Balçiçek Pamir bunları 'yandaş medya'da yazmadı

Yandaşız ya biz; itibar görmüyor yazdıklarımız! Mesela, başı örtülü iki kadının Bodrum'da tacize uğradığını yazsam, Mustafa Mutlu inanmaz bana!
İçkili bir lokantaya sevgilisiyle elele giden başörtülü genç bir kızın çirkin bir saldırıya uğradığını yazsam Tufan Türenç yazdıklarıma itibar etmez!
Bekir Coşkun da...
Bir siteye yeni taşınan kiracının annesi başörtülü diye, yapılanları anlatsam, Ertuğrul Özkök kılını kıpırdatmaz! O "bir kadeh"i bıraktı, "Yeni Türkiye" ile meşgul şimdilerde.
Bize inanmazlar...
Yandaşız çünkü!
Peki..
Balçiçek Pamir yazsa bunları...
Mustafa Mutlu ne der acaba?
Balçiçek Pamir'e inanır mı Tufan Türenç?
Ya Bekir Coşkun?
Balçiçek Pamir'i utandıran üç sahne, Ertuğrul Özkök'ün dikkatini "Yeni Türkiye'nin sünnet düğünü" kadar çeker mi dersiniz?
Sanmıyorum!
Emin değilim daha doğrusu...
Bana gelince...
Balçiçek'in şahit olduğu rezaletleri sizlerle paylaşmaktan başka ne yazık ki elimden bir şey gelmiyor.  Şu dakika itibariyle söze gerek yok, Balçiçek Pamir'in yazdıkları her şeyi anlatıyor çünkü:
"Türbanlı cüzzamlı mı?
Sahne 1
Bodrum"da bir sahil. İki haşemalı genç kız denize doğru yürüyor. (...) Bir tanesi yanıma yaklaştı. “Biz” dedi. “Bursa"dan geliyoruz, ilk defa buraya geldik. Sizin de ikizlerinizi görünce benim de 1,5 yaşında oğlum var acaba ne önerirsiniz? Ne yapsak, otelden memnun değiliz nerede kalsak?”
Bir süre sohbet ettik. (...) O sırada diğer kadınlardan taciz başladı.
Hem de yüksek sesle.
-Şunlara bak, ne biçim kıyafet… Üstelik rüküş.
-Buralara kadar geldiler. Bodrum"un da tadı kaçtı.
-Maşallah hiçbir şeyden de geri durmuyorlar.
Utandım. Öylesine utandım ki sormayın. Biz  ne zaman böylesine sert, vicdansız acımasız ve tacizkar olduk? Biz ne zamandan beri insanları kıyafetlerine ve dış görünüşlerine göre yargılar ve idam eder olduk? Hep “Sorun bizi yönetenlerde, aşağıda bir problem yok” demiyor muyduk?
Haşemalı kızlardan biri dayanamadı.
“Niye bize laf atıyorsunuz, ben de sizin gibi tatile geldim. Üstelik ben sizi rahatsız etmiyorum”
Karşıdan cevap gecikmedi.
“Görüntün beni rahatsız ediyor”
Nasıl yani?

Sahne 2
İstanbul Kemerburgaz"da bir site. (..) Elimde bir mail var. Site sakinleri sitelerine yeni taşınan aileden son derece rahatsız olmuşlar. Neden? Çünkü ailenin “anne”si türbanlı. Diğer site sakinlerine gönderilen mailde “Hemen bir çözüm bulmalıyız deniliyor. Artık buralara kadar geldiler. Nasıl olur da böyle bir aileye ev kiralarlar anlamıyoruz. Acilen bir toplantı düzenleyip “Kimlere ev kiralanabilir” maddesinin üzerinde detaylıca konuşmalıyız.”
Kendini bilmez bir site sakini böyle bir mail atmış ne olacak ki…
Diyebilirsiniz.
Ben de öyle dedim. Bu mail bana geleli 2 ay olmuştu.
Taa ki diğer site sakinlerini cevaplarını ve konuyla ilgili önerilen çözümleri okuyuncaya kadar… İnanın öyle öneriler var ki yazmaya elim gitmiyor.
Yine utandım.

Sahne 3
İstanbul Levent"te bir İtalyan restoran.
Dört gün önce…
Saat 21.30"da.
Elele bir çift geldi mekana.
Kadının başı kapalı.
Kenarda bir masayı tercih ettiler.
Bir süre sonra yine taciz başladı.
(..) Elimde içki kadehim ağzım açık kaldı.
O çift herkesin elinde içki kadehinden, şortlarımızdan, mini eteklerimizden rahatsız olmadan baş başa bir gece geçirmek için kalkıp restorana geliyor ve biz ne yapıyoruz? Ne yapsın adam hayatını Fatih ve çevresinde mi geçirsin?
Üstelik ortada insan haklarına aykırı bir durum yok mu?
Tekrar soruyorum biz ne zaman bu hale geldik?
(...)  “Elinizi vicdanınıza koyun. Bu yapılanlar ayıp değil mi? Günün birinde türbanlı biri sizden bir yardım isterse el uzatmayacak mısınız? Biz böylesine insanlıktan çıktık mı?
Zaten birilerinin amacı toplumu bölmek, biz böylesine garip insanlar haline getirmek değil miydi? Peki biz niye alet oluyoruz?"