BIST 9.550
DOLAR 34,54
EURO 36,01
ALTIN 3.005,46
HABER /  GÜNCEL

Bakanlıktan rahatlatan açıklama

Bakanlık, Dünya Sağlık Örgütü Aşı Güvenliği Komitesi’nin raporunda, "bazı aşılarda bulunan etil cıvanın her hangi bir riski yoktur" açıklamasını yaptı.

Abone ol

Sağlık Bakanlığı, Türkiye’deki aşılarda ortalama 4-9 günde vücuttan atılan ve cıvaya bağlı kronik hastalıklara yol açması söz konusu olmayan "etil cıva-Thiomersal" kullanıldığını, bu nedenle herhangi bir riskin söz konusu olmadığını bildirdi. Bakanlık, Dünya Sağlık Örgütü (WHO) Aşı Güvenliği Komitesi’nin raporunda, "bazı aşılarda bulunan etil cıvanın (thiomersal) ortalama 4-9 günde vücuttan sindirim sistemi yoluyla atıldığı, vücutta birikmesinin ve cıvaya bağlı bir takım kronik hastalıklara yol açmasının söz konusu olmadığının açıklandığını" hatırlattı. Sağlık Bakanlığı’ndan yapılan yazılı açıklamada, aşılardaki thiomersal maddesinin zararlarına ilişkin haberler yayınlandığı hatırlatılarak, bu tür haberlerin, "vatandaşları aşı yaptırmadan soğutmayla sonuçlanabilecek, halk sağlığını tehlikeye düşürücü özellik taşıdığına" dikkat çekildi. Açıklamada, aşıların, kişileri hastalıklardan ve onun kötü sonuçlarından korumak için sağlam ve risk altındaki kişilere uygulanan, hastalık yapma yeteneğinde olan virüs, bakteri gibi mikropların hastalık yapma karakterlerinden arındırılmak suretiyle geliştirilen biyolojik maddeler olduğu ifade edildi. Aşılarda asıl etken madde yanında adjuvan, stabilizatör ve koruyucu maddeler kullanıldığı kaydedilen açıklamada, adjuvan denilen ek maddelerin aşıların etkinliğini artırmak üzere bakteri ve virüs bileşenleri ile birlikte kullanıldığı anlatıldı. Stabilizatörlerin ise aşılar uygulanıncaya kadar stabilitesini korumak üzere aşı flakonlarına ilave edildiği belirtilen açıklamada, ayrıca mikrobiyolojik bulaşmayı engellemek üzere koruyucu olarak adlandırılan ilave maddelerin aşı flakonlarına eklendiği kaydedildi. "KIZAMIK, BCG VE KUDUZ AŞILARINDA THİOMERSAL YOK" Türkiye’de aşı takviminde yer alması gereken aşılarla ilgili konuların, uzman akademisyenlerden oluşan Bilimsel Bağışıklama Danışma Kurulu tarafından karara bağlandığı anımsatılan açıklamada, Türkiye’de halen Sağlık Bakanlığı aşı takviminde yer alan DBT (difteri-boğmaca-tetanos), Hepatit B, TT (tetanos), Td (tetanos-difteri) Kızamık, OPV (çocuk felci), BCG (verem) aşılarının sahada kullanıma sunulduğu bildirildi. Açıklamada, şöyle denildi: "Genel olarak aşılarda adjuvan olarak alüminyum hidroksit, koruyucu olarak Thiomersal ile antibiyotikler ve stabilizatör olarak da magnezyum klorid bulunmaktadır. Sağlık Bakanlığı’na tedarik edilen Kızamık, OPV, BCG ve kuduz aşılarında koruyucu olarak thiomersal bulunmamaktadır. Sağlık Bakanlığı tarafından temin edilerek ülkemizde kullanılan tüm aşılar, Dünya Sağlık Örgütü tarafında üretim koşulları ve teknik özellikleri belirlenen standartlara uygun olarak üretim yapan üreticilerden temin edilmektedir. Bu aşıların; üretim sırasında, fabrika çıkışında ve ülkemize girişte kalite kontrolü ve biyolojik test kontrolleri yapılmakta ve uygun olan ürünler kullanıma sunulmaktadır. Ayrıca özel sektör tarafından ithal edilen tüm aşılar da ülkemize girişte biyolojik kontrollerden geçirilmektedir." Avrupa’da üretilerek Türkiye’de kullanılan aşı, ilaç ve biyolojik ürünlerin tamamının Avrupa Tıbbi Ürünler-İlaç Ajansı (EMEA) tarafından ruhsatlandırılmış ürünler olduğu vurgulanan açıklamada, Avrupa Birliği ülkeleri dışında üretilerek Türkiye’de kullanılan diğer aşıların ise Dünya Sağlık Örgütü standartlarına uygun olduğunun belgelendiği bildirildi. Açıklamada, "Aşı katkı maddelerinden başlıcası olan thiomersal, etil cıva maddesinin organik bir bileşiği olup, 1930’lu yıllardan bu yana birçok aşı ve ilaçta koruyucu olarak kullanılmaktadır. Ağırlığının yaklaşık yüzde 50’si kadar organik cıva içermektedir" denildi. Açıklamada, şunlar kaydedildi: "Dünya Sağlık Örgütü Aşı Güvenliği Komitesinin (GACVS), 20-21 Haziran 2002’de yayınladığı raporda, etil cıvanın (Thiomersal) vücutta yarılanma ömrünün bir haftadan daha kısa olduğu, ortalama 4-9 günde vücuttan sindirim sistemi yoluyla atıldığı, dolayısıyla diğer cıva bileşikleri gibi vücutta birikmesinin ve cıvaya bağlı bir takım kronik hastalıklara yol açmasının söz konusu olmadığı açıklanmıştır. Söz konusu haberlerde belirtildiği gibi, Thiomersal içeriğindeki civanın vücuda girdikten sonra atılmasının çok güç olduğu bilgisi bilimsel olarak kanıtlanmış bir bilgi değildir. Vücuttan atılımı güç olan madde metil cıva olup, Thiomersal içeriğindeki ise etil cıvadır." Açıklamada, özellikle gelişmiş ülkelerdeki aşı karşıtı grupların thiomersal içeren aşıların kullanımıyla otizm başta olmak üzere bir takım kronik hastalıkların arttığı iddiaları üzerine bu ilişkiyi araştıran birçok bilimsel inceleme yapıldığı, bu incelemeler sonucunda Thiomersal ile otizm arasında herhangi bir ilişki saptanmadığının belirtildiği kaydedildi. EMEA Patentli Tıbbi Ürünler Kurulu’nun (CPMP) Mart 2004’teki çalışmasında da, "Thiomersal içeren aşılarla yapılan bağışıklama ile özel nörolojik gelişim bozuklukları arasında bir ilişki olmadığının açıklandığı" hatırlatılan açıklamada, şu görüşlere yer verildi: "ABD’de Thiomersal kullanımını azaltma temayülü olmakla birlikte, halen grip aşıları başta olmak üzere birçok aşı ve ilaçta koruyucu olarak kullanılmasından vazgeçilmediği görülmektedir. Başta Avrupa ülkeleri olmak üzere ülkelerin çoğunda aşılarda koruyucu olarak Thiomersal kullanımı devam etmektedir." Söz konusu haberlere yansıdığı şekliyle Türkiye’de kullanılan aşılarda herhangi bir riskin söz konusu olmadığı vurgulanan açıklamada, "Thiomersal ile ilgili insan sağlığına zararlı olduğunu gösteren kanıtlar olmamakla birlikte, Sağlık Bakanlığı olarak konuyla ilgili bilimsel çalışmalar, uygulamalar ve tartışmaları hassasiyetle takip etmekteyiz" denildi. Aşılarda Thiomersal içeriği düşük olan aşıların tercih edilmesi konusunun Bakanlığın da gündeminde olduğu belirtilen açıklamada, konunun, Bağışıklama Danışma Kurulu’nu 2 Eylül 2005’te yapılacak toplantısında ele alınacağı bildirildi. Söz konusu haberde çözümün tek kullanımlık aşılarda olduğu görüşüne yer verildiği hatırlatılan açıklamada, bunun tamamen yanlış olduğu vurgulandı. Açıklamada, "Şöyle ki, aşılarda koruyucu kullanımı, tüm aşılar için geçerli olup, tek dozlu, çok dozlu aşılarla ilgili bir husus değildir. Haberin bütününe bakıldığında, ülkemizde Bakanlığımızca uygulaması yapılmayan ve çoklu dozu olmayan menenjit ve çiçek aşılarından sonra otizm görüldüğü iddiası bu çelişkilere sadece bir örnektir" denildi. Açıklamada, bu konudaki bilimsel yetkinliği tartışılabilir bazı kişilerin beyanlarına dayanılarak yapılan haberlerin, kamuoyunda tedirginliklere yol açtığına işaret edildi. Sağlık Bakanlığı olarak aşı konusunda da tamamen bilimsel bir çalışma sistematiğinin takip edildiği belirtilen açıklamada, bu tür haberler yayımlanmadan önce kamuoyunun doğru bilgilendirilmesi adına Sağlık Bakanlığı’ndan bilgi alınması istendi. Açıklamada, "En değerli varlığımız olan bebeklerimizi ve çocuklarımızı ölümcül ve sakat bırakan hastalıklardan korumak ve onlara sağlıklı bir gelecek sunabilmek için en emin yol aşılamadır. Değerli medyamızın bu konuda spekülatif değerlendirmelerden kaçınacağına ve halk sağlığını tehlikeye düşürücü haberler konusunda azami hassasiyet göstereceğine inanıyoruz" denildi.