BIST 9.725
DOLAR 35,20
EURO 36,75
ALTIN 2.968,40
HABER /  SAĞLIK

Bakanlıktan Dünya Kanser günü mesajı

Sağlık Bakanlığı, 4 Şubat Dünya Kanser Günü dolayısıyla yayınladığı mesajda, kansere karşı alınması gereken önlemlere dikkat çekti.

Abone ol

Sağlık Bakanlığından, kansere karşı gerekli önlemlerin alınmaması halinde 2030'da yıllık 22 milyon yeni vakanın ortaya çıkacağı, böylece 2008 ile kıyaslandığında yeni vakalarda yüzde 75 artış olacağının tahmin edildiği bildirildi.

Bakanlıktan, 4 Şubat Dünya Kanser Günü dolayısıyla yapılan açıklamaya göre, Kanser Günü'nde insanların bilinç düzeyinin artırılması, kansere ilişkin farkındalık oluşturulması için dünyada ve Türkiye'de çeşitli etkinlikler düzenleniyor.

Kanser, dünyada ve Türkiye'de kalp-damar hastalıklarından sonra ikinci ölüm sebebi oldu. Dünyada, 2012'de toplam 14,1 milyon yeni kanser vakası ortaya çıktı. Bu vakalardan 8,2 milyonu kanser nedeniyle hayatını kaybetti.

Dünyada en çok yüzde 13 ile akciğer, yüzde 11,9 ile meme ve yüzde 9,7 ile kolon kanserleri görülüyor. Kanser nedeniyle gerçekleşen ölümler arasında ilk sırada yüzde 19,4 ile akciğer, yüzde 9,1 ile karaciğer ve yüzde 8,8 ile mide kanseri yer alıyor.

Kansere karşı gerekli önlemler alınmazsa 2030'da yıllık 22 milyon yeni vakanın ortaya çıkacağı tahmin ediliyor. Bu da 2008 ile kıyaslandığında yeni vakalarda yüzde 75 artış olacağı anlamına geliyor. Dünya genelindeki kanserlerin üçte biri önlenebilir, üçte biri de erken teşhis edildiğinde tedavi edilebiliyor.

Türkiye'de yılda yaklaşık 162 bin kişi kansere yakalanıyor. Kanser görülme sıklığı erkeklerde yüz binde 269,7, kadınlarda ise yüz binde 173,3'tür. Erkeklerde en sık yüzde 28 ile akciğer, kadınlarda ise yüzde 24 ile meme kanseri görülüyor. Türkiye'de bölgeler arasında farklı kanserler görülmekle birlikte kanser görülme sıklığı açısından anlamlı bir fark bulunmuyor.

"DOĞRU BİLİNEN YANLIŞLAR"

Bu yıl Dünya Kanser Günü için kampanya başlığı "Doğru Bilinen Yanlışlar" olarak belirlendi. Buna göre, doğru bilinen yanlışlar şunlar:

-"Kanser hakkında konuşmamıza gerek yok." Kanser, bazı kültür ve çevrelerde hakkında konuşulması çok zor bir konudur. Ancak bu hastalıkla açık bir şekilde mücadele etmek, hem hasta hem de kanserle mücadele politikaları açısından daha sağlıklı sonuçlar elde edilmesini sağlayacak.

-"Kanserin hiçbir belirti ya da bulgusu yoktur". Pek çok kanser için uyarıcı belirti ve bulgular vardır. Bu işaretleri izleyerek erken teşhis mümkün olabilir.

-"Kanser için yapabileceğim hiçbir şey yok." Hem kişi hem de toplum ve politika bazında doğru strateji ile yapılabilecek çok şey mevcuttur. En sık görülen kanserlerin en az üçte biri önlenebilir niteliktedir.

-"Kanser tedavisi alma hakkım yok." İnsanlar kanıtlanmış ve etkin kanser tedavisini eşit koşullarda ve herhangi bir bedel ödemek zorunda kalmadan alma hakkına sahiptir.

Dünyada ve Türkiye'de kanserlerin önemli bir kısmı önlenebilen kanserlerden oluşuyor. Özellikle ülke verileri değerlendirildiğinde, tütün ve obezite ile mücadele kanser kontrolünün en önemli yapı taşını oluşturuyor. Bunlarla birlikte alkolle mücadele, fiziksel aktivitenin arttırılması, tuzun kısıtlı kullanılması, enfeksiyonlarla mücadele de kanseri önlemede çok önemli unsurlar olarak yer alıyor.

PALYATİF BAKIM ÜRÜNLERİ YURT GENELİNE YAYGINLAŞACAK

Bakanlık bünyesinde, her ilde en az 1 tane olmak üzere toplam 134 kanser erken teşhis, tarama ve eğitim merkezi (KETEM) bulunuyor. Bu merkezlerde meme, kolon ve rahim ağzı kanserlerine karşı tarama hizmetleri ücretsiz veriliyor. Bu hizmetler aile hekimleri ve toplum sağlığı merkezleri vasıtasıyla köylere kadar ulaştırılıyor. Ayrıca vatandaşların kanser taramalarına daha kolay ulaşabilmeleri için 130 mobil KETEM aracı yakın zamanda hizmete girecek.

Kanser hastaları için yerli ağrı kesici ilaç üretimi çalışmaları tamamlandı. Yine ilk defa yerli kemoterapi ilaçları üretilmeye ve hatta ihraç edilmeye başlandı. 2013'te yerli tam otomatik ilaç hazırlama cihazlarının üretimi de yapıldı.

Ayrıca, ileri evredeki kanser hastalarını fiziksel, ruhsal ve psikososyal yönden destekleyebilmek için 2013'te pilot olarak uygulamaya koyulan palyatif bakım üniteleri yurt geneline yaygınlaştırılacak.

Türkiye'de uluslararası standartlara göre uygulanan tedavilere bütün vatandaşlar kolayca ve ücret ödemeden ulaşabiliyor.