Kadıköydeki bir banka şubesini soymak isteyen 2 kişiyi öldürdüğü iddia edilen görevli beraat etti.
Abone olYargıtay 1. Ceza Dairesi, Kadıköydeki bir banka şubesini soymak isteyen 2 kişiyi öldürdüğü iddiasıyla yargılanan güvenlik görevlisi Engin Bozkurt hakkındaki beraat kararını oybirliğiyle onadı.
Yargıtay 1. Ceza Dairesi, Mustafa Muratoğlu ile Suat Durmuşu aynı sebep ve kasıt altında öldürmekten sanık Engin Bozkurtun yapılan yargılaması sonucu Kadıköy 1. Ağır Ceza Mahkemesince 25 Mayıs 2004 tarihinde TCKnın 49/1 ve 461/1 maddeleri uyarınca "ceza verilmesine yer olmadığına" ve "beraatine" ilişkin kararın temyiz incelemesini tamamladı.
Ceza Dairesi kararında, toplanan delillerin karar yerinde incelenip, sanık Engin Bozkurtun eylemini kabul ettiği ifade edilerek, oluşa ve soruşturma sonuçlarına uygun şekilde hukuki durumunun TCKnın 49. ve 461. maddelerine uygun bulunduğunu bildirdi.
Sanığın savunmasının inandırıcı gerekçelerle değerlendirildiği, incelenen dosyaya göre verilen hükümde isabetsizlik görülmediği vurgulanan kararda, Cumhuriyet Savcısının TCKnın 448 ve 461/son maddelerinin 2 kez uygulanması gerektiğine ve müdahil vekilinin TCKnın 49. maddesinin şartlarının bulunmadığına ve zaruret sınırının aşıldığına ilişkin temyiz itirazlarının yerinde görülmediğinden reddine hükmedildi. Kararda, "Hükmün onanmasına oy birliğiyle karar verildi" denildi.
OLAYIN GEÇMİŞİ
Kazaskerdeki Finansbank Şubesini 6 Mart 2002 tarihinde soyduktan sonra kaçmaya çalışan Mustafa Muratoğlu ile Suat Durmuş, bankanın güvenlik görevlisi Engin Bozkurtun ateş açması sonucu öldürülmüştü.
Soruşturma kapsamında 11 Mart 2002 tarihinde tutuklanan Bozkurt hakkında, "görevini ifa sırasında müdafaa ve zaruret sınırını aşarak 2 kişiyi öldürmek" suçundan 8 yıldan aşağı olmamak üzere ağır hapis
cezası istemiyle dava açılmıştı.
Bozkurt, bir ay tutuklu kaldıktan sonra da tahliye edilmişti. Kadıköy 1. Ağır Ceza Mahkemesi, yapılan yargılama sonucu verdiği kararda, 2495 sayılı Özel Güvenlik Görevlileri Hakkındaki Kanunun 1, 9 ve 10. maddelerinde düzenlenen "silah kullanma" ile Polis Vazife ve Selahiyetleri Kanununun 16/e maddesinde düzenlenen "ağır suç hallerinde silah kullanarak sanığı etkisiz hale getirme" yetkilerinin gözönünde bulundurulduğunu belirtmişti. Mahkeme heyeti, "ağır suç hallerinde sanığı etkisiz hale getirme", "görevi yerine getirme" ve "mala karşı işlenen suçlarda meşru müdafaa" unsurlarını dikkate alarak, oybirliğiyle sanık Bozkurta ceza verilmesine gerek görmemiş ve beraatini kararlaştırmıştı. Karardan sonra Cumhuriyet Savcılığı, sanığın TCKnın 448 ve 461/son maddelerine göre "Kastını aşarak adam öldürme" suçlarından her 2 kişi için 12şer yıl olmak üzere toplam 24 yıl ağır hapisle, müdahil vekili ise sanığın fiilinin TCKnın 49. maddesinin şartlarının içinde bulunmadığına, yani "görev sınırları"nı aştığı gerekçesiyle temyize başvurmuştu.