TMSF tarafından el konulan Ali Avni Balkaner mahkemede isyan etti.
Abone olYurtbank'ın eski sahibi Ali Avni Balkaner'in, ''zimmet'' suçundan 11 yıl 1 ay 10 gün hapis ve 8 milyon 356 bin YTL adli para cezasına çarptırılmasına ilişkin kararın Yargıtayca bozulmasının ardından, yeniden yargılanmasına devam edildi. İstanbul 8. Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmaya, tutuklu sanık Balkaner katıldı. Duruşmada, Yargıtayın bozma ilamına karşı diyecekleri sorulan Balkaner, TMSF ile yaptığı 3 Eylül 2007 tarihli protokolün incelenmesi halinde kendisinden 205 milyon 94 bin dolar para istendiğinin görüleceğini kaydetti. Protokoldeki rakamların yanlış olduğunu ve ''TMSF tarafından şişirildiğini'' öne süren Balkaner, aslında borcun 159 milyon dolar civarında olduğunu savundu. Balkaner, ''Bu, bankanın zararından kaynaklanan bir borçtur. Benim cebime bir kuruş bile girmedi. Herkese uygulanan sistem bana uygulansaydı, 20 milyon dolar bile borcum çıkmazdı'' diye konuştu. Grup firması olan 23 şirketin Yurtbank'a olan borçlarına ilişkin daha önce ''Asyapı'' adlı firmanın yüzde 51 hissesini devrettiğini belirten Balkaner, bu devir işlemi borçları karşıladığı gibi artan kısmının da iade edilmesinin öngörüldüğünü söyledi. Bu konunun daha önce de ifade edilmesine rağmen gerek mahkemenin, gerekse Yargıtayın, borçların ödendiğini kabul etmediğini belirten Balkaner, ''Bu devir işleminin iptal edildiği söylenmektedir. Eğer iptal edilmiş ise bana iadesi gerekmez mi? İade edilirse ben de o rehinle borcumu öderim'' dedi. TMSF protokolünde bahsedilen borçların kaynaklarına ilişkin ayrıntılı açıklamalarda bulunan Balkaner ile kendisini sadece Yargıtayın bozma ilamına karşı diyeceklerini bildirmesi konusunda birkaç kez uyaran Mahkeme Heyeti Başkanı Ertuğrul Tokalakoğlu arasında kısa süreli tartışmalar yaşandı. Bozma ilamına karşı diyecekleri sorulan Balkaner'in avukatlarından Ahmet Cevdet Kaya, TMSF ve BDDK'nın raporlarıyla yanlış bir yola girildiğini ve bu yoldan bir türlü dönülemediğini savundu. Müvekkilinin sorumlu tutulduğu borca ilişkin olarak TMSF'nin 2 avukatla Almanya'da bir araştırma yaptırdığına değinen avukat Kaya, birtakım yeni bulgulara ulaşıldığını anlattı. Bozma kararına uyulup uyulmaması konusunu mahkemenin takdirine bıraktığını belirten Kaya, müvekkilinin tutuklu olarak yargılanan tek banka sahibi olduğunu söyledi. Bunun üzerine Başkan Tokalakoğlu, ''Böyle söylemeyin lütfen. Bankacılık suçlarına ilişkin başka tutuklu ve hükümlüler de var. Tutuklanması gereken herkes tutuklanır, tutuklanması gerekmeyenler de serbest bırakılır. Hiç kimseye mahkemeden ayrıcalık yapılması mümkün değildir'' dedi. Balkaner'in diğer avukatı Ali Yağız Dağlı da suçun işlenmediği konusundaki ayrıntılı savunmalarına bozma ilamında hiçbir yanıt verilmediğini savunarak, öncelikle bu nedenle ilamı kabul etmediğini bildirdi. Balkaner'in TMSF'nin el koyduğu mal varlığının bir bölümünü satarak 200 milyon dolarlık tahsilat sağladığını belirten Dağlı, buna rağmen Yargıtay ilamında 10 milyon dolarlık zimmetin ödenmediği ya da ödenip ödenmeyeceğinin belli olmadığının söylenmesinin kabul edilemeyeceğini kaydetti. Bozma ilamına uyulup uyulmaması konusunu mahkemenin takdirine bıraktığını belirten avukat Dağlı, müvekkilinin tahliyesine karar verilmesini istedi. Mahkeme heyeti, Yargıtay 7. Ceza Dairesinin 23 Temmuz 2008 tarihli kararı, usul ve yasaya uygun bulunduğundan uyulmasına hükmetti. Bunun üzerine Balkaner'in avukatları, esas hakkındaki savunmalarını hazırlamaları için süre verilmesini istedi. Söz alan Ali Avni Balkaner de ''Yalvararak rica ediyorum. TMSF benim mallarımı yok ediyor. Bankanın içi doluydu, boşaltıldı. 100 milyon dolarlık arsayı 3 milyon dolara satıyorlar. Off-shore mağdurlarına ödenecek para gidiyor. Şu anda 1 milyar doların üzerinde bir servetim kaldı. Bir celse dahi dışarıya çıksam ödeyebilirim. Ayrıca hastayım. Tahliyeme karar verilsin'' diye konuştu. Balkaner'in tutukluluk halinin devamına karar veren mahkeme heyeti, sanık avukatlarının esas hakkındaki savunmalarını hazırlamaları için duruşmayı erteledi. DAVANIN GEÇMİŞİ
Davanın 17 Aralık 2004'te yapılan duruşmasında kararı açıklayan mahkeme heyeti, Ali Avni Balkaner'i, ''verilmemesi gereken kredileri açarak dolandırıcılık'', ''zimmet'' ve ''off-shore hesapları üzerinden bankanın vasıta kılınması suretiyle dolandırıcılık'' suçlarını işlediği gerekçesiyle toplam 34 yıl 7 ay ağır hapis ve 69 trilyon 307 milyar 925 milyon lira ağır para cezasına çarptırmıştı. Dosyayı inceleyen Yargıtay 7. Ceza Dairesi, mahkumiyet kararını, ''sanığın hukuki durumunun 1 Haziran 2005'te yürürlüğe giren yeni TCK uyarınca yeniden değerlendirilmesi gerektiği'' görüşüyle bozmuştu. Yeniden yargılamada Balkaner, bu kez 3 ayrı suçlamaya ilişkin toplam 16 yıl 5 ay 27 gün hapis, 1 milyon 336 bin 700 YTL adli para cezasına çarptırılmıştı. Yargıtay 7. Ceza Dairesi, temyiz başvurusu üzerine yaptığı incelemede, Balkaner'in 3 yıl 7 ay 22 gün hapis ve 260 bin 400 YTL adli para cezasına çarptırıldığı ''tahsis edilmemesi gereken kredinin tahsisi suretiyle dolandırıcılık'' suçuna ilişkin hükmü, zaman aşımı süresinin dolduğu görüşüyle bozmuştu. Balkaner'in 5 yıl 6 ay 20 gün hapis ve 555 bin 500 YTL adli para cezasına çarptırıldığı ''zimmet'' suçuna ilişkin hükmü ise ''etkin pişmanlık''tan yapılan indirimin uygulanamayacağı görüşüyle bozan Yargıtay 7. Ceza Dairesi, iş adamının 7 yıl 3 ay 15 gün hapis ve 520 bin 800 YTL adli para cezasına mahkum edildiği ''off-shore hesaplar üzerinden bankanın aracı olarak kullanılması suretiyle dolandırıcılık'' suçuna ilişkin kararı ise onamıştı. ''Zimmet'' suçuna ilişkin yeniden yapılan yargılamada mahkeme 12 Aralık 2007'de Balkaner'i 11 yıl 1 ay 10 gün hapis ve 8 milyon 356 bin YTL adli para cezasına çarptırmıştı. Bu karar da Yargıtay 7. Ceza Dairesi tarafından 23 Temmuz 2008'de bozulmuştu. Balkaner, onanan cezasının infazını 2007'nin Mayıs ayında tamamlamış, ancak ''zimmet'' suçundan tutuklandığı için cezaevinden çıkamamıştı.