Maliye Bakanlığı ve Adalet Bakanlığı karşı karşıya geldi. Adalet Teşkilatı Ek Emeklilik Sandığı’nın, üyelerinden toplanan aidatlardan vergi isteyen Maliye'ye dava açı
Abone olHakimler, faiz gelirlerinden vergi isteyen Maliye’yi mahkemeye verdi Hazine kâğıtlarından elde edilen gelirden vergi istenmesi Adalet Bakanlığı ile Maliye’yi karşı karşıya getirdi. Tartışma, Adalet Teşkilatı Ek Emeklilik Sandığı’nın, üyelerinden topladığı aidatları ‘bono’ya yatırıp gelir elde etmesi sebebiyle ortaya çıktı. Ankara Mithatpaşa Vergi Dairesi, sandığa ‘Hazine bonosu ve tahvil gelirlerinden doğan vergi borcunuzu ödeyin’ uyarısında bulununca konu yargıya intikal etti. Üyeleri arasında hakim ve savcıların da bulunduğu sandık, vakıf statüsünde olduğu için vergiden muaf tutulduğunu öne sürüyor. Maliye Bakanlığı ise 2004 için belirlenen 303 bin YTL’yi (303 milyar TL) aşan bono ve tahvil gelirlerinden vergi alındığının altını çiziyor. Maliye, ‘Vakıf ve dernekler de bundan muaf değildir.’ görüşünü dile getiriyor. İki bakanlık arasındaki ihtilafı Ankara Vergi Mahkemesi çözecek. Sürpriz vergi, vakıf üyeleri arasında tedirginliğe yol açarken, ayrılmak isteyen üyelere birikmiş paralarının yüzde 75’i verilebiliyor. Kalan bölüm ise Maliye’nin istediği yüzde 25’lik vergiye tekabül ediyor. Yargı mensupları arasında yardımlaşmayı sağlamak amacıyla 1999’da kurulan Adalet Teşkilatı Ek Emeklilik Sandığı’nın (ATEV), aralarında hakim ve savcıların da bulunduğu 3 bin 500 üyesi var. Hakimleri mahkemelik eden vergi ihtilafının başlangıcı 1998’e dayanıyor. Aynı dönemde Bakanlar Kurulu kararı ile banka nezdinde devlet kâğıtlarından elde edilen faiz gelirleri için stopaj oranının sıfır olarak uygulanması kararlaştırıldı. Bunun için de beyan dışı kalan sermaye miktarı 14 milyar lira olarak belirlendi. Söz konusu rakam geçen yıl 303,4 bin YTL’ye çıkarılırken, bunu aşan faiz gelirlerinden yüzde 25 oranında vergi alınıyor. Vergi daireleri, Hazine bonosu ve devlet tahvillerinden gelir elde eden kişi ve kurumlara ödemeleri gereken vergi miktarı konusunda tebligat yapmaya başladı. Bu çerçevede Mithatpaşa Vergi Dairesi, üyelerden alınan aidatlarla biriken vakıf paralarını devlet kâğıtlarında değerlendiren ATEV’e de vergi ödeme tebliği gönderdi. Vakıf, sürpriz tebligata yargı yolu ile itiraz etti, ayrılmak isteyen üyelerin birikmiş paralarının yüzde 25’lik kısmının da dava sonuçlanıncaya kadar ödenemeyeceğini bildirdi. Ayrılan üyelere birikmiş paralarının yüzde 75’i oranında ödeme yapıldı. Vakfın konuyla ilgili açıklamasında, hesaplarda bekletilen yüzde 25 oranındaki tutarın ayrılan üyeler adına kayıtlı olarak aynı şekilde nemalandırılmaya devam edeceği belirtildi. Vakfın tasfiye edileceğine yönelik karalama kampanyası yürütüldüğüne de dikkat çekilen aynı duyuruda, “Bu karalamayı yürütenlerin vakıf üyesi olmadığını düşünmekteyiz. Vakfımız faal olarak çalışmakta olup, biriken aidatlar Hazine bonosunda değerlendirilmektedir.” denildi. Maliye Bakanlığı yetkilileri ise vakfın kurumsal kimliği dolayısıyla itirazının bir anlam ifade etmeyeceği görüşünde. Aynı yetkililer, gelirin elde ediliş biçimi ve niteliğine göre davranıldığını belirterek, “Uygulama Adalet Teşkilatı Ek Sandığı’na mahsus değil.” ifadelerini kullandı. Daha önce Ziraat Bankası için de benzer bir tebilgat yapıldığına dikkat çekildi. Ziraat Bankası Sağlık Yardım Sandığı’nın 10 milyon YTL’lik (10 trilyon TL) Hazine Bonosu’ndan elde edilen 3,3 trilyon TL’ye yakın faiz gelirinin vergilendirilmesini isteyen bakanlık, buna gerekçe olarak şunları dile getirdi: “Hazine bonolarının sandığa bağlı iktisadi işletme tarafından satın alınması halinde bu bonolar için tahakkuk ettirilen faizlerin sandığa bağlı iktisadi işletmenin kazancına dahil edilip Kurumlar Vergisi beyannamesi ile beyan edilerek, vergilendirileceği tabiidir.” Maliye Bakanlığı, 2005 bütçesindeki gelir hedeflerine ulaşmak için Türkiye genelinde menkul sermaye iradı yapan kurum ve kuruluşları merceğe aldı. Ankara Defterdarı Cemal Boyalı, bankada tutulan devlet tahvili ve Hazine bonolarından elde edilen kazançlardan da vergi alındığını, ancak bu oranın 1998’de çıkartılan bir Bakanlar Kurulu kararı gereği yüzde 0 olarak uygulandığını vurguladı. Bu yüzden bankada bulunan bu tür kâğıtlardan ‘belirli bir miktara kadar’ olanlarının vergi dışı tutulduğuna dikkat çeken Defterdar Boyalı, geçen sene itibarıyla 14 bin YTL’yi (14 milyar TL) aşmayan menkul sermaye iratlarının beyan dışı kaldığını dile getirdi. Buradan hareketle yapılan hesaplamaya göre, 303,4 bin YTL’ye kadar devlet tahvili ve Hazine bonosundan sağlanan kazanç, beyan dışı kalıyor ve bu türden gelirlerde stopaj oranı sıfır olarak uygulandığından vergi yükü de sıfır oluyor. ZAMAN