Mesut Yılmaz ile Güneş Taner'in yargılanmasına Yüce Divan'da devam edildi. Tanık Ali Balkaner ifadesine, "tarihi bir açıklama yapmak istiyorum" diye başladı.
Abone olAnayasa Mahkemesi'nin Yüce Divan sıfatıyla yaptığı yargılamanın sabahki bölümünde, Yurtbank'ın içini boşaltmaktan ceza alan ve Kartal Cezaevi'de bulunan Ali Avni Balkaner jandarma eşliğinde getirilerek, tanık olarak dinlendi. Yüce Divan'da ifade veren işadamı Korkmaz Yiğit, Türkbank ihalesine girmeden önce Hüsamettin Cindoruk'un kendisine Alaattin Çakıcı'nın MİT'in adamı olduğunu ve yine bir MİT görevlisi olan Yavuz Ataç'ın onu durdurabileceğini söylediğini açıkladı. Yurtbank'ın eski sahibi Ali Balkaner ise Güneş Taner'in kendisini arayarak Global Menkul Kıymetler'in sahibi Mehmet Kutman'a 2 trilyon kredi verilmesini istediğini söyledi. Balkaner, "Taner bana Kutman'ın Yılmaz'ın yeğeni olduğunu da hatırlattı" dedi. İfadesine, "tarihi bir açıklama yapmak istiyorum" diye başlayan Ali Balkaner, kredi vermeye yetkili olmadığını söylemesi üzerine, Güneş Taner'in Hazine'den kendisine yetki belgesi verdiğini belirtti. Balkaner, "ben 1 trilyon verebileceğimi söyledim, 2 trilyona ihtiyaç var dediler. Emlak Bankası'ndan 1 trilyon over night kredisi açtılar. Ben bu parayı faiziyle alınca, bankama el konuldu" diye konuştu. Suçlamalar Eski Başbakan Yılmaz ve eski Devlet Bakanı Taner'in Yüce Divan'da yargılanmasına 16 şubatta başlandı. İlk duruşmada Yılmaz, Türkbank ihalesine en ufak bir müdahalesi olmadığını belirterek, "benim ihaleye fesat karıştırdığımı söylemek akla, vicdana aykırıdır. Bu ancak siyasi saik ile mümkün olur" demişti. Mesut Yılmaz ve Güneş Taner'in Yüce Divan'a sevk kararında, Türkbank ihalesi sürecinde ihalenin yapımında ve fiyat oluşumunda fesat karıştırmak suretiyle güdümünde bir medya düzeni kurmak için tüm organizasyonları gerçekleştirdiği belirtiliyor. Kararda ayrıca Yılmaz ve Taner'in böylece siyasi rant amaçladığı, Türkbank ihalesi ile doğrudan ilişkisi bulunmayan üçüncü şahıs konumundaki Kamuran Çörtük'e ihalede üstlendiği aracılık misyonunun karşılığı olarak Genç TV'nin bedelsiz olarak verilmesini sağladığı öne sürülüyor. En az 10 yıl hapisleri isteniyor Kararda, Yılmaz ve Taner'in bu eylemlerine uyan Türk Ceza Kanunu'nun 64'üncü maddesinin birinci fıkrası delaletiyle 'devlet alım-satımına fesat karıştırmak' suçunu düzenleyen 205 (10 yıldan aşağı olmamak üzere hapis), ceza artırımı ve memuriyetten men cezası öngören 219/1-4 ve 33'üncü maddeleri uyarınca cezalandırılmaları isteniyor.