Kültür ve Turizm Bakanlığı Eskişehir'de açılan sergide resimlerin nü olması nedeniyle sansürlendiği iddialarına açıklık getirdi
Abone olEskişehir'de Kültür ve Turizm Bakanlığı Devlet Güzel Sanatlar Galerisi'nde açılan bir serginin resimlerinin ''nü olması nedeniyle sansürlendiği'' iddiasının gerçeği yansıtmadığı bildirildi.
Kültür ve Turizm Bakanlığı'ndan yapılan yazılı açıklamaya göre, bugün bazı basın yayın organlarında Eskişehir'de açılan serginin resimlerinin ''nü olması nedeniyle sansürlendiği'' yönünde haberlerin yer aldığı hatırlatıldı.
Söz konusu sergide nü tablolar olması sebebiyle sansürlendiği iddialarının hiçbir şekilde gerçeği yansıtmadığı vurgulanan açıklamada, sergi sahibi Emin Gülören'in 15 Haziran'da Eskişehir Kültür ve Turizm Müdürlüğü'ne yaptığı başvuruda ''kişisel yağlı boya ve heykel sergisi'' açmak istediğini dile getirdiği ve sergide yer vermek istediği 31 parçadan oluşan kişisel çalışmalarına ait görselleri yazı ekinde sunduğu ifade edildi.
Ancak serginin açılışını takiben Emin Gülören'in sergisinin evvelce beyan ettiği eserlerden tamamen farklı tablolardan oluştuğunun anlaşıldığı belirtilen açıklamada, şunlar kaydedildi:
''Bunun üzerine Emin Gülören'e, Devlet Güzel Sanatlar Galerileri Yönetmeliği'nin ''amaç dışı kullanım'' maddesi gereğince, sergisinde yer vereceğini beyan ettiği eserleri sergilemekle yükümlü olduğu bildirilmiştir. Emin Gülören bu konuda hiçbir itiraz ileri sürmemiş, tam aksine tabloların değiştirilmesine kendi eliyle yardım etmiştir. Emin Gülören daha sonra beraberinde basın ve Eğitim Sen yetkilileriyle Devlet Güzel Sanatlar Galerisi'ne gelerek eserlerinin sansürlendiğini iddia etmiştir.
Sanatın her dalına çağdaş bir bakış açısıyla ve ayrım gözetmeksizin eşit mesafede yaklaşan Kültür ve Turizm Bakanlığı'nda sansür gibi çağdışı bir yaklaşım hiçbir zaman var olmamıştır; bundan sonra da olmayacaktır. Ancak sergilerin esas ve usullerinin belirlendiği özel hukuki düzenlemelere uyulması ve uygulanması konusunda gerek sanatçıların gerekse kamu görevlilerinin karşılıklı anlayış içinde hareket etmelerini beklemek de herkesin hakkıdır.''