BIST 9.550
DOLAR 34,53
EURO 36,26
ALTIN 2.992,72
HABER /  GÜNCEL

Balyoz sanığı albaya coşkulu karşılama

Anayasa Mahkemesi’nin verdiği "yeniden yargılama" kararının ardından Balyoz davasından tahliye edilen emekli Deniz Kurmay Kıdemli Albay Me...

Abone ol

Anayasa Mahkemesi’nin verdiği "yeniden yargılama" kararının ardından Balyoz davasından tahliye edilen emekli Deniz Kurmay Kıdemli Albay Mesut Zafer Sarı, Marmaris’teki evine döndü.
Dün gece saat 23.30 sıralarında Marmaris Gençlik Meydanı’na kalabalık bir araç konvoyu eşliğinde gelen Mesut Zafer Sarı’yı silah arkadaşları, İşçi Partililer ve Milli Merkez üyeleri karşıladı. “Mustafa Kemal’in askerleriyiz” pankartının açıldığı karşılamada Sarı’nın moralinin yüksek olduğu gözlendi. Mesut Zafer Sarı, basın mensuplarının sorularını yanıtladı. Marmaris halkına teşekkür ederek başladığı konuşmasında Sessiz Çığlık ve Adalet nöbetinin önemine değinen Sarı, şöyle konuştu: “Sessiz Çığlık Türkiye’de ses getirmiştir. Sessiz olan bir çığlık aslında yaydığı frekansla tüm Türkiye’nin ve eli vicdanında olan yargı mensuplarının bu sesi duymalarını sağlamıştır.”
Asrın İftirası yazılı bir de tişört giyen Mesut Zafer Sarı, kendisini karşılamaya gelenlere hitaben şunları söyledi:”Şu an devam eden Askeri Casusluk davasından Şirinyer Askeri Cezaevinde 3 silah arkadaşımı bıraktım. Bundan sonra ilk görevimiz onları oradan alıp evlerine sevdiklerine kavuşturmak olacak. Elimizde birçok belgenin yanı sıra 9 Mayıs 2013 tarihli Birleşmiş Milletler Keyfi tutuklamalar grubunun aldığı bir karar var. Bu kararda hak ihlalleri 1 yıl önce deklare edildi. Avrupa İnsan Mahkemelerine yapılan başvurular sonrasında hak ihlalleri ilgili işlem yapılması yönünde bir karar var. Bu karar Adalet Bakanlığı kanallarına ulaştı ancak basından saklandı."
Türkiye’de karanlık güçlerin aktif bir basın politikası uygulayarak duyulması gerekenleri duyurmadığını anlatan Sarı, sözlerini şöyle sürdürdü: "Menfi bir propaganda yaparak halktaki algıyı değiştirdi. Buradan görülüyor ki hukuk düzeni yerel mahkemelerle birlikte çökmüştür. Bu çok üzücüdür. Ama Anayasa Mahkemesi evrensel hukuk ilkelerini bir kez daha göz önüne alarak oy birliği ile karar almış ve yargı içinde temizlenmesi gereken bir kısım olduğunu açıkça deklare etmiştir. Bizim zaten haksız ve hukuksuz yere içeride olduğumuz esir ve tutsak tutulduğumuz tüm dünya tarafından bilinmekteydi. Bunu bilmeyen yok. Bu işin içinde olanlar zaten bunları da deklare etti. Başbakan dahil bunun kumpas olduğunu açıkça deklare etti. Başbakan’ın hukuk danışmanı olan Gazi Üniversitesi Rektörünün hazırladığı kitapçıkta bu konular bütün açıklığı ile açıklandı. Ancak, yerel mahkeme ve Yargıtay bunları hiçbir şekilde görmek istemedi. Çünkü karanlık güçlerin etkili odaklarının Türkiye üzerine oynanan oyunların devam etmesi Türk Silahlı Kuvvetlerinin sindirilmesi gerekiyordu. Ama biz işte şu an karşınızdayız. Mustafa Kemal’in askeri hiçbir zaman sinmeyecek, her zaman alnı açık başı dik ve vatan hudutlarını korumak üzere her zaman görev başındayız. Devam eden tüm davalar dijital deliller üzerine kurulmuş olup Anayasa Mahkemesi’nin verdiği karar tüm bu davaları etkiliyor.”

SESSİZ ÇIĞLIK TÜRKİYE’DE SES GETİRMİŞTİR
Mesut Zafer Sarı, Trabzon’dan başlayıp Antalya’ya kadar ulaşan sahil kesimleri ve iç kesimlerde sürdürülen Sessiz Çığlık etkinliğinin kamu oyundaki etkisinin çok büyük olduğunu ifade ederek şöyle konuştu: “Hepinize şükranlarımı sunuyorum. En son Anayasa Mahkemesi önünde başlatılan ve bir çok platformun dahil olduğu, aç susuz oradaki bekleyişlerin 63 gün sonra sonuca ulaşması bizler için çok önemli olmuştur. Orada bekleyen tüm komutanlarıma, vatanseverlere hepsine şükranlarımızı sunuyoruz. Onların bu davadaki haklı gururu hiç bir zaman yadırganamaz. Sizlerin destekleri çok büyük oldu bizler için. Sizler olmasaydınız kamuoyu bu kadar bilinçli olmayacaktı. Sessiz Çığlık Türkiye’de ses getirmiştir. Sessiz olan bir çığlık aslında yaydığı frekansla tüm Türkiye’deki ve eli vicdanında olan yargı mensuplarının bu sesi duymalarını sağlamıştır. Ben emekliliğimi verdim, ama bu demek değil ki biz üniformamızı çıkardık iş bitti. Biz Mustafa Kemal’in askerleriyiz, onun birer neferiyiz. Görevimize Türkiye’nin hak menfaatlerini korumak için her zaman devam edeceğiz.”
(İHA)