Yargıtay 13. Hukuk Dairesi, ipotek tesisi ve fekki işlemleri için sunulan avukat serbest meslek makbuzunun fatura olarak kabul edilemeyeceğine hükmetti.
Abone olTüketici mahkemesinin, kullandığı konut kredisi için kendisinden 2 bin 425 lira haksız ve yersiz kesinti yapıldığını belirten tüketicinin ipoteğin tesisi ve fekki (kaldırılması) için ödediği 247 lira 80 kuruşun iade edilmemesini öngören kararı Yargıtay'dan döndü.
Kararda, "Bu işlemlerin banka çalışanları tarafından yapılması mümkün iken serbest bir avukata yaptırılmasının makul kabul edilemeyeceği anlaşıldığından bu masraflarında tüketici tarafından istenebileceği gözetilerek davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile davanın kısmen kabulüne karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir." denildi.
İzmir'de, yıllardır hayalini kurduğu evi almak isteyen bir vatandaş, 2013 yılında bankadan konut kredisi çekti. Kredi karşılığında bankanın kendisinden 'Yeniden yapılandırma ve kredi kullandırma masarfı' adı altında haksız ve yersiz şekilde 2 bin 415 lira kesinti yapıldığını belirten tüketici, konuyu İzmir 2. Tüketici Mahkemesi'ne taşıdı.
Davalı banka avukatı, davanın rededilmesini istedi. Mahkeme verdiği kararda, davanın kısmen kabulüne hükmederek 2 bin 170,60 liranın dava tarihinden itibaren yasal faizi ile davalıdan tahsil edilmesine hükmetti. Mahkeme kararını hem tüketici hem de banka temyiz etti.
BANKA İPOTEK TESİS VE FEKKİ ÜCRETİNİ DE ÖDEMELİ; AVUKAT ÜCRETİ TÜKETİCİYE YANSITILAMAZ
Davada son sözü söyleyen Yargıtay 13. Hukuk Dairesi, emsal bir karara imza attı. Daire, son aylarda tüketici mahkemelerinin geri çevirdiği 'ipotek tesisi' ve 'ipotek fekki' ücretinin de tüketiciye iade edilmesi gerektiğine karar verdi. Yargıtay kararında şu ifadeler yer aldı: "Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalının tüm temyiz itirazlarının reddi gerekir. Davacının temyiz itirazlarının incelenmesinde; dairemizin yerleşik içtihatlarında da vurgulandığı üzere, davalı bankanın tacir olup, yaptığı masrafları tüketiciden isteme hakkı bulunduğu anlaşılmakta ise de, somut uyuşmazlığın tüketici hukukundan kaynaklandığı da gözetildiğinde, bankanın ancak davaya konu kredinin verilmesi için zorunlu, makul ve belgeli masrafları tüketiciden isteyebileceğinin kabulü gerekir.
Mahkemece, davalı bankanın ipotek tesisi için 153,40 lira, ipotek fekki için 94,40 lira masraf yaptığı ve masrafa ilişkin faturaları sunduğu gerekçesiyle bu meblağ yönünden davanın reddine karar verilmiş ise de; ipotek tesisi ve fekki işlemleri için sunulan avukat serbest meslek makbuzunun fatura olarak kabul edilemeyeceği ortadadır. Keza bu işlemlerin banka çalışanları tarafından yapılması mümkün iken serbest bir avukata yaptırılmasının makul kabul edilemeyeceği anlaşıldığından bu masraflarında tüketici tarafından istenebileceği gözetilerek davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile davanın kısmen kabulüne karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir. Davacının temyiz itirazının kabulü ile hükmün davacı yararına bozulmasına oybirliği ile karar verdi."