Balyoz darbesiyle AK Parti'nin devrilmesinden sonra kabine kurulacaktı. İşte o bakanların isimleri..
Abone ol'Dış tehdide karşı tatbikat' denen Balyoz Plan'ında iç tehdit' AK Parti'nin devrilmesinden sonra kurulacak hükümet de var. Planda sadece liste yok hükümetin neler yapacağına dair program en ince ayrıntısına kadar yazıyor..
BAŞBAKAN HİSARCIKLIOĞLU
Çetin Doğan Cuntası, Abdullah Gül'ün yerine Başbakanlık koltuğuna TOBB Başkanı Hisarcıklıoğlu'nu oturtacaktı
İKİNCİ ADAM 'HİKMET ABİ'
Aralık 2002'de kaleme alınan planda, darbe sonrası kurulacak kabinedeki isimler de tek tek belirlenmiş. Planda Başbakan olarak gözüken Hisarcıklıoğlu'nun üç yardımcısı var: Hikmet Çetin, Yıldırım Aktuna ve Necmettin Karaduman...
ESKİ BAŞKAN TARIM BAKANI
AK Partili eski Meclis Başkanı Toptan'ın adı planda Tarım Bakanı olarak geçiyor. 'Sıkı ulusalcı' Süheyl Batum Devlet Bakanı, emekli general Yavuz Savunma Bakanı.
GENERALLERİN İSTEDİĞİ BAKANLARIN TAM LİSTESİ SONRAKİ SAYADA
[PAGE]Balyoz'un bir "savaş oyunu" olmadığını ve ordu içinde bir grubun AK Parti hükümetinin devrilmesini ardından neler yapılacağını en ince ayrıntısına kadar planladığını gösteren bu belge "Çok gizli" damgasını ve "Milli Mutakabat Hükümeti Programı" başlığını taşıyor.
Balyoz Darbe Planı'nı hazırlayanların Ankara'da iş başına getirmek istediği bakanlar kurulunun tam listesi şöyle:
Rıfat Hisarcıklıoğlu (Başbakan)
Hikmet Çetin (Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı)
Yıldırım Aktuna (Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı)
Necmettin Karaduman (Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı)
Süheyl Batum (Devlet Bakanı)
Mehmet Moğultay (Devlet Bakanı)
Mehmet Nuri Yılmaz (Devlet Bakanı)
Türkan Saylan (Devlet Bakanı)
Mehmet Seyfi Oktay (Adalet Bakanı)
Kemal Yavuz (Milli Savunma Bakanı)
İsmet Sezgin (İçişleri Bakanı)
İsmail Cem (Dışişleri Bakanı)
Zekeriya Temizel (Maliye Bakanı)
Kemal Gürüz (Milli Eğitim Bakanı)
Ömer İzi (Bayırdırlık ve İskan Bakanı)
Kemal Alemdaroğlu (Sağlık Bakanı
Işın Çelebi (Ulaştırma Bakanı)
Köksal Toptan (Tarım ve Köy İşleri Bakanı)
Bayram Meral (Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı)
Hüsamettin Özkan (Sanayi ve Ticaret Bakanı)
Rüştü Kazım Yücelen (Enerji ve Tabi Kaynaklar Bakanı
İstemihan Talay (Kültür Bakanı)
Eyüp Aşık (Turizm Bakanı)
Hikmet Uluğbay (Orman Bakanı)
Nur Serter (Çevre Bakanı)
PEKİ HÜKÜMETİN PROGRAMINDA NELER VARDI?
[PAGE]ONBİR YILLIK TEMEL EĞİTİM
Program "Eğitim ve Öretim" başlığı altında sorunlu öğretim süresinin on bir yıla çıkarılmasını öngörüyor:
Ulusal eğitimin tüm kademelerinde, Atatürk ilke ve inkilaplarını özümsemiş bilimsel düşünceye yatkın bilgi çağının gereklerini yerine getirebilecek donanıma sahip insanlar yetiştirmek asıl hedefimizdir. Zorunlu ve kesintisiz temel eğitimin öncelikle 11 yıla çıkarılması için gerekli çalışmalar yapılacaktır.
BİRİ OKULLARI GÖZETLEYECEK
Aynı bölümün devamında, "Her seviyedeki eğitim ve öğretim kurumları Milli Eğitim Bakanlığı'na devredilecektir. Bu kuurmlarda yıkıcı, bölücü ve irticai faaliyetlerde buluna sahip yönetici ve çalışanlar hakkında Atatürk ilke ve devrimleri çerçevsinde gerekli yasal tedbirler alınacaktır" deniyor.
ÖZEL ÜNİVERSİTE KALMAYACAK
Ve Özel üniversitelere son verileceği duyruluyor: Özel yükseköğretim kurumları çağdaş ve etkin nitelikli hale getirmek için devletleştirilecektir. Eğitimin her kademesinde yurt olanaklarının artırılmasına özen gösterilecektir."
EKONOMİDE 1922'YE DÖNÜŞ
Programın "Ekonomik politikalar" başlıklı bölümü Balyoz Darbesi'nin küreselleşmiş piyasa ekonomisine mesafeli devletçi ulusalcı bir çizgide iktisadi kararlar alacağının habercisi.. Bu bölümün girişinde söz Mustafa Kemal'e bırakılıyor:
"Her şeyden önce milli amacımız olan bağımsızlığımızı sağlamaya ulaşmaktan başka bir şey düşünemeyiz. Bu nedenle de bizce önemli olan mali gücümüzün bu sonucu sağlamaya yeterli olup olmayacağıdır"
Atatürk bu devletin tam bağımsız olabilmesi için ekonomik bağımsızlığın şart olduğunu vurgulamış ve kapitülasyonları kaldırmıştır. 1923'de İzmir'de İktisat Kongresi'ni düzenleyerek kongrede ulusal bağımsızlık ilkesinden kesinlikle taviz vermeyeceği ve bu ilke içinde kalkınmanın gerçekleştirileceği kararlaştırılmıştır.
AVRUPA BİRLİĞİ EŞİTTİR SEVR
Darbe hükümetinin "Sevr sendromundan" muzdarip ekonomik programda devletçi ekonomik politikalar sayesinde "ülkenin bir zamanlar uçak satacak duruma geldiği büyük bir ciddiyetle anlatılıyor.
PARA FONUNA HAYIR
Darbe hükümetin ekonomik programı bu minvalde devam ediyor. İzleyen bölümü ara başlıklar eklemek dışında müdahale etmeksizin aynen aktarıyoruz
Bir taraftan Uluslararası şirketler IMF ve Dünya Bankası yoluyla devletimizin bütçesine yön vererek ülkemizi kıskaca almaya çalışmakta, diğer özelleştirmeler, KİT'lerin satışı, Uluslararası Tahkim, AB'ye uyum yasaları ve tehdit kanunları ile ulusal kaynaklarımız yabancılara peşkeş çetilmektedir.
SİLAHA DAHA ÇOK PARA
Silahlanma ve askeri konut harcamalarının artırılmasını öngören bölüm geliyor:
"Vatanın ve ulusun bekaası ile ilgili doğrudan ilgisi nedeni ile Silahlı Kuvvetlerle ilgili yatırım harcamalar ve ihtiyaçlar ve çağın gerekleri doğrultusunda artırılacaktır. Silahlı Kuvvetlerin morernizasyonuna hız verilecektir. Silahlı Kuvetlerimizin iç ve dış tehditleri caydırmada NATO ve AB bünyesindeki faaliyetleri ulusal çıkarlamızla paralel olarak sürdürülecektir.