Sabah Yazarı Mehmet Aköz, Mehmet Barlas'ı tavla oynamaya Şükrü Saraçoğlu'na davet etti. Bugünkü yazısında çağrıda bulunduğu Barlas bakalım nasıl cevap verecek;
Abone olFenerbahçe-Schalke maçından izlenimler.
Fenerbahçe-Schalke 04 maçını SABAH'ın Kadıköy Şükrü Saracoğlu Stadı'ndaki locasından izledim. İşte birkaç not:
*Eski yıllarda, gerçek futbolseverler, G.Saraylı olmasa da, Hagi'yi ve Avrupa takımlarını seyretmek için Ali Sami Yen Stadı'na giderdi. Şimdi Şükrü Saracoğlu'na geliyorlar. Koridorlarda çok sayıda G.Saraylı ve BJK'li arkadaşa rastladım.
*Stattaki localar el yakıyor. Dolayısıyla bunları işadamları kiralıyor. Localarda iki tip kıyafet hemen göze çarpıyor: İşten çıkıp gelen, takım elbiseli, kravatlı, gıcır ayakkabılılar ve sarılacivert formalı, kaşkollu, spor giysililer... Ortak 'aksesuarları' puroları ve bodrum katındaki cipleri! Şükrü Saracoğlu localarında Avrupa maçı seyretmek artık bir prestij göstergesi haline geldi.
*Bazı localarda maçtan önce ve devre arasında son derece iddialı tavla partileri oynanıyor. 'Yancı'ların 'Kıracağına şeş kapısını alsaydın ya...' türü müdahaleleriyle bu karşılaşmalar da acayip heyecanlı oluyor. Tavlanın şanstan ibaret bir oyun olduğunu sanan G.Saraylı Mehmet Barlas gelsin de, hem iyi stat nasıl olur, hem de iyi tavla nasıl oynanır görsün. Bekleriz!
*Geçenlerde bir haber vardı: BJK taraftarı son derbide 132 desibel gücünde bağırarak dünya rekoru kırmış. Elimde ölçüm aleti olmadığı için F.Bahçe taraftarının çarşamba gecesi çıkardığı sesin gücünü bilemiyorum ama tek kelimeyle 'korkunçtu'. Yani: Koroya katılanlar için 'muhteşem', katılmayanlar için 'ürkütücü'. Ve işin güzel yanı: Bu dev koro küfür etmiyor!
*Fener seyircisi her şeyin farkında! Maçı gayet iyi okuyor. İkinci yarının başından itibaren Schalke dalga dalga saldırmaya başlayınca... Birçok seyirci hançerelerini yırtarcasına, "Uyuma Daum, gol geliyor..." diye bağırdı. Derken durum 1-1 oldu. Aynı seyirciler bu kez "Tuncay! Tuncay!" diye tempo tutmaya başladı. Ancak Daum hamle yapmakta gecikti, 3 dakika sonra F.Bahçe ikinci golü yedi. Ve Daum, Tuncay'ı oyuna alarak biraz olsun dengeyi sağladı.
*Bu vesileyle 'tribünde yardımcı bulundurma' konusuna da değinelim. Fatih Terim, Arnavutluk maçında yardımcısı Şifo Mehmet'i (Özdilek) tribüne oturtarak karşılaşmayı 'yukarıdan' izletti. Şifo, yorumlarını, uyarılarını, aşağıya, diğer yardımcı Oğuz Çetin'e telsizle iletti. Doğru teknik yönetimin bu olduğunu Başkan Aziz Yıldırım yıllardır söylüyor. Daum ise kulübede oturarak futbolcuların bacaklarını seyretmekle yetiniyor. Dolayısıyla seyircinin çoktan gördüğü hataları geç kavrıyor, geç reaksiyon veriyor. Onun da çağdaş teknolojinin verdiği bu imkândan yararlanması gerekiyor.