Başbakan Erdoğan Recep Tayyip Erdoğan Üniversitesi Geliştirme Vakfı Meclis toplantısında konuştu.
Abone olDiktatörlükle yönetilen ülkelerde diktatöre diktatör denemeyeceğini ifade ederek Suriye örneğini veren Başbakan Erdoğan, "Ben diktatör olacağım. Birisi de kalkıp bana diktatör diyecek. Onun vay haline." diye cevap verdi.
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, İsmail Kahraman Kültür Merkezi'nde gerçekleştirilen Recep Tayyip Erdoğan Üniversitesi Geliştirme Vakfı Meclis Toplantısı'nda konuştu. İşte önemli başlıklar:
ÖZGÜRLÜK İSTEDİĞİM GİBİ AT OYNATMAK DEĞİLDİR
Genç ve dinamik nüfusu geleceğe hazırlamazsanız nüfus tek başına bir şey ifade etmiyor. Nitelik çok önemli. En önemli aşmamız gereken şey özgürlükler konusudur. Özgürlük, istediğim yerde istediğim gibi at oynatmak değildir. Özgürlük, bir başkasının özgürlük alanına kadar o alanda istediğimi yapabilmektir.
Bu da kamu düzenini bozmak suretiyle değil kamu düzenine saygı duymak suretiyle ama bir başkasının özgürlük alanına girdiğiniz anda bu hem kamu düzenini bozmayı getirir hem şiddeti getirir hem kargaşayı getirir. Biz, bir başkasının özgürlük alanına saygı duyduğumuz zaman bu ülke tutulamaz.
FARKLI YAŞAM TARZLARINA SAYGI
Farklı görüşlere, farklı fikirlere, farklı yaşam tarzlarına tahammül gösteremeyen bir üniversite bilim üretse bile o bilimden beklenen rehberliği, yol göstericiliği üretemez. Ayrımcılığın, ırkçılığın faşizmin özellikle de kendi milletinin değerlerinin, kendi vatandaşlarının yaşam tarzının, kılık kıyafetinin sakalının bıyığının düşmanı olan bir üniversite sadece laboratuvarlarında değil, maalesef sınıflarında, amfilerinde robot üreten bir üniversite olur
İLİM ADAMI EL PENÇE DURMAMALI
İlim adamı ilim namusundan, fikir namusundan bedeli ne olursa olsun taviz vermeyen insandır. Ben bir siyasetçiyim, eğer biz bile kalkıp da bilme ters bir şeyi istiyorsak ilim adamının şunu söylemesi en önemli görevidir: 'Öyle değil böyledir' demesi lazım. El pençe divan durup, 'Ferman buyurdunuz efendim' dememesi gerekir. Şu anda biz dünyada bunu yaşıyoruz, ülkemizde de bunlar yaşandı. İşte bunların aşılması lazım.
EZHER ŞEYHİ HÜSRANA UĞRATTI
Mısır'daki hadiselerde dünyanın en büyük üniversitelerinden Ezher şeyhini darbecilerin yanında gördüğümde hüsrana uğradım. Ezher ulemasının başında olup da sen nasıl darbeye alkış tutabilirsin. Belki kendini darbecilere karşı kurtarır ama tarih lanetler.
BUGÜN SUSAN YARIN KONUŞAMAZ
Mısır'daki olaylar karşısında susmak, çok ağır bir vebalin altına girmektir. Özellikle bilim insanlarının, üniversitelerin bu hadiseler karşısında daha gür bir ses çıkarmalarını beklerdim, ama bu olmamıştır. Zira bugün susulur ise yarın konuşmaya, itiraz etmeye kimsenin hakkı olamaz. Bugün darbeye darbe diyemeyenin yarın bir hastalık veya bu hastalık bütün vücuda sirayet ettiğinde, darbeye darbe demesi hiç bir anlam ve ağırlık ifade edemez.
Batı Mısır'daki darbeyi meşru gösterebilmek için gerçekten ucube kavramlar üretmiştir. Özellikle üniversitelerin gür bir ses çıkarmasını bekledim ama olmadı.
MURSİ'YE 1 YIL TAHAMMÜL EDEMEDİLER
Şu anda hem Türkiye'de hem dünyada Mursi de hata yaptı diyerek vicdanlarını rahatlatmaya çalışanlar var. 70 yıl otokratik rejimle yönetiyorsunuz bir ülkeyi, ikinci bir siyasi parti yok. 70 yıl bu süreç devam ediyor. Burada zulüm var, dayatma var. 70 yıl üzerine halkın iradesi sandığa tecelli ediyor. Sandıkta tecelli eden bu irade yüzde 52 ile Mursi'yi getiriyor ve Mursi'ye bir yıl dahi tahammül edemiyorlar
MURSİ VE MENDERES HATA YAPTI SÖYLEMİNE TEPKİ
Mursi hata yaptı demek darbeyi meşrulaştırmaktır. Ortada katliam varken, Mursi'yi gündeme getirmek darbecilerin sırtını sıvazlamaktır. Menderes de hatalıydı, dediler 27 Mayıs darbesi meşrulaştırılmak istenmiştir. 'Siyasetçiler de hatalıydı' dediler, 12 Eylül meşrulaştırılmaya çalışılmıştır. Merhum Erbakan da hatalıydı dediler, 28 Şubat'ı meşrulaştırmaya çalıştılar ve Menderesi, arkadaşlarını ipe götürdüler idam ettiler. Ona da diktatör dediler.
DİKTATÖR ARAYANLAR SURİYE'YE GİTSİN
Şimdi aynı şeyi şahsıma söylüyorlar. Ben diktatör olacağım birisi kalkacak bana diktatör diyecek. Onun vay haline. Çünkü diktatörlüğün mizacında, karakterinde bu tür şeylere tahammülü yoktur, anında götürürler. Eğer görmek isteyenler varsa Suriye'ye gitsin 100 bini aşkın insan öldürüldü.
İKNA ODALARINI KURANLAR BUGÜN YOL KESİYOR
Dünün üniversiteleri baskılarla, yasaklarla, ikna odalarıyla anılıyor. Yarının üniversiteleri bilimle, demokrasiyle, insani ve vicdani değerleri yüceltmesiyle anılsın istiyoruz. İkna odalarını kuranlar bugün Ankara'da caddede yol kesiyorlar. Neye sığınarak? Milletvekili dokunulmazlığına sığınarak. Asla bizler yol kesenler familyası içerisinde yer almadık, yer almayacağız.