Darbe gecesi TRT'yi basan ekibin başındaki Tanju Poshor'un Balyoz davasına konu olan seminerin koordinatörü olduğu halde yargılanmadığı ortaya çıktı.
Abone olAlbay Muhammet Tanju Poshor, darbe girişimini 15 Temmuz gecesi TRT binasında bildiriyi görünce anladığını iddia etti.
Darbe için Kosova'dan gelen Poshor, izinli olduğu halde Ankara'ya neden geldiği sorusuna "Muhafız Alay Komutanlığı’nda mevcut alay komutanı, önceki alay komutanlarını kendi komutanı telakki eder. Eski alay komutanları, mevcut alay komutanının isteğini kırmazlar." diye yanıt verdi.
HABERİ YOKMUŞ!
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, geçen yıl temmuz ayında ‘Muhafız Alayı Sancak Töreni’ne katıldı. Törende, Muhafız Alay Komutanı Albay Muhammet Tanju Poshor görevi Albay Muhsin Kutsi Barış’a teslim etti. Görev değişiminin ardından Poshor, Kosova’daki NATO birliğinde görevlendirildi. 15 Temmuz darbe girişiminin ardından gerek Poshor gerekse Barış, TSK’dan ihraç edilen isimler arasında yer aldı. 14 Temmuz’da Türkiye’ye dönen ve TRT baskınını yapan grubu yönettiği ortaya çıkan Poshor’un ifadesine HABERTÜRK ulaştı. Poshor ifadesinde şunları söyledi:
ŞÜPHELENMEDİM
14 Temmuz’daki uçak biletimi yaklaşık 1.5 ay önce satın almıştım. Darbe girişiminden bir gün önceye denk gelmesi tesadüftür. İznimin de bu tarihe gelmesi tamamen tesadüftür. Havaalanından iner inmez Muhafız Alayı Komutanlığı’nın isteği üzerine Köşk’teki yerine gittim. Cumhurbaşkanı Başyaveri Ali Yazıcı ve Üsteğmen Arif ile karşılaştım. Muhsin Kutsi Barış odasına çay içmeye çağırdı. Bir şeyden şüphelenmedim.
KAMUFLAJLARI GİYDİM
Alay Komutanı Muhsin Kutsi Barış IŞİD tehdidinden bahsetti, ben de inandım. Bu inançla hareket ettim. TRT’ye Fatih uzman ve Yusuf uzmanla gittik. Barış’ın bana ayarladığı kamuflajları giymiştim. Beylik tabancam ve MP5 marka tabanca vardı.
BİLDİRİYİ GÖRÜNCE ANLADIM
Ümit Gencer Yarbay yukarıya çıkmıştı. Okunan bildiri Ümit Yarbay’ın elindeydi. İlk paragrafına da göz attım. Darbe girişimini orada anladım. Ona, “Bildiriyi sen okuma, başın belaya girer” dedim. Neden bildiriyi okumaktan vazgeçerek spikere okuttuğunu bilmiyorum.
HELİKOPTER BENİ DE VURDU
Darbecilere ait helikopterden açılan ateşte şarapnel parçası isabet etti ve sırtımdan yaralandım. Muhafız Alayı’ndan Tabip Albay Okan geldi ve ambulansla bizi GATA’ya götürdü. Sadece MP5 ile sivilleri uzaklaştırmak için havaya ateş ettim.
KOMUTANININ İSTEĞİ KIRILMAZ
(Yurtdışında görevliyken, izinli olduğu dönemde Ankara’da başka göreve çağrılmasının normal olup olmadığı sorulunca) Bunu görev olarak değerlendirmemek lazım. Muhafız Alay Komutanlığı’nda mevcut alay komutanı, önceki alay komutanlarını kendi komutanı telakki eder. Eski alay komutanları, mevcut alay komutanının isteğini kırmazlar.
BARIŞ DARBECİ
Ben kesinlikle Cemaatçi değilim, tasvip etmiyorum. Sosyal demokrat dünya görüşüne sahibim. Beni çağıran Albay Muhsin Kutsi Barış demek ki darbeci. Rejideki yarbay hariç diğer TRT’ye gelenlerin hiçbirisinin darbe girişiminden haberlerinin olduğunu zannetmiyorum.
BALYOZ’DA DAVA AÇILMAYAN İSİMDİ
Albay Muhammet Tanju Poshor’un ismi ‘Balyoz davası’nda geçmiş ve tanık olarak ifade vermişti. Balyoz davasına konu olan 1. Ordu Komutanlığı’ndaki seminerde ‘koordinatör’ olarak görev yapan Poshor, o dönemde binbaşıydı. 1. Ordu’daki seminere katılan, hatta katılmayan bazı isimler tutuklandı, ancak Poshor tutuklanmadı. Kumpas soruşturmaları kapsamında telefon kayıtları incelendi. Bu incelemelerde dikkat çeken isim Poshor’du. Poshor’un şu an yurtdışında olan FETÖ’cü yazar Tuncay Opçin ile telefon trafiği tespit edildi. Balyoz’un sanıklarından emekli Tuğgeneral Süha Tanyeri, dava dosyasında yer alan ve kendisine ait bloknot defteriyle ilgili, “Bu defter benim seminerde not tuttuğum bloknottur. Yazılar da bana aittir. Bu bloknotu seminer sonunda seminer koordinatörü olan Poshor’a teslim ettim. Poshor, Abdullah Gül’ün Cumhurbaşkanlığı döneminde Muhafız Alay Komutanı oldu; halen de kurmay albay olarak bu görevi sürdürüyor. Davaya hiç bulaştırılmadı, sadece tanık olarak dinlenildi. İlginçtir, hükümete karşı darbe planlanıyor, ‘darbe planının koordinatörü’ olan subay Muhafız Alay Komutanı oluyor” demişti.
ŞOK MANGALARI EZİYETİ
Poshor’un adı, emekli Kurmay Albay Mustafa Önsel’in ‘Ağacın Kurdu, Fethullah’ın Askerleri’ adlı kitabında da geçiyor. Kitaptaki iddiaya göre Poshor, tabur komutanlığını yaptığı Kara Harp Okulu Malazgirt Taburu’nda askeri liselerden gelen Harbiyelilere ‘şok mangası’ denilen bezdirme yöntemlerini uyguladı. Okuldan uzaklaştırılan Harbiyelilerin yerlerine Cemaatçi öğrenciler yerleştirildi. Önsel, katıldığı bir televizyon programında Poshor için şu ifadeleri kullandı: “Hele aralarında biri var ki adını Cemaat’le ilgili diye duyduğumda beynimden vurulmuşa dönmüştüm. Bu adam silah arkadaşımdı, komşumdu, annesinin çorbasını içtim, annemin çorbasını içti, kardeşim gibiydi. Seminere katılmadığım halde ‘Balyoz’dan 4 yıl yattım. Bu arkadaş yükseldi, başka yerlere geldi.”