Bari şehitlerden, gazilerden utansaydın
Seçim sonrası anket şirketlerinin yaptığı araştırmalar, seçmen eğiliminde ilginç değişiklikler olduğunu haber veriyor.
Seçim sonrası anket şirketlerinin yaptığı araştırmalar, seçmen
eğiliminde ilginç değişiklikler olduğunu haber veriyor.
Sonuçlara bakılırsa başka partilere oy verenler, ortaya çıkan tablo
sonucu AK Parti'ye oy vermediği için pişmanlık duyduğunu
gösteriyor. "Erken veya tekrar seçim olursa oyumu AK
Parti'ye veririm" diyenlere bakılırsa, bugün bir seçim
olması halinde AK Parti tek başına iktidara geliyor.
Bu sonuçlar ne kadar doğru bilemem...
Eğer bir anket sayılacaksa benim çevremde de bu görüşte olan çok
insan olduğunu söyleyebilirim. Yüzyüze görüştüklerim de, sosyal
medya üzerinden mesaj gönderenler de anlaşmış gibi aynı şeyi
söylüyor:
"AK Parti'nin burnu sürtsün diye cezalandırmak istedik. Ucu
ucuna iktidar olursa ders alacağını düşünmüştük ama böylesi bir
sonuç beklemiyorduk."
Bu sonuçlara ve pişmanlık ifadelerine ne kadar güvenilir, orası
ayrı. Çünkü seçim atmosferi bambaşkadır. O atmosferde AK Parti'nin
yapacağı yeni bir hata herşeyi ters yüz edebilir. Ya da
Diyarbakır'da patlayacak yeni bir bomba seçimin gidişatını
değiştirebilir.
Yalnız şu gerçeği gözardı edemeyiz. Bir koalisyon kurulsa da
kurulmasa da Türkiye her halükarda erken seçime gidecek.
Bunun kaçarı yok!
Ahmet Davutoğlu dışındaki liderlerin yaptığı açıklamalara
bakılırsa, koalisyonun kurulmaması, kurulmasından daha iyi
gibi...
Şayet kulislerden sızan bilgiler doğruysa MHP 9 bakanlık, 3
Başbakan yardımcılığı istiyor. İstekleri bununla da bitmiyor. 17/25
Aralık dosyası yeniden açılacak, 4 Bakan'ın Yüce Divan'a
gönderilmesinin önü açılacak, Çözüm Süreci tamamen iptal edilecek
ve hepsinden önemlisi, Erdoğan Çankaya'ya taşınıp kendinden önceki
Cumhurbaşkanları gibi noterlik yapacak!
CHP'den ardı ardına gelen açıklamalar ise siyaset adına utanç
verici..
Muharrem İnce, "Ülkenin hükümetsiz kalmasını istemiyorsa
hükümeti biz kuralım, AKP bizi dışarıdan desteklesin"
diyor! Muharrem İnce'yi izlerken, "Bu adam kadar düşeceksem
Allah beni öldürsün daha iyi" dedim.
Düne kadar demokrasiyi ağızlarından düşürmüyorlardı. Şimdi
"çoğunluk azınlığı desteklesin" mantığıyla
demokrasi anlayışlarının ne olduğunu gösteriyor Bay Muharrem
İnce!
Kemal Kılıçdaroğlu da başka bir alem!
"Halkın yüzde 60'ı AK parti'ye karşı" diyor ama,
aynı halkın yüzde 75'inin kendisine karşı olduğuna aldırış etmeden,
oyuna ve boyuna bakmadan, "Benim başbakan olmam
lazım" diye konuşuyor.
Oldu canım, künefenin üstüne dondurma da olsun mu, yoksa ayrı mı
yersin?
8 Haziran'a kadar içmeyi yasaklamışlardı, demek ki yüzde 25'i zafer
olarak görüp sabahlara kadar fondip yapmış olmalılar. Böyle kafa
yapıcı bir koalisyon önermeleri normal değil çünkü!
Eksik söylemiş!
Kendisinin başbakanlığı yetmez. Kamer Genç de Cumhurbaşkanı olup,
Beştepe'de bol bol çiçek sulasın ki daha yaşanabilir bir Türkiye
görelim!
Halkın iradesine saygısızlık etmek istemem lakin, eğer mesele oy
oranıysa ve aldığın yüzde 25'e bakılırsa senin adın "Çeyrek
partinin başkanı!" Bu çeyrek parti ile kurabileceğin tek
şey okey masası olur! Başka ülkelerde 100/25 oy alanları park ve
bahçelerden sorumlu başkan bile yapmazlar!
Senin kafanla gidecek olursak hükümeti Saadet ve BDP kurmalı,
hepimiz dışarıdan destek vermeliyiz.
CHP demişken, koalisyon için açıklama yapan bir başka isim daha
var. O isim, bir zamanlar herkesin birbirine kahraman diye takdim
ettiği Dursun Çiçek!
Ne dediğini kendi ağzından dinleyelim:
“Bizim isteğimiz milletin ortaya koyduğu iradenin
algılanması ve şu an muhalefette olan partilerin iktidar olduğu
hükümet şeklinin ortaya çıkarılması. Bu konuda CHP olarak her türlü
girişimde bulunacağız. Ancak MHP'nin HDP destekli bir hükümete
karşı tavırları var. Bu tavırlarını düzeltmelerini
bekliyoruz" diyor Dursun Çiçek...
Dün dağda askerlerine kurşun sıkan HDP ile ortak olup ülkeyi
yönetmeye talip beyefendi!
Ülkede yıllarca PKK'nın neden bitirilmediğine ne de güzel cevap
vermiş değil mi? TSK içinde böyle subayların olduğunu görünce 30
bin şehidin neden verildiğini sanırım daha iyi anlamış
oluyoruz!
Katillerle koalisyon kurmak için bu ne sabırsızlık böyle? İnsan en
azından asker arkadaşlarından, şehitlerden ve gazilerden utanır
bu açıklamayı yapmak için! O kadar Mehmet boşuna mı öldü?
HDP'nin arkasındaki silahli güç olan PKK'nın temsilcisi Cemil
Bayık, "Abdullah Öcalan serbest bırakılmadan koalisyon
kurulmaz ve çözüm süreci yürümez" diyecek. Sen bu HDP ile
ortaklık hayali kurup ülkeyi yönetmeye talip olacaksın öyle mi?
İnsan yıllarca giydiği üniformasından utanır bunu söylemek
için!
Ben boşuna, "Haklı bir davada yenilmek, aşağılıklarla iş
tutanların safından olmaktan çok daha onurludur"
demiyorum.
Bu fotoğrafa dikkatli bakın kardeşlerim!
İngiliz medyası, "Bin yılın Selahattin Eyyübi'si son
metroda durduruldu" diyor. İsrail medyası,
"Türkiye nihayet eski haline döndü" diyor, ikinci
Mavi Marmara'yı gerçekleştirdiğini söylüyor.
Parelel örgütün içeri tıktığı bu adam, parelel örgüt ile kol kola
giren CHP'den aday oluyor! Çocuklarınızı emanet ettiğiniz komutan,
çocuklarınızın katilleriyle bir safta yer almak için
sabırsızlanıyor.
Parelel örgüt, CHP, HDP, DHKP-C gibi asla bir araya gelemeyecek
yapılar bir çırpıda aynı safta yer alıyor. PKK yeniden kana hasret
duyuyor, yeni ölümler talep ediyor.
Türkiye'nin en büyük kazanımları olan 3. Köprü ve 3. Havaalanı
projeleri bir anda durduruluyor. Birileri karşınıza dikilip
sırıtarak tüm milli ve manevi değerlerinizle dalga geçiyor, alaycı
bir şekilde burnundan soluyor. Tamamı el birliğiyle sizin hak
davanızı boğmak için sıraya giriyor.
Dünya bu haysiyetsizce gösteriyi bir oyunmuş gibi seyrediyor.
Onlara beklemedikleri ama hakettikleri cevabı bir sonraki seçimde
vermek sizin namus borcunuz olsun!
Dipnot 1 : Seçim sonrası PKK'nın lider kadrosundan
ayar üzerine ayar yiyince kayıplara karışan Selahattin Demirtaş
nerede ve neden konuşamıyor bilen var mı?
Dipnot 2 : "AK Parti iktidardan düşünce
sen nereye kaçacaksın. Bakalım o zaman kime yalakalık
yapacaksın" diyen twitter şövalyelerine hatırlatayım. AK
Parti iktidardan düştü ve ben dün neredeysem bugün yine oradayım.
Yarınlarda da aynı yerde olacağım.
Bu mesajı nefes aldığım süre içinde hergün size
hatırlatacağım!