adına yaptıkları ve büyük oranda mevcut siyasi iktidarı hedef alan eylem ve uygulamaları, bir hukuki mücadele olmaktan öte toplum iradesini kabullenememe görüntüsü vermektedir. Mevcut hükümetin hukuk alanındaki tüm icraatlarının savunucusu olmamakla ve ihtirazi kayıt hakkımızı saklı tutmakla beraber, daha önceki iktidarlar döneminde aynı tip sorunlar fazlasıyla mevcut olduğu halde o zamanlarda bu kadar tepki verilmemesini başka türlü izahta zorlanmaktayız. GERÇEK ADALET OLMADAN HUZUR OLMAZ! Haksızlık, zulüm, ayırımcılık, gelir dağılımındaki dengesizlik, güven duygusundan yoksunluk gibi tüm olumsuzlukların temelinde, gücü elinde bulunduranların gerçek adaleti anlamaması, kavramaması, benimsememesi veya uygulama iradesini göstermemesi yatmaktadır. Hukuk sadece bir sınıf veya zümrenin arzu, ihtiyaç ve ihtiraslarını karşılama aracı değildir. İnsanların en temel hakları olan eğitim, düşünce ve inanç hürriyetleri alanında bile kısıtlama ve çifte standartların yaşandığı bir ülkede adalet tesis edilemez. Sırf inancı gereği taşıdığı kıyafeti nedeniyle ülkemiz insanlarının hukuku öğreneceği fakültenin dahi kapısından geri çevrilmesi veya mesleğini icrasına fırsat verilmemesi gerçek adalet anlayışıyla bağdaşır bir durum değildir. İNSAFLI, BİLGİLİ VE CESUR HUKUKÇULAR OLMADAN ADALET GERÇEKLEŞMEZ! Hukuku uygulama konumunda olanlar, herşeyden önce hakkaniyet ve insaf duygusuna sahip olmalı ve bunu içtenlikle uygulamalıdır. Ayrıca hukukçular; hukukun temel ilkelerine, hukukun üstünlüğü ilkesine, temel hak ve hürriyetlere, evrensel hukuk kurallarına tam bir vukufiyetle hakim olmalıdır. Nihayet gerçek hukukçu, tüm bu birikimlerini, kendi inanç ve ideolojisi dahil, her türlü iç ve dış etkiden uzak; cesurane, objektif ve istisnasız bir şekilde uygulamalarına yansıtmalıdır. HAKİM VE SAVCI AÇIĞI HIZLA KAPATILMALIDIR. Bugünkü kadrosuyla yargı ancak günübirlik ve acil problemlerin çözümüyle uğraşabilmekte ve gerçek adalet ile hukukun üstünlüğünü sağlama ve hukukun gelişimine katkıda bulunabilme imkanından yoksun bulunmaktadır. Bu fiili engel derhal kaldırılmalı, hakim ve savcı açığı kapatılmalıdır. Bu konuda siyasi iktidarlar desteklenmeli, yersiz ve asılsız kadrolaşma iddiaları ile iktidarların bu meselenin üzerine eğilmeleri engellenmemelidir. Hukuki kaygılardan uzak, sırf ideolojik ve marjinal mülahazalarla ve kötü niyetle propaganda yapan kişi ve kurumlar da hükümetçe dikkate alınmamalıdır. Siyasi irade tarafından, adaletin daha hızlı bir şekilde gerçekleşmesi için gerekli hukuki reformlar kararlılıkla ve süratle tamamlanmalıdır. HUKUK HERKES İÇİN GEREKLİDİR. Bizler, hukuk mesleğine ilişkin sorumluluğumuzu yüreğimizde hissediyoruz. Biz, doğru nereden ve kimden gelirse gelsin destek olmaya, yanlış kimden ve nereden gelirse gelsin karşı çıkmaya ve engel olmaya kararlıyız. Tüm meslektaşlarımızı da sorumluluğunun bilincinde olmaya; hukukun her yönüyle üstün tutulduğu ve hakim olduğu örnek bir ülke olmak için üzerimize düşen görevleri yerine getirmeye; kimseye haksızlık yapmamaya ve kimsenin haksızlığına göz yummamaya davet ediyoruz.!