Çukurova Üniversitesi (ÇÜ) Su Ürünleri Fakültesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Caner Özyurt, balık stokları üzerindeki avcılık baskısı ve bilinçsiz...
Abone olÇukurova Üniversitesi (ÇÜ) Su Ürünleri Fakültesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Caner Özyurt, balık stokları üzerindeki avcılık baskısı ve bilinçsiz avlanmayla birlikte balık fiyatlarının yükseleceğini, balığın lüks bir ürün haline geleceğini söyledi.
Günümüzde endüstriyel düzeyde doğrudan doğadan avlanıp insan gıdası olarak kullanılabilen tek kaynağın su ürünleri olduğuna dikkat çeken Doç. Dr. Caner Özyurt, “Ekmediğimiz, gübrelemediğimiz, sulamadığımız, yemlemediğimiz yani yetiştirmek için hiçbir çaba harcamadığımız halde su ürünleri, insanoğluna önemli bir ekonomik değere sahip ürün veriyor” dedi.
Uzun yıllar bu önemli kaynağın sınırlı ve tükenebilir olduğunun göz ardı edildiğini vurgulayan Doç. Dr. Özyurt, balıkçılık kaynaklarından optimum düzeyde faydalanmanın daha çok balık avlamak değil, o stoktan sürekli olarak aynı miktarda ürünü elde edebilmek olduğuna dikkat çekti.
"BALIKÇILIK DOĞRU YÖNTEMLERLE YAPILMIYOR"
Doç. Dr. Özyurt, bunun ancak bilimsel verilere dayanan doğru balıkçılık yönetimi ile mümkün olabileceğini belirterek açıklamasını şöyle sürdürdü:
“Ne ülkemizde nede dünyada balıkçılık yönetiminin doğru biçimde yapıldığını söylemek mümkün değil. Bu konuyla ilgili bölgemizden bir örnek daha açıklayıcı olacaktır. Araştırmacılar 1950’li yıllarda ülkemizin Doğu Akdeniz kıyılarında 12-15 adet trol teknesinin ekonomik olarak ve stoklara zarar vermeden çalışabileceğini belirliyor. Ancak 1990’lara gelindiğinde bu bölgede 200’den fazla trol teknesine ruhsat veriliyor. Bunun doğal sonucu olarak da, bölgedeki su ürünleri stokları aşırı avcılık baskısı altında kalmış, giderek yıpranmış hatta birçoğu çökme noktasına gelmiştir. Son iki yıldır Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı, balıkçı teknelerinin sayısını azaltma çabasındadır. Bunun için gönüllü olarak balıkçılığı bırakacak kişilerin teknelerini satın almakta ve bu tekneleri söküme göndermektedir. Böylece balıkçı filosunun küçültülmesi amaçlanmaktadır. Bu uygulama uzun yıllardır balıkçılığımız adına atılan en önemli adımdır. Ancak ne kadar teknenin filodan çıkartılabileceği, çıkan teknelerin stokların kendisini toparlaması için yeterli olup olmayacağı, balıkçılığı bırakan insanların ne iş yapacağı maalesef bu sürecin önündeki önemli sorulardır.”
"BALIK YÜKSELEN FİYATLARIYLA LÜKS OLACAK"
Yakın gelecekte balıkçılıkla ilgili yapılan tahminlerin umut verici olmadığını belirten Doç. Dr. Caner Özyurt, önümüzdeki dönemde avcılık yoluyla yapılan üretimin daha da düşeceğinin tahmin edildiğini söyleyerek, “Bunun anlamı balığın fiyatının yükseleceği, hatta artık lüks bir besin haline geleceğidir. Zaman zaman tezgahlarda gördüğümüz fiyatlar, şimdiden bu durumu ispatlar nitelikte. Sezonun yeni açıldığı şu günlerde balık halinde keserbaş barbunun kilogram fiyatı 100 TL, dil balığının kilogram fiyatı 60 TL, avlanan levreğin ve çipuranın kilogram fiyatları 60 TL, mercanın kilogram fiyatı ise 80 TL’dir. Hatta hamsinin kasasının hal fiyatı 50-60 TL arasında” şeklinde konuştu.
Ağlardan balık çıkması “kısmet midir?” sorusunu cevaplayan Doç Dr. Özyurt,“Elbette ki değildir. Eğer balıkçılık, doğru amaç ve hedefler belirlenerek, bu amaç ve hedeflere ulaşmak için bilimsel veriler ışığında, yine doğru planlama ve uygulamalarla yürütülürse, stoklardan optimum düzeyde faydalanılması mümkün olacak. Dolayısıyla da ülkemizin önemli bir milli serveti olan su ürünleri kaynakları tükenmeyecektir” dedi.
(İHA)