BIST 9.636
DOLAR 34,65
EURO 36,43
ALTIN 2.925,89
HABER /  GÜNCEL

Bana ettiğiniz küfürleri misliyle iade ediyorum!

Habertürk gazetesi yazarı Muhsin Kızılkaya bugünkü köşesinde IŞİD'in doğuşu ve PYD'nin ABD Ordusu öncülüğünde yürütülen Rakka operasyonuna katılmasını analiz etti, yıllar önce kendisine küfür edenlerle hesaplaştı.

Abone ol

Habertürk gazetesi yazarı Muhsin Kızılkaya, bugün "Emperyalizmin sosyalist piyadeleri" başlıklı ilginç bir yazı kaleme aldı.

Saddam Hüseyin'in devrilmesi sonrası IŞİD yükselişinin 2000'li yıllarda 'direniş savaşı' olarak lanse edildiğini hatırlatan Kızılkaya, kendisinin o dönem 'direniş' yerine 'terörist' ifadesini kullandığı 'işbirlikçi' ilan edildiğini yazdı. 

Yıllar sonra yaşananların kendisini haklı çıkardığını yazan Muhsin Kızılkaya, geçmişte IŞİD terörünü 'direniş savaşı' olarak gösteren sosyalistlerin bugün 'ABD piyadesi' olduğunu söyledi. 

Kızılkaya, "Rakka’yı kurtarma harekâtının en ön saflarında şu anda PYD militanları var. PYD’nin Türkiye’deki destekçilerinin tümü azılı birer Amerika düşmanı ve büyük çoğunluğu sosyalist. Ama işte Allah’ın sopası yok; “Amerika her fitnenin başı” diyenlerin alayı şimdi Amerikan emperyalizmi ordusunun piyadesi..." diye yazdı. 

Kızılkaya yazısına "Daha 2004 yılında IŞİD’cilere “terörist” dedim diye bana ettiğiniz bütün küfürleri misliyle size iade ediyorum şimdi" sözleriyle bitirdi.

Kızılkaya'nın yazısının detayları şöyle:

"2004 yazı her açıdan sıcak bir yazdı. Amerika’nın Saddam’ı devirme operasyonunun etkileri yeni yeni su yüzüne çıkıyordu. Irak karmakarıştı. Hapishaneler boşalmış, azılı mahkûmlar ortalıkta cirit atıyor, bir yığın irili ufaklı terör örgütü türemiş; evinde silah depolayanlar mı, pazar yerinde bomba patlatanlar mı, eline geçirdikleri şoförlerin, mühendislerin kafasını kesenler mi istersiniz, herkes işbaşındaydı; at izi, it izine karışmıştı.

Amerikalılar gelip Felluce’ye saplanmışlardı. Felluce’de canhıraş bir savaş vardı.

Amerika’nın işgaline karşı olan birçok insan dünyanın her yerinde sesini yükseltiyor, Felluce’de yürütülen savaşı “direniş savaşı” olarak nitelendiriyor, orada gözünü kırpmadan kılıçla kafa kesen, kestikleri kafaları da kameralara gösterip poz veren hırpani kılıklı adamlara da “direnişçi” diyordu.

Gazetelerde her gün bu “direnişçilere” methiye düzen makaleler çıkıyor,“emperyalizme karşı yürütülen bu şanlı direniş” özellikle sosyalistler tarafından kutsanıyor, hararetle selamlanıyordu.

***

O yıl solcu bir gazetede yazıyordum. Temmuz 2004’te cesaretimi topladım ve herkesin “direnişçi” diye yere göğe sığdıramadıkları kafa kesen o adamlara “terörist” diyen bir yazı yazdım.

Kıyamet koptu. Önce aynı gazetenin hemen hemen bütün köşe yazarları saldırdı bana, beni “insafa”, “izana” çağıranlar mı istersiniz, “işbirlikçi” ilan edenler mi?

Dediğimde ısrar ettim, arka arkaya meramımı anlatan iki yazı daha yazdım.

***

O sırada Felluce’de bir elinde kesik baş, öteki elinde hançer kameralara poz veren “direnişçiler” henüz “IŞİD” adını almamıştı. IŞİD, El Kaide’nin içinde bir nüveydi. Kısa süre sonra kozasından çıkacak, bir süre sonra da insanlığın başına bela olacaktı.

Peki ben bugünü o günden mi görmüştüm? Hayır!

Amerikan işgalini onaylıyor muydum? O da değil.

Basit bir şeydi dediğim.

O yıl solcu bir gazetede yazıyordum. Temmuz 2004’te cesaretimi topladım ve herkesin “direnişçi” diye yere göğe sığdıramadıkları kafa kesen o adamlara “terörist” diyen bir yazı yazdım. Kıyamet koptu. Önce aynı gazetenin hemen hemen bütün köşe yazarları saldırdı bana, beni “insafa”, “izana” çağıranlar mı istersiniz, “işbirlikçi” ilan edenler mi?

 Emperyalizme karşı olabilirsiniz, amenna, buna kimsenin diyecek bir şeyi yok, ben de karşıyım. Ama ille de emperyalizme karşı olacaksınız diye, onlara karşı savaştığını söyleyenlerin yaptığı vahşeti hoş görmemeli, kim kafa kesiyorsa, isterse emperyalizme karşı olsun, ona karşı olmalıyız.

Böyle bir fikir o zaman için “işbirlikçilik”ti!

Ben de “işbirlikçi” ilan edilmiştim.

***

Sonra köprünün altından çok sular aktı. Bu “direnişçiler” zamanla Felluce’den çıkıp büyüdüler. IŞİD adını aldılar. Ellerinde aynı kesik kafalar ve aynı kılıçlarla yürüyüşe geçtiler. Musul’u aldılar, birçok can aldılar, sonra canlı bomba oldular, aramıza daldılar.

Amerika Irak’tan çekip gitti, bizler burada onlarla baş başa kaldık.

Ve bir anda o zamana kadar onlara “direnişçi” deyip toz kondurmayanlar, “Amerikan emperyalizmine karşı hepimizin namusunu koruyorlar” diye selamlayanlar bunlara düşman kesildiler. IŞİD’in IŞİD olmasındaki paylarını unutarak üstelik... Üstelik bir zamanlar düzdükleri methiyeleri hiç akıllarına getirmeyerek...

***

Hayatın garip tecellisine bakın ki, bugün “IŞİD” adını almış olan o zamanın“Felluce direnişçilerini” bu topraklardan temizlemek için Amerika tekrar geri döndü. Bu kez kendine, vakti zamanında Felluce’de kök söktürmüş olan IŞİD’e karşı savaşmak için asker arayışına girişti. Çok kısa sürede de buldu. Bulduğu piyadeler de, tarih boyunca kendisine “emperyalist” diyen birtakım “sosyalistler” oldu.

***

2004 yılının “şanlı direnişçileri”, şimdinin azılı teröristleri IŞİD’in şu anki üssü Suriye’nin Rakka şehri...

Rakka’yı kurtarma harekâtının en ön saflarında şu anda PYD militanları var. PYD’nin Türkiye’deki destekçilerinin tümü azılı birer Amerika düşmanı ve büyük çoğunluğu sosyalist. Ama işte Allah’ın sopası yok; “Amerika her fitnenin başı” diyenlerin alayı şimdi Amerikan emperyalizmi ordusunun piyadesi...

***

“Suriye Kürtleri, Rakka’yı düşman işgalinden kurtaracak.”

“Sebep? Rakka’da Kürt mü var?”

“Yok!”

“Rakka Kürt toprağı mı?”

“Değil.”

“Siz Rakka’yı kurtardığınızda Amerika, Rusya, Esad ve İran size verdiği sözleri yerine getirecek mi?”

“Bilmiyoruz.”

“Peki ne diye en önde koşuyorsunuz?”

“Ortadoğu’yu IŞİD teröristlerinden temizliyoruz ya, yetmez mi?”

“Öyleyse vakti zamanında Amerika o işi yaparken, neden karşı çıkıp o ‘direnişçilerin’ yanında yer alıyordunuz?”

“Konjonktür nedir bilmez misin yoldaş heval?”

***

Daha 2004 yılında IŞİD’cilere “terörist” dedim diye bana ettiğiniz bütün küfürleri misliyle size iade ediyorum şimdi.