BIST 9.390
DOLAR 34,43
EURO 36,29
ALTIN 2.837,00
HABER /  GÜNCEL

Balyoz davasında ara karar verildi!

Yaklaşık 2 aydır Balyoz Darbe Planı'nı inceleyen ve bu konuda 28 yazı kaleme alan Sedat Ergin ara kararını açıkladı.

Abone ol

Aylardır Balyoz Darbe Planı üzerine çalışan ve bu konuda 28 yazı kaleme alan Hürriyet Gazetesi yazarı Sedat Ergin ara kararını açıkladı.

"Darbe provası yapıldığına ikna olmadım..."

Ergin'in “İlk bölümün ara değerlendirmesi” başlıklı yazısında öncelikle davaya esas teşkil eden Darbe Planıyla ilgili belgelerin gerçekliğini sorguladı. Bu belgede yer alan bazı ifadelerin, metnin yazıldığı tarihten sonra meydana gelen olaylar ve durumlarla ilgili olduğunu tespit eden Ergin ayrıca metinlerin sahiciliği konusunda bilirkişi raporlarının çeliştiğine dikkat çekti.

DARBE TEZİNDEN İKNA OLDUM MU?

Davaya konu olan semineri ayrıntısıyla inceleyen Ergin önce bu konudaki kanaatini yazdı:
"Bu seminerin hazırlık aşamasını, burada yapılan takdimleri, konuşmaları etraflıca inceledim. Hazırlık sürecinde Kara Kuvvetleri Komutanlığı’nda emir-komuta düzeninin işleyişi açısından sıkıntılı bir durum görüyorum.
Ayrıca, seminerin icra ediliş aşamasında demokrasi ve sivil otoriteye saygı faslında yine pek çok problemli konu var. Bazı askerlerin bir sıkıyönetim senaryosu görüşülürken ölçüyü iyice kaçırdıkları, seçim sonuçlarını değerlendirmekle kendilerini yetkili gördükleri, seçilip iktidara gelmiş bir partiyi eleştirebildikleri görülüyor. Bununla birlikte, bunlar ne kadar problemli davranışlar olursa olsun, seminerde bir darbe provası yapıldığını mı gösteriyor? İddianamedeki seminer tutanaklarını okuduğumda bu konuda ikna olduğumu söyleyemem. Seminere katılan subayların en azından önemli bir bölümünün, kendilerine verilmiş olan emirler çerçevesinde bir senaryonun sanal dünyası içinde hareket ettiğini düşünüyorum."

SEMİNERDE SINIRLAR AŞILMIŞ

Ergin'in dosyayala ilgili sorunlu bulduğu diğer alanlarla ilgili görüşleri ise şöyle:
"Dosyada gördüğüm sorunlu bir alan, sıkıyönetim planlaması yapılırken sınırların yer yer aşılmış olmasıdır. Bir tarafta atanmış memurlar ve seçilmiş yöneticiler, diğer tarafta kapalı kapıların ardında sıkıyönetim ilan edildiği takdirde onları görevden almak için planlama yapan askerler... Bu çok olağan bir fotoğraf değil herhalde.

İSTANBUL DARBESİ TSK'YA NASIL YAYILACAKTI

Darbe planlamasıyla ilgili bir önem taşıdığına inandığım şu noktaya da dikkat çekmek istiyorum: Savcıların tezine göre, cunta organizasyonu, muhtelif eylemlerle önce sıkıyönetim ilanını zorlayacak ve ikinci aşamada sıkıyönetimi askeri müdahale için geçiş dönemi olarak kullanacaktı. Bu haliyle müdahaleye kalkışan, büyük ölçüde Türkiye’nin yalnızca batısında görevli bir grup üst kademe askerdir. Bu, iddianameye göre İstanbul mahreçli bir darbe denemesidir. Türk Silahlı Kuvvetleri’nin diğer kesimlerinin darbe sürecinin içine nasıl çekileceği, darbenin Türkiye’nin bütününe nasıl yayılacağı gibi sorularıma yanıt bulamadım."