Balyoz davasının dünkü duruşmasında Savcı Kırbaş, emekli Tuğg. Varol'a telefon konuşmasında geçen 'Ağabey de boş çıktı ağabey de' cümlesini sordu.
Abone olBalyoz davasının dünkü duruşmasında Savcı Kırbaş, emekli Tuğg. Varol'a telefon konuşmasında geçen 'Ağabey de boş çıktı ağabey de' cümlesini sordu.
"Balyoz planı' iddialarıyla ilgili davanın dünkü duruşmasında emekli Tuğgeneral Mehmet Kaya Varol, savunma yaptı.
İstanbul 10. Ağır Ceza Mahkemesi'nce Silivri Ceza İnfaz Kurumları Yerleşkesi'nde oluşturulan salondaki duruşmada çapraz sorgusu yapılan Varol, söz konusu seminerin sunumunun elinde olmadığını ifade ederek, 'Aradan 8 yıl geçti. Sunumda ne söylediğimi bilmiyorum. Sıradan bir seminerdi, yapıldı, bitti' diye konuştu. Seminerde yazılanların gerçekleştirilmediğini belirten Varol, seminerde yazılanların hepsinin hayali olduğunu savundu.
SUSMA HAKKINA SIĞINDI
Savcı Kırbaş'ın, Varol'un birinci 'Ergenekon' davasının tutuklu sanıklarından Hayrettin Ertekin ile 2007 yılında yapılan telefon konuşmasını gündeme getirmesi üzerine araya giren Varol, bunun davayla ilgisi olmadığını belirterek, sorulmamasını istedi.
Varol'un bu konuyla ilgili sorulara cevap vermeyeceğini belirtmesi üzerine Savcı Kırbaş, 'Ben okuyayım, cevap verip vermemek size kalmış' dedi. Varol'un avukatı Ahmet Koç da söz alarak 2007 yılına ait bir telefon konuşmasının suç tarihi 2003 olduğu belirtilen bir davada delil olarak sunulmasının savcının iyi niyetli olmadığının göstergesi olduğunu savundu.
HAKİMDEN FIRÇA
Savcı Savaş Kırbaş ise telefon konuşmasında 'Ağabey de boş çıktı ağabey de' diye geçen cümledeki 'ağabey'in kim olduğunu sorması üzerine Varol, 'Bu sorunuzun davayla ilgisi yok. Cevap vermeyeceğim. Susma hakkımı kullanacağım' dedi.
Varol, Savcı Kırbaş'ın, 'Ağabey dediğiniz Yaşar Büyükanıt mı yoksa?' sorusuna cevap vermeyeceğini bildirdi.
Varol'un avukatı Ahmet Koç'un tekrar söz alarak 'O telefon konuşmalarının dosyadan çıkarılması gerekiyor. Bu nedenle bu soruyu sorulmamış kabul ediyorum' demesi üzerine, Mahkeme Heyeti Başkanı Ömer Diken, mahkeme heyetinin ilerde neyin delil olup olmayacağını heyet olarak değerlendirileceğini belirterek, savcının soru sormasına devam etme kararı verdiğini açıkladı.
SAYGUN VE BAŞBUĞ'A SALVO
Savcı Kırbaş, telefon konuşmalarında geçen 'Yani Ergun Saygun terörü merörü, güneydoğu falan bilmez, o da bilmez İlker Başbuğ da bilmez. Bunlar kıta komutanı değil ki sosyete bunlar, salon subayı' bölümünü okuduktan sonra 'Sizin sadakat anlayışınız bu mu?' diye sordu.
Sanık Mehmet Kaya Varol, bu soruya da cevap vermedi. Soruya tepki gösteren avukatlar ile mahkeme heyeti başkanı arasında tartışma çıktı. Savcı Savaş Kırbaş'ın telefon konuşmalarını okuduktan sonra 'TSK'yı yönetenler yürekli değil mi? Bu cümleler sizin düşüncelerinizi yansıtan cümleler mi?' diye sorduğu Varol, susma hakkını kullanacağını bildirdi.
İŞGÜZARLIK YAPTIM
Hakim Ali Efendi Peksak'ın 'seminerdeki konuşmasında Tuzla ve Sultanbeyli belediye başkanlarının isimlerinin bulunduğunu' hatırlattığı Varol, ortada art niyet olmadığını, böyle bir art niyet olması durumunda hiçbir ismin açık yazılmayacağını kaydetti.
'Seminer planı hazırlanırken ordu komutanlığından seminerde somut verilerin kullanılması gerektiği' diye emri bulunduğunu ifade eden Varol, 'Bazı isimleri sunumumu daha cazip hale getirmek için kullandım. Buna tabiri caizse işgüzarlık da diyebiliriz. Bu isimleri kullanmam onları görevden alacağım anlamına gelmez. Tamamen hayali bir senaryo' diye konuştu.
Duruşmada söz alan İstanbul Cumhuriyet Savcısı Savaş Kırbaş'ın 'neden Tuzla ve Sultanbeyli belediye başkanlarının isimlerini kullandığını' sorması üzerine Varol, senaryo gereği sıkıyönetim kanunundaki bir maddeyi gündeme taşımak için o isimlerin yer aldığını, başka isimlerin de kullanılabileceğini kaydetti.
SOSYETİK FİŞLEME EMEKLİ ETTİRMİŞTİ
Tuğgeneral Mehmet Kaya Varol'un başında bulunduğu İkinci Zırhlı Tugay Komutanlığı'nın kaymakamlıklara geçtiği ve altında 'Tugay Komutanı namına' bir Piyade Kurmay Binbaşı'nın imzasının bulunduğu 'fişleme yazısı' kamuoyunda büyük yankı uyandırmıştı. Kaymakamlıklara gönderilen istihbarat yönergesinde 'bölücü ve yıkıcı' faaliyetlerde bulunan kişi ve kurumlar hakkında bilgi toplanması istenmişti. Tuğgeneral Varol'un kaymakamlıklara yazı göndererek, 'ABD ve AB yanlısı kişiler ile yüksek sosyete' hakkında istihbarat toplanmasını istediği iddia edilmişti. Varol'un gazetelerde yer alan 'Sosyetik Fişleme' skandalının ardından Genelkurmay, 'Gereği yapılacak' açıklaması yapmıştı. İstanbul Maltepe'deki İkinci Zırhlı Tugay Komutanı Tuğgeneral Mehmet Kaya Varol'un fişleme skandalına adının karışması üzerine 2000 yılındaki YAŞ'ta emekliye sevk edilmişti.