Gölcük Donanma Komutanlığı'nda 2010 yılında yapılan aramada ele geçirilen ve çok sayıda kişinin tutuklanmasına yol açan 5 No'lu hard disk ile ilgili skandal bir iddia daha ortaya çıktı.
Abone olHard disk üzerinde yapılan parmak izi incelemesinde, üzerinde bulunan parmak izinin hiçbir Balyoz davası sanığına ait olmadığı belirlendi.
Gölcük Donanma Komutanlığı'nda ihbar üzerine 6 Aralık 2010 günü yapılan aramalarda, İstihbarat Şube Müdürlüğü'nün yer döşemesinin altında çok sayıda belge ve doküman bulunmuştu. Döşemenin altında bulunan belgelerin arasında bulunan ve Balyoz belgelerinin ekleri olduğu öne sürülen çok sayıda belgeyi içeren 5 No'lu hard disk de bulunuyordu. Başlatılan soruşturmalar kapsamında ifadesi alınan ve tutuklanan askerlerin tamamı da 5 No'lu hard diskin içinden çıkan belgeleri reddetmiş ve hard disk üzerinde parmak izi incerlemesi yapılmasını talep etmişti. Ancak mahkeme tarafından bu talepler hep reddedildi.
Emniyetin raporu çıktı
Sanıkların istediği parmak izi incelemesinin ise baskından hemen sonra İstanbul Emniyeti tarafından yapıldığı ortaya çıktı. Belgeler ve hard disk üzerinde yapılan incelemelere ilişkin İstanbul Organize Şube Müdürlüğü tarafından hazırlanan rapor, baskından yaklaşık 1.5 yıl sonra yani 4 Mart 2012 günü savcılığa gönderildi. Savcı Sadrettin Sarıkaya ise söz konusu belgeleri Balyoz davasının görüldüğü İstanbul 10'uncu Ağır Ceza Mahkemesi'ne gönderdi. Mehkemeye ulaşan arpor ise ilginç bir ayrıntıyı gözler önüne serdi.
İstanbul Emniyeti'nin hazırladığı rapora göre Gölcük'ten çıkan belgeler arasında 231 adet mukayeseye elverişli parmak izi bulundu. Parmak izi bulunan deliller arasında, içinde çok sayıda suç içerikli belge bulunan 5 No'lu hard disk de vardı. Rapora göre, hard disk üzerinde aramadan 1 gün sonra Kriminal Polis Laboratuarı'nda tozlama yöntemiyle inceleme yapıldı ve 1 kişinin parmak izine ulaşıldı. Aynı raporda "Tozlama yöntemi ile ancak son 4-5 gün önce kalmış olan izler tespit edilebileceği" bilgisine de yer verildi. Bu kapsamda parmak izi bulunan kişinin Hard diski oraya en fazla 5 gün önce bırakmış olması gerekiyordu.
Balyoz sanıklarına ait değil
Parmak izi polis ve jandarmanın ortak kullandığı Otomatik Parmak İzleri Teşhis Sistemi'nde incelendi. Ancak kayıtlarda bulunamadı. Bu şekilde hard disk üzerindeki parmak izinin Balyoz sanıklarına ait olmadığı ortaya çıktı. Çünkü Balyoz sanıklarının parmak izlerine ilişkin bilgi, bu sistemde kayıtlıydı. Toplam 231 adet parmak izi incelemesi neticesinde de sadece 2 kişiye ait eşleştirme yapılabildi. O 2 kişi de Balyoz davası sanıkları arasında bulunmuyordu. Bu gelişme üzerine sanık avukatları parmak izinin kime ait olduğunun bulunmasının büyük önem kazandığını belirtti. Donanma Komutanlığı'nda bulunduğu iddia edilen hard diskteki veriler nedeniyle Balyoz, Poyrazköy ve Amirallere Suikast davalarında yeni iddianameler yazıldı. 5 Nolu harddiskteki veriler nedeniyle sanıklara Balyoz Planı'nın güncellendiği suçlaması yöneltildi.
Hard diskte oynama yapılmış
Balyoz davasının temelini oluşturan ve içinde "ana eylem planları"nın bulunduğu öne sürülen 11,16 ve 17 numaralı CD'ler üzerinde yaptığı incelemelerde sahtecilik bulgularına rastlayan Arsenal firması, 5 No'lu harddisk üzerinde yaptığı incelemede de sahtecilik bulgularına rastlamıştı.
Onlar nasıl çıktı bilmiyorum
Hard diskin bulunduğu odanın sahibi Binbaşı Kemalettin Yakar, yer darlığı nedeniyle döşemenin altını arşiv olarak kullandıklarını belirtmiş ancak bulunan hard disk içindeki belgelerin içeriğinin değiştirildiğini öne sürmüştü. Yakar ifadesinde, "Ben yer olmadığı için döşeminin altına har ddisk ve bazı belgeler koydum. Ancak bunların arasında söz konusu soruşturmaya ilişkin konu olan belgeler yoktu. Onlar nasıl o harddiskten çıktı bilmiyorum" demişti.