Bankacılık tasarısı görüşülüyor

TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu, Bankacılık Kanunu Tasarısı'nın 5 maddesini daha kabul etti. Buna göre, bir bankanın kuruluş izni şu hallerde iptal edilecek:

Komisyonda dün başlayan müzakerelere, bugün 11. maddeden itibaren devam edildi. Kabul edilen maddelere göre, bir bankanın kuruluş izni şu hallerde iptal edilecek: -İznin gerçeğe aykırı beyanlarla alınmış olması, -Kuruluş izninin verildiği tarihten itibaren 9 ay içerisinde faaliyet izni için başvurulmaması, -Kuruluş izninden vazgeçildiğinin beyan edilmesi, -İznin verilmesinde aranan şartların, faaliyete geçilinceye kadar kaybedilmesi, -Faaliyet izninin alınmamış olması, -İradi olarak faaliyetlerin tümünden vazgeçilmesi ve iradi tasfiyenin tamamlanması, -Devrolunan bankanın birleşme veya bölünme işlemlerinin tamamlanması, -Tasfiye veya iflas takibatının tamamlanması.'' Bu hallerden herhangi birinin gerçekleşmesi durumunda BDDK'nın en az 5 üyesinin aynı yöndeki oyuyla kuruluş izni iptal edilecek. Bir bankanın, faaliyet izninin gerçeğe aykırı beyanlarla alınmış olması veya faaliyet izninin alınmasından itibaren 6 ay içinde faaliyete geçilmemesi ya da bir yıl içinde kesintisiz 6 ay süreyle faaliyette bulunmamış olması halinde, faaliyet izni iptal edilecek. Faaliyet izninin alındığı tarihten itibaren bir ay içinde ilgili kuruluş birliğine üye olunmaması veya sisteme giriş payının kalan taksitlerinin Fon'a yatırılmamış olması ve BDDK'nın uyarısına rağmen bu yükümlülüklerin yerine getirilmemesi durumunda, bankanın faaliyet konuları tek tek sınırlanabilecek. -YURTDIŞINDA ŞUBE AÇMAK- Türkiye'de şubesi bulunan yurtdışında kurulu bankaların, kurulu oldukları ülkede herhangi bir nedenle faaliyet izninin kaldırılması, faaliyetlerinin durdurulması, iflas veya tasfiyesine karar verilmesi veya konkordato ilan etmeleri halinde, bunların Türkiye'deki şubelerinin faaliyet izinleri de kaldırılacak. Bankalar, BDDK'ca belirlenecek esaslara ve bu kanunda yer alan kurumsal yönetim hükümleri ile koruyucu hükümlere uyulmuş olması ve BDDK'ya bildirilmiş olması koşuluyla yurtiçinde şube açabilecek. Türkiye'de kurulu bankalar, BDDK'nın izin vermesi koşuluyla kıyı bankacılığı bölgeleri de dahil olmak üzere yurtdışında şube veya temsilcilik açabilecek, ortaklık kurabilecek veya kurulmuş ortaklıklara katılabilecek. -DENETİM, DEĞERLEME, DERECELENDİRME- Bankaların bağımsız denetim, değerleme, derecelendirme ve destek hizmeti faaliyetlerini gerçekleştirecek kuruluşların yetkilendirilmesine, yetkilerinin geçici veya sürekli olarak kaldırılmasına BDDK tarafından karar verilecek. Tasarı üzerindeki görüşmelerin bu sabahki bölümünde, kamu bankalarının özelleştirilmesi, bankaların denetimi bağlamında İmar Bankası'na el konulması ve bu bankanın kamuya maliyeti gündeme geldi. Komisyonda hükümeti temsil eden Devlet Başkanı ve Başbakan Yardımcısı Abdüllatif Şener, gelinen aşamada, kamu bankalarının her biri için danışman firmaların belirlendiğini ve özelleştirme sürecine ilişkin çalışmaların sürdüğünü belirtti. Kamu bankalarının üretici ve esnafa verdiği kredilerin düşük faizli olduğunu kaydeden Şener, piyasa faiziyle bu faiz arasındaki farkın kamu bankalarına ödenmesi için bütçeden kaynak aktarıldığını ifade etti. Şener, bu kaynak aktarımı devam ettiği sürece, kamu bankası olsun ya da olmasın, özel bir banka aracılığıyla da düşük faizli kredi verilmesine devam edileceğini vurguladı. Şener, iktidarları döneminde, söz konusu faiz farkları için kamu bankalarına kaynak aktarılageldiğini de bildirdi. -''EN BÜYÜK AYIP''- CHP Mersin Milletvekili Mustafa Özyürek, bankalar üzerindeki sıkı denetime rağmen en büyük yolsuzlukların buralarda yapıldığını belirtti. İmar Bankasında BDDK'dan temsilcisi olmasına, Bankalar Yeminli Murakıpları ve bağımsız denetim kuruluşlarınca denetim yapılmasına rağmen 8 milyar dolardan fazla yolsuzluk yapıldığını söyleyen Özyürek, ''Bunu, 80 yıllık Cumhuriyet'in en büyük ayıbı ve günahı olarak görüyorum'' dedi. İmar Bankası'nda görevli BDDK temsilcisi, yeminli murakıplar ve bağımsız denetim kuruluşuna ilişkin bilgi isteyen Özyürek, bu kişi ve kuruluşlar hakkında ne gibi işlemler yapıldığını sorarken, ''Denetçilikten gelen biri olarak söylüyorum, daha hırsız elini uzatmadan görülebilecek yolsuzlukların fark edilmemesi mümkün değil'' diye konuştu. Başbakan Yardımcısı Şener ise İmar Bankası'na ilişkin gelişmelerinboyutu itibarıyla çök önemli bir olay olduğunu, 8.5 katrilyon liranın üzerinde bir yükün halka kaldığını söyledi. Bu bankadaki usulsüzlüklerin çok profesyonelce yapılmasının, denetimin sorumluluğunu ortadan kaldırmayacağını ifade eden Şener, konuyla ilgili olarak BDDK'nın yanı sıra SPK ve Hazine'nin sorumluluğunun da tespit edilmesi için soruşturmalar açıldığını anlattı. Şener, BDDK'nın bazı yetkilileri hakkında soruşturma izni verildiğini, yargı sürecinin devam ettiğini belirterek, Başbakanlığın da bu konuyla ilgili raporlamaları bulunduğunu bildirdi. BDDK Başkanı Tevfik Bilgin de İmar Bankası'na 1991'de atanan Kurum temsilcisinin, Başbakanlık Teftiş Kurulu'nun konuya ilişkin bazı raporları olduğunu belirtirken, ''Daha elini uzatmadan değil, elini hareket ettirmeden olay hissedilmiştir. Şimdi emekli olan genç bir yeminli murakıp, daha 1988 yılında yazdığı raporda 'Bu bankanın faaliyetlerine son verilmelidir' demiştir. Ancak sorun, denetim kadar karar alma süreciyle de ilgilidir'' diye konuştu. -IMF WEB SAYFASINDAKİ RAPOR- Bu arada, tasarının dün geceki görüşmelerinde CHP Trabzon Milletvekili Mehmet Akif Hamzaçebi'nin söz ettiği, IMF'nin Türkiye'ye ilişkin raporu bugün de gündeme geldi. Hamzaçebi, Devlet Bakanı Ali Babacan'ın, ''Böyle bir rapor yok'' dediği raporun, 3-4 hafta önce yayımlandığını söyledi. Hamzaçebi, sözünü ettiği rapordan, ''Türkiye'de cari açık büyümeye devam ederse dış borç stoku ve enflasyonu artıracak olmasına rağmen kur düzeltmesine başvurulabilir'' tespitini okuyarak, Bakan Şener'e, IMF ile bu yönde bir görüşme yapılıp yapılmadığını sordu. CHP'li Özyürek de Babacan'ın TBMM'ye az geldiği için görüşme usulünü bilmediğini, CHP'yi suçlamaya kalkıştığını öne sürdü. Plan ve Bütçe Komisyonu Başkanvekili Altan Karapaşaoğlu, Devlet Bakanı Babacan'ın bugünkü görüşmelere öğleden sonra katılacağını bildirerek, Babacan geldikten sonra konunun ele alınmasını istedi. Komisyonda, tasarı üzerindeki görüşmelere devam ediliyor.