Balbay'ın yalanlanmayan yazısı...
Bugüne kadar yalanlanmayan yazısında Cumhuriyet
gazetesi yazarı Mustafa Balbay, Milli Güvenlik Savunma
Belgesi’nin neden görüşülemediğinin nedenini yazmıştı.
Sayın Balbay’ın yazısını tartışmalara açıklık
getirmesi nedeni ile sütunumda yayınlıyorum:
“Hükümetin hazırlamış olduğu ve MGK Genel Sekreteri'nin MGK
toplantısında gündeme getirdiği taslak, TSK'nin taslağından da
esinlenilerek hazırlandı. Ancak kimi değerlendirmelerin hükümetin
taslağında yer almadığı ya da kritik önem taşıyan tümce ve
tanımların çıkarıldığı dikkat çekti. Bunlar satırbaşlarıyla şöyle:
Hükümet ''iç tehdit'' ve ''dış
tehdit'' kavramlarını taslaktan çıkardı.
Değişik etnik grupların azınlıklar gibi
gösterilmesi çabalarına karşı verilmesi gereken mücadele
bölümü çıkarıldı.
Milli eğitim siyaseti, ekonomi, bilim ve teknoloji, kamu yönetimi
siyaseti, psikososyal siyaset, deniz-hava sahası siyasetini içeren
''iç güvenliğe ilişkin diğer siyasi esaslar
bölümü'' çıkarıldı.
Üniter yapıyı ifade eden ''asil Türk milleti''
gibi ifadeler çıkarıldı, yerine ''sosyal doku ve dengelerin
güçlendirilmesi'' ifadesi getirildi.
Atatürk milliyetçiliği çerçevesinde milli birlik ve dayanışmayı
sağlamak ve devam ettirmek ifadesinde ''Atatürk
milliyetçiliği'' bölümü çıkarıldı. Bölücü, irticai
ve yıkıcı faaliyetlerin oluşturduğu iç tehdidin, dış
tehdide oranla önem ve önceliğini koruduğuna ilişkin bölüm ''İç
güvenlik siyasetinin genel esasları'' bölümünden çıkarıldı.
Cumhuriyetin değiştirilemez nitelikleri, iç
güvenlik siyasetinin esasları bölümünden çıkarıldı. Bu bölüme
ayrıca ''Sivil toplum kuruluşlarıyla iletişim ve işbirliğine önem
verilmelidir'' maddesi eklendi. Bu ek yapılırken şu tümce de
çıkarıldı: ''Cumhuriyetin temel niteliklerine sahip çıkacak sivil
toplum örgütlerinin yaygınlaştırılması teşvik edilmelidir
'' Misyonerlik faaliyetlerinin engellenmesi ve bu konuda
toplumun bilinçlendirilmesine ilişkin ilkeler
çıkarıldı.
İç güvenlik siyasetinin ''uygulama alanlarına yönelik esaslar''
bölümündeki şu ifade çıkarıldı: ''Tek devlet, tek ulus, tek
dil, tek bayrak ülküsü canlı tutulmalıdır.''
''Ayrılıkçı-bölücü unsurlara yönelik esaslar'' bölümünde şu tümce
çıkarıldı: ''Türkiye'de siyasi parti kurma hakkı, sosyal
bir sınıfın diğer sosyal sınıflar üzerinde egemenliğini sağlamak
veya dil, ırk, din ve mezhep ayrımı veya bölge farklılığı yaratmak
amacıyla kullanılamaz.''
İrticai unsurlara yönelik iç güvenlik siyaseti bölümündeki şu tümce
çıkarıldı: ''Toplumun doğru ve çağdaş bir din anlayışı ile
aydınlatılması ve irticanın karşısında yer alacak şekilde
bilinçlendirilmesi, devletin tüm kurum ve kuruluşları ile eğitim ve
öğretim müesseseleri ve sivil toplum örgütlerince
sağlanmalıdır.''
Bu bölümde ayrıca ''Dini inanç ve ibadet özgürlüğünün bireysel
seviyede kalması sağlanmalı, siyasi ve kamusal alana taşınması ile
istismarı önlenmelidir'' tümcesindeki ''bireysel seviyede
kalmalı'' tanımı çıkarıldı.
İrtica ile mücadele bölümünde yer alan şu madde tümüyle kaldırıldı:
''Batılı ülkeler tarafından radikal İslami anlayışlara
alternatif oluşturma çabaları kapsamında Türkiye'de 'Ilımlı İslam'
ın temsilcisi olarak sunulan ve desteklenen dini oluşumlara ait
cemaat ve kuruluşların örgütlenmeleri ve faaliyetleri takip
edilmeli ve devlet içinde etkinlik kazanmaları
önlenmelidir.''
İç güvenlik siyaseti bölümünün irticai unsurlarla ilgili
bölümündeki şu tümce çıkarıldı: ''Kanunla yasaklanmış olan
tarikatların faaliyetleri önlenmeli; tarikat ve tarikat
mensuplarının simgesi kılık ve kıyafet giyilmesi konularında yasal
mevzuat ödünsüz uygulanmalıdır.''
Hassas yörelere yönelik iç güvenlik siyaseti bölümündeki şu tümce
çıkarıldı: ''Ermenistan'ın, Büyük Ermenistan hayali
doğrultusunda Ağrı, Erzurum, Kars ve Van gibi illerimiz başta olmak
üzere Doğu Anadolu Bölgesi'ne karşı yürüttüğü faaliyetleri
önlenmelidir.''
Ciddi bir değişiklik de Türkiye Cumhuriyeti'ni savunmaya ilişkin
yeni hedefler bölümünde yapıldı. Bu bölümde yer alan
''Türkiye Cumhuriyeti'ne yönelik iç/dış tehdit ve risk
odaklarını caydırmak'' ifadesi şöyle değiştirildi: ''Dış tehdit,
risk ve belirsizlik odaklarını bütün milli güç unsurlarıyla
caydırmak, gerektiğinde etkisiz hale getirmek.”Böylece
savunma siyasetinde iç tehdit kısmı kaldırılmış oldu.
Türkiye Cumhuriyeti'ni Savunmaya İlişkin Milli Hedefler bölümündeki
''Türk yurdunu ve niteliklerini anayasa ile tayin edilmiş
olan Türkiye Cumhuriyeti'ni, iç tehditlere (yıkıcı, bölücü ve
irticai faaliyetler), dış tehdit ve risklere karşı korumak ve
kollamak'' ifadesi de çıkarıldı. Böylece iç tehditten ne
anlaşıldığı savunma siyaseti bölümünde yer almamış oldu. Savunma
siyaseti bölümündeki şu tümce de metin dışına çıkarıldı:
''Türkiye Cumhuriyeti'nin ülkesi ve milleti ile bölünmez
bütünlüğü, laik, demokratik ve hukuk devleti niteliklerine yönelik
iç tehdit ve riskler, anayasa ve yasalar ile belirlenmiş görev ve
sorumluluklar çerçevesinde etkisiz hale
getirilmelidir.''
Cumhuriyet'in edindiği bilgilere göre, önümüzdeki aylara yayılan
MGSB tartışmasında TSK, 3 temel önceliği gündemde tutacak:
Ülkenin bütünlüğü, irtica tehdidi ve Kıbrıs'ın
geleceği. TSK, MGSB'ye bu unsurlara yönelik maddelerin
mutlaka girmesi gerektiği görüşünü son MGK toplantısında da dile
getirdi. Bu önceliklere ilişkin olarak taslaktan çıkarılan
değerlendirmelerin mutlaka yeniden konması gerektiği
vurgulandı.”