Türban tartışmasının tam ortasında kalan Diyanet İşleri Başkanı Ali Bardakoğlu, topu siyasilere attı.
Abone olİNTERNETHABER.COM- Başbakan Erdoğan'ın Diyanet hakem olsun önerisiyle gözlerin çevrildiği Diyanet İşleri Başkanı Ali Bardakoğlu'ndan cevap geldi.
Hem Milliyet hem de Habertürk gazetesine ayrı ayrı konuşan Bardakoğlu, başörtüsünün dinin gereği olduğunu, ancak şartı olmadığını açıkladı. Bardakoğlu mahalle baskının olmayacağı görüşünü de savundu.
"Tartışma yukarıda var, aşağıda yok" diyerek iktidar ve ana muhalefet partisini dolaylı bir şekilde eleştiren Bardakoğlu, konuya olan bakış açısını tarif etti:
"Biz tutar da başörtüsünü laikliğin ihlali, başı açıklığı laikliğin gereği olarak sunmaya başlarsak, burada başörtü kavramı da laiklik de aşınma zeminine girer."
"DİN TARTIŞMASINI YARGI YAPARSA YANLIŞ OLUR"
Milliyet'ten Serpil Çevikcan'a konuşan Bardakoğlu mahkemelerin dini konularda yorum yapmasının hatalı olacağı mesajını da verdi:
"Hiç kimse, ‘Baştan sona bu konunun tamamını Diyanet çözsün’ demedi, demiyor. Ama hiç kimse de ‘Diyanet de kim oluyor, bu konu tamamen bizim konumuz dememeli.’ Çünkü başörtüsü konusunun dinle ilişkisini birisinin görmemesi için gözünün kör, kulağının sağır olması lazım. Din tartışmasını yargı yaparsa yanlış yapar. Oturur da bir uluslararası mahkeme ayetlere yorum yapmaya başlarsa yanlış olur. Yargıç hukuk normlarına göre hareket eder, dinin gereği miydi değil miydi tartışmasına girmez. "
ÜÇ CÜMLEYLE CEVAP VERDİ
Başbakan Erdoğan'ın Diyanet'i referans göstermesiyle ilgili olarak ta konuşan Bardakoğlu üç cümleyle cevap verdi:
"Birincisi; kadınların başlarını örtmesi, hem dinin ana kaynaklarının (Kuran ve sünnet) bir gereği hem de Müslümanların 14 asırdır ortak algılarının bir sonucu olarak dini bir vecibe olarak görülegelmiştir.
İkincisi, ancak bir kadının başını örtüp örtmemesi onun Müslümanlığa giriş şartı olarak hiçbir zaman algılanmamış sadece kendi dindarlığının bir tercihi olarak görülmüştür.
Üçüncüsü, hiç kimse başını örttüğü için bir hak mahrumiyetine ya da başını açtığı için bir incinmeye maruz kalmamalı. Karşılıklı hoşgörü içinde, bir özgürlük sorunu olarak ele alınabilinirse herhalde çözüme doğru noktadan başlanmış olur."
"İLK TARTIŞAN NİYE BEN OLAYIM"
Kamuda türban tartışmasında topa girmekten sakınan Bardakoğlu, üstü kapalı olarak kamuda türbana onay anlamına gelecek sözler sarfetti:
"Kamuda türban meselesini önce siyasetçiler tartışsın. İlk tartışan niye ben olayım? Söyleyeceğimiz şey tartışmaya göre değişmeyecek. Biz dini bilgimizi söyleriz ama sakalımız yok. Önem verseler de olur vermeseler de. Toplumun huzurunu sağlayacak olan onlardır. "