ABD Dışişleri Bakanlığı sözcülerini topa tutan Sabah yazarı Mehmet Barlas pek alışık olmadığımız bir diplomasi eleştirisi yaptı.
Abone olİNTERNETHABER.COM
ABD Dışişleri Bakanlığı'nın Türkiye gündemine dönük açıklamalarını köşesinde yorumlayan Sabah si yazarı Mehmet Barlas günün en ilginç eleştirilerinden birine imza attı.
SARIŞIN-KUMRAL-GEVEZE!
AK Parti cemaat savaşı ve Okmeydanı'nda yaşanan protestolar ile polis şiddeti konusunda ABD Dışişleri Bakanlığı sözcüleri Marie Harf ve Jen Psaki'nin açıklamalarını eleştiren Barlas "ABD Dışişleri'nin sarışın, kumral ve geveze sözcüleri..." diyerek pek alışık olmadığımız bir diplomasi eleştirisi yaptı.
İşte Barlas'ın yazısındkai ilgili bölüm:
"Taraflar"a itidal çağrısı
Diyelim ki birileri ellerine silahları ve molotof kokteyllerini alıp, Okmeydanı'nda polislere saldırmışlar... O anda Washington'da birileri ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Marie Harf'a "Türkiye'de Okmeydanı'nda olup bitenler hakkında Amerika ne düşünüyor" diye soruyorlar.
Bu kadıncağız "Bunu bana soracağınıza Pensilvanya'daki Kainat İmamı'na sorsanıza" demeyi akıl edemiyor... Okmeydanı'ndaki şiddet eylemlerini "Protesto" olarak niteliyor ve "Bu protestolara katılma ve yanıt verme noktasında tüm tarafları itidale ve şiddetten kaçınmaya çağırıyoruz" diye konuşuyor.
Sarışından kumrala...
Durum hep böyle... Diyelim ki Türkiye'de yönetim "Paralel Örgütlenme"nin polise ve adliyeye sızmış ajanlarını temizlemeye çalışıyor... O anda hemen birileri yine Washington'da ABD Dışişleri Bakanlığı'na koşuyorlar... Bu defa karşılarına sarışın Marie Harf yerine yardımcısı kumral Jen Psaki çıkıyor sözcü olarak... Ona "Emniyet ve yargıdaki görevden alma ve atamalarla ilgili olarak Amerika ne düşünüyor" diye soruyorlar. Asili gibi bu vekil kadıncağız da "Bu konuda asıl Pensilvanya'daki beyefendi ne düşünüyor" diye sormayı akıl edemiyor... "Bu görevden alma ve atamalarla ilgili olarak Türkiye'deki tüm taraflarla görüşmelerimizi sürdürüyoruz" diye cevap veriyor.
Ya biz de yapsaydık...
Washington'da oturup Türkiye dahil tüm ülkelerin sorunları hakkında ahkam kesmek herhalde keyif veren bir iş olmalı... Hükümete de, sokaklarda eylem koyan silahlı teröristlere de, paralel örgütün görevlilerine de "Taraflar" olarak bakıp, bu tarafları itidale davet etmek mantığını mesela Türk Dışişleri Bakanlığı sözcüleri Amerika'ya yansıtsalardı, acaba nasıl olurdu?