BIST 9.627
DOLAR 35,21
EURO 36,64
ALTIN 2.958,61
HABER /  RAMAZAN

Barışmak için en güzel bahane!

Spiritüel Yaşam Uzmanı Gülden Üner, küslerin barışması için en güzel bahanenin bayramlar olduğunu söyledi.

Abone ol

En çok çocukları sevindirse de bayramlar aslında yetişkinler için de, pozitif enerjinin yaratıldığı en özel günlerdir.

Sevenlerin bir araya geldiği, bolluk ve şefkatin en çok hissedildiği günlerden olan bayramların, küslüğü bitirmek için en güzel bahaneler olduğunu ifade eden Spiritüel Yaşam Uzmanı Gülden Üner, “Bayramlar kişinin kendi ruhuyla ve yaratıcısıyla birliğini temsil eder. Bu birlik hissi kutlamaya değerdir” diyor

“Nerede o eski bayramlar” deriz, “eski tadı tuzu kalmadı bayramların…” Kimimiz hissetmesek de özgürleşmek, birey olmak adına, bayramlar özellikle çocuklar ve yaşayanlar için hala aynı duyguları ifade ediyor. Küslerin barıştığı, sevenlerin bir araya geldiği, rahmet ve şefkat dolu günlerin en değerlilerinden biridir bayramlar. En çok da küslerin barıştığı günler… Spiritüel Yaşam Uzmanı Gülden Üner, ramazan ayı boyunca tutulan orucun ruhumuzun yüceliğini keşfetmemizi sağladığını belirterek “Ramazan ayı, ben denilen varlığın zenginliğini, sınırsızlığını ruhsal olarak hissetmemizi sağlıyor. Bu durumun yarattığı neşe ve coşku bizim için bir kutlamaya dönüşür ve biz bunu bayram ilan ederiz.”

Gülden Üner, milli ya da dini olarak kutladığımız bayramların kültürel ve milli değerlerimizle ilgili olmasına karşın, bayramın kelime kökeninin zenginlik, yücelik, kutluluk anlamları taşıdığını anımsattı.
“Bir insan ruhun hareketlerinin farkına vardığında yani zihnin karmaşık düşünce yapısıyla hareket etmeyi bırakıp içsel keşiflerle kendine doğru yol aldığında, kendini tanımaya başladığında kutlamaya değer deneyimler yaşar” diyen Gülden Üner, ramazan ayı boyunca oruç tutarak nefsimizi terbiye etmeyi öğrendiğimizi, bunun da ruhumuzun yüceliğini keşfetmemizi sağladığını belirtti. Üner “Ben denilen varlığın zenginliğini, sınırsızlığını ruhsal olarak hissetmemizi sağlıyor. Bu durumun yarattığı neşe ve coşku bizim için bir kutlamaya dönüşür ve biz bunu bayram ilan ederiz.”

KİŞİNİN YARATICISIYLA BİRLİĞİ

Tüm dinlerde kutlanan bayramların anlamının kişinin kendi ruhuyla ve yaratıcısıyla birliğini temsil etmesi olduğunu ifade eden Gülden Üner, “Bu birlik hissi kutlamaya değerdir” diye konuştu.
Küslüğe neden olan durumların ise çoğunun zihinsel olduğunu anımsatan Gülden Üner, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Zihinsel yapımız abartılı, çarpık ve genelleme ilkeleriyle gerçeklik algımızı tamamen çarpıtabilir. Çoğu zaman insanlar kendi düşüncelerinin esiri olarak birilerine kızar ve küserler. Klasik anlamda kutlama günleri, bayramlar herkesin bir araya geldiği çok özel anlardır ve bu anlar zihnin hapishanesinden çıkış için de vesiledir. Herkesin bir arada olduğu anlarda pozitif enerji alanı genişler, bu genişleyen enerjinin olumlu etkisinden yararlanmak ve küslüğü bitirmek için en güzel bahanelerdir aslında.”

KÜSLÜK YÜKÜYLE YAŞAMAYIN

Küs olarak kaldığımızda içsel dünyamızda o kişiye karşı sürekli negatif enerji çalıştırdığımıza ve bunu büyüttüğümüze dikkati çeken Gülden Üner, şöyle devam etti:

“Bunun zararını görecek olan tek kişi de aslında kendimiziz. Eğer biri ile küsmüş ve konuşmuyorsanız buna ait yükleri taşıyıp kendinizi hasta edecek boyuta getirmek yerine kendinize hemen şu anı bayram ilan edin ve o kişi ile kendinizi ifade edecek konuşma ortamı yaratarak bu küslüğü bitirmenin adımını atın. Belki o sizin isteğinize cevap vermeyecek bunun hiç önemi yok, önemli olan sizin bu yükle yaşamamanız. Ona barışma adımı atarak pozitif enerjiyi harekete geçirirsiniz ve mutlaka bu olumlu niyetin karşılığını alırsınız.”

ÇOCUKLARIN ZİHNİ KİRLENMEMİŞ 

“Çocuk zihni kirlenmemiş, saf bir zihindir” diyen Gülden Üner, bayramların çocuklar için ne anlama geldiğini şu sözlerle ifade etti.

“Dolayısıyla çocuk için birliğin hissedildiği her an her durum zaten bayramdır. Onlar bu coşkuyu en iyi hisseden ve yaşayanlar oluyorlar çoğu kez. Çocukların olanı saf bir şekilde alma, kabul etme ve yaşama tarzı bizim içinde daima örnek olmalı. Ruhumuz tıpkı çocukluğumuzdaki gibi her an sevgiyi, yaşama sevincini her an hisseder aslında.”