Baro seçiminde Kürt avukatlar sürprizi

İstanbul Barosu'nda avukatlar 6 gruba ayrıldı. İlk defa Kürt avukatlar ayrı bir gurup halinde seçime katılıyor

2010 yılı sayımıyla dünyanın en büyük barosu unvanına kavuşan İstanbul Barosu, başkanını arıyor. Bu hafta sonu yapılacak genel kurulda renkli pek çok simayı listelerine alan 6 grup yarışacak. İşte en büyük baronun adayları ve vaatleri...

Muammer Aydın üçüncü kez aday

İki dönemdir İstanbul Barosu Başkanlığı’nı yürüten Muammer Aydın, 3’üncü kez ekibiyle aday oldu. “Güçlü avukat, ilkeli baro” sloganıyla yola çıkan Aydın öncülüğündeki Önce İlke Çağdaş Avukatlar Grubu bu yıl da ön seçim yaptı, en yüksek oyu Ali Rıza Dizdar aldı. 12 Eylül sonrası idamlık solcuların davalarını üstlenen avukat Dizdar, Ergenekon davası tutuklu sanığı Tuğg. Levent Ersöz’ün vekili olarak da tanınıyor. 2 yıldır yönetimde bulunan grup, yeni dönemde yeni bir baro binası, CMK ücret sistemi, aidat ücretlerinin düşürülmesi, kadın hakları ve adli yardım çalışmalarını hayata geçireceklerini taahhüt ediyor. Aydın’ın başkanlığındaki baro geçen yıl, İmam Hatip Liselilere üniversitelere girişte katsayı uygulamasını kaldıran YÖK kararıyla ilgili Danıştay’a yaptıkları 2 başvuruyu da kazanmıştı.

Çağdaş Avukatlar

Önce İlke Çağdaş Avukatlar Grubu, bu yıl seçimden hemen önce bölündü. Siyasi tartışma programlarının yükselen yıldızı, Galatasaray Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Ümit Kocasakal, Aydın grubunu cemaat mensubu olduğu öne sürülen 2 avukatı listeye almakla, tepkiler üzerine bu 2 ismi son anda listeden geri çekmekle suçlayarak gruptan ayrıldı, seçime yeni bir listeyle girme kararı aldı. Aynı isimle seçime girecek grup, “İlkene sahip çık” sloganını kullanıyor. Geçmişte İstanbul Barosu’na başkan adayı olmuş emekli asker Başar Yaltı ismi dikkat çekiyor.

Yeniden çağdaş baro

Çağdaş Avukatlar Grubu bu yıl yaptığı ön seçimde Kemal Aytaç’ı başkan adayı olarak belirledi. Yücel Sayman’ın başkan olduğu dönemde baroda yönetim kurulu üyesi olan, pek çok hukuk derneğinde görev alan, hukuk dergisi çıkaran deneyimli avukat Aytaç, yine deneyimli bir kadroya sahip. Listede öne çıkan bir isim, Antalya Barosu’nun 2009 yılı Hukuk ve İnsan Hakları Savunucusu ödülünün sahibi Ömer Kavili. Başkan adayı Aytaç, “Hukuka aykırı iş yapan kim olursa olsun, ister cemaat, ister asker isterse iktidar, karşısına dikileceğiz” diyor. “Yeniden çağdaş baro” sloganıyla yola çıkan grup, CMK ücretlerinin asgari ücret seviyesine çıkarılmasını, CMK 250 kapsamındaki özel yetkili savcılık ve mahkemelerle, gizli tanık uygulamasının kaldırılması için mücadeleyi hedefleri arasında sayıyor.

Başka baro mümkün

Yarıştaki bir başka grup da Mustafa Kemal Güngör öncülüğündeki Katılımcı Avukatlar (KAV). Listede daha önce baro başkanlığına adaylığını koyan deneyimli isim Mebuse Tekay yönetim kurulu üyesi adayı. “Bir başka baro mümkün” sloganıyla yola çıkan grup yönetim anlayışını, “Yönetim anlayışımızın temelinde katılımcılık, temsilde adalet, danışma, şeffaflık, hesap verme, dayanışma, iş ve güç birliği ile bilimsel yaklaşım olacaktır” diye ifade ediyor.

Kürtler baro seçiminde de ayrıldı

Kürt avukatlar bu yıl ilk kez ayrı bir grup olarak seçime giriyor. Özgürlükçü Hukuk Platformu’nun başkan adayı Feyzi Çelik. Çelik’in listesinde Abdullah Öcalan’ın İmralı savunmalarındaki ilk avukatı Doğan Erbaş ile uyuşturucu kaçakçısı Urfi Çetinkaya’nın avukatı Hatip Mercan da bulunuyor. “Edi Bese! Yeter Artık!” sloganını kullanan grup, “Militarist ve darbeci anlayışları savunan değil, hukuku savunan bir baro” sloganıyla yola çıkıyor.

Muhafazakâr listede

Muhafazakâr avukatları Satılmış Şahin’ın başkan adaylığında Hukukun Üstünlüğü Platformu temsil ediyor. Şahin’in kullandığı, “Üstünlerin hukuku değil, hukukun üstünlüğü” sloganı, Ak Parti hükümetinin Anayasa değişikliği referandumu sürecinde kullandığı slogan ile aynı. Grubun listesinde dikkat çeken isim Reşat Petek. Yöneticileri mahkûm olup hapis yatan YİMPAŞ’a bağlı şirketlerde yönetim kurulu üyeliği yapan Petek, Yozgat eski cumhuriyet başsavcısı ve başsavcılığı döneminde YİMPAŞ ile ilgili suç duyuruları konusunda gereğini yerine getirmemekle suçlanmıştı.