Bugüne kadar hangi Cumhurbaşkanları bakanlar kuruluna başkanlık ettiler? Bu yetkiyi 5 Cumhurbaşkanı kullandı, en çok da Turgut Özal başkanlık etti.
Abone olCumhurbaşkanlığı Sarayı 'nda Recep Tayyip Erdoğan ilk kez 'Cumhurbaşkanı' sıfatıyla Bakanlar Kurulu 'na başkanlık edecek. Bugüne kadar sadece 5 Cumhurbaşkanı Bakanlar Kurulu 'na başkanlık etme yetkisini kullandı. Recep Tayyip Erdoğan da altıncı cumhurbaşkanı olacak.
ERDOĞAN BAŞKANLIĞINDA BAKANLAR KURULU (TIKLAYIN)
Erdoğan seçimlerden önce 'Cumhurbaşkanı olarak Bakanlar Kurulu 'na başkanlık etme' yetkisini kullanacağını söylemişti.
HANGİ CUMHURBAŞKANLARI YETKİYİ KULLANDI?
Türkiye'de Cumhurbaşkanlarının Bakanlar Kurulu'na başkanlık etme yetkisi bulunuyor. Ancak bugüne kadar teamüller gereği bir çok Cumhurbaşkanı bu yetkisini kullanmadı. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan , çok partili hayata geçişin ardından Bakanlar Kurulu'na başkanlık edecen altıncı Cumhurbaşkanı oldu.
Bugüne kadar Cumhurbaşkanı sıfatıyla Bakanlar Kurulu'na başkanlık eden isimler şunlar;
-Cemal Gürsel,
-Fahri Korutürk,
-Kenan Evren,
-Turgut Özal
-Süleyman Demirel
EN ÇOK TURGUT ÖZAL
Cumhurbaşkanı sıfatıyla Bakanlar Kurulu'na başkanlık etme yetkisini kullanan isimler arasında Sekizinci Cumhurbaşkanı Turgut Özal zirvede yer alıyor.
Turgut Özal 'ın yedi defa başkanlık ettiği Bakanlar Kurulu'nu, Yedinci Cumhurbaşkanı Kenan Evren dört, Dördüncü Cumhurbaşkanı Cemal Gürsel, Altıncı Cumhurbaşkanı Fahri Korutürk ve Dokuzuncu Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel ikişer kez kendi başkanlığında topladı.
Son toplantı, 12 Mayıs 2000'de, Dokuzuncu Cumhurbaşkanı Demirel'in görev süresinin bitimine dört gün kala, Başbakan Bülent Ecevit'i veda ziyaretinin akabinde Başbakanlık Merkez Bina'da yapıldı.
ÖZAL'IN SIRADIŞI ADIMLARI
9 Kasım 1989 – 17 Nisan 1993 döneminde görev yapan Özal, Türkiye’nin sıra dışı cumhurbaşkanıydı. Hemen her konuda teamüllerin dışına çıkmasıyla bilinen Özal, Bakanlar Kurulu toplantılarına katılırken de farklı değildi.
Özal, Yıldırım Akbulut’un başbakanlığını yaptığı Anavatan Partisi (ANAP) ve Süleyman Demirel’in başbakanlığı üstlendiği DYP – SHP koalisyon hükümetleri döneminde cumhurbaşkanlığı yaptı. Her iki hükümet döneminde de düzenli şekilde olmasa da Bakanlar Kurulu’nu topladı ya da toplantılarına katıldı. Bu toplantıların bazıları Milli Güvenlik Kurulu (MGK) toplantılarının hemen ardından yapıldı.
Özal, Birinci Körfez Savaşı öncesinde ve sırasında, hükümetin önüne geçen bir rol üstlendi. Özal, Irak’a müdahale etmeye hazırlanan Amerika Birleşik Devletleri’ne açık destek verdi. Muhalefetin Özal’ı Türkiye’yi savaşa sürüklemekle suçladığı bir dönemdi.
Özal’ın cumhurbaşkanı sıfatıyla Bakanlar Kurulu’na başkanlık ettiği toplantılardan biri 7 Ağustos 1990’da Çankaya Köşkü’nde gerçekleşti. 6 Ağustos’ta Irak’a karşı ekonomik yaptırım kararı alan Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi toplantısından bir gün sonra gerçekleştirilen toplantıdan BM kararlarına uyum çıktı. Kerkük – Yumurtalık petrol boru hattı kapatıldı.
IRAK SAVAŞI ÖNCESİ BAKANLAR KURULU
Özal, ABD’nin Irak harekatı öncesinde, Türkiye’deki üslerin kullandırılması ve asker gönderme konularında Meclis kararına gerek olmadığını savunuyordu. Akbulut ise buna karşıydı. Özal düşüncesinde o karar ısrarlıydı ki, ANAP’ın bazı milletvekilleriyle görüşmeler yaptı, onları ikna etmeye çabaladı. Özal savaşın başlamasından birkaç gün önce, 12 Ocak 1991’de yapılan Bakanlar Kurulu toplantısına da görüşünü anlatmak için geldi.
13 Ocak 1991 tarihli Milliyet gazetesinde Özal’ın toplantıya katılımı şöyle anlatıldı:
“Bakanlar Kurulu toplantısı devam ederken Cumhurbaşkanı Turgut Özal da Başbakanlığa geldi. Gazetecilerin ‘Tehlikeli bir durum mu var, siz de geldiniz?’ sorusuna ‘Yok, hayır’ yanıtını verdi”
Özal savaşın başlamasından birkaç gün sonra Bakanlar Kurulu’nu bu kez Çankaya Köşkü’nde topladı. Önce MGK toplantısı yapıldı, ardından Özal’ın üç buçuk saat başkanlık ettiği Bakanlar Kurulu’na geçildi. Bu toplantıdan çıkan kararların ikisi dikkat çekiciydi.
Birincisi, güvenlik nedeniyle ülke genelindeki grevler bir ay süreyle ertelendi. Irak Dışişleri Bakanı Tarık Aziz’in, Dışişleri Bakanı Ahmet Kurtcebe Alptemoçin’e gönderdiği ve “Türk hükümetini saldırgan ve düşmanca bir tutumda olmakla” suçladığı mektubuna verilecek yanıtın çerçevesi de bu toplantıda çizildi.
DİYARBAKIR'DA BAKANLAR KURULU
Cumhurbaşkanı Özal Hükümeti bir kez de, 1992 yılında Diyarbakır’da olağanüstü MGK ve Bakanlar Kurulu için topladı. Bu kez başbakanlık koltuğunda oturan isim Süleyman Demirel’di. DYP – SHP koalisyon hükümeti görevdeydi. Yaz aylarında Doğu ve Güneydoğu Anadolu’daki PKK saldırılarının artması ve ‘Şırnak Olayı’ olarak anılan PKK ile güvenlik güçleri arasında 36 saate varan çatışmanın yaşanmasından sonra Cumhurbaşkanı Özal sürpriz bir şekilde Diyarbakır’a gitti. Üstelik giderken hükümeti de oraya çağırdı.
Özal’ın kararı için “şok yarattı” yorumları yapıldı. Gazetelerde Özal’ın ağzından şu sözler aktarıldı:
“'Durum karanlık görünüyor. Tırmanma eğilimi var’ dedi ve MGK kararlarının Bakanlar Kurulu’nda görüşüleceğini söyledi.”
Özal 27 Ağustos 1992’de önce Diyarbakır 2. Taktik Hava Kuvvetleri Komutanlığı Subay Gazinosu’nda MGK’ya, ardından da Bakanlar Kurulu’na başkanlık etti. Ertesi gün toplantı “ Devlet Diyarbakır’daydı” başlığı ile haberleştirildi.
By–pass’a karşı kurul
Turgut Özal’ın DYP – SHP koalisyonunda katıldığı ikinci Bakanlar Kurulu toplantısı 4 Mart 1993’de yapıldı. Bu katılım o dönemde bazılarına göre ‘rest’, bazılarına göre ‘barış’ çabasıydı.
Özal ve Demirel çok eskiden tanışan, ezeli rakiplerdi. Araları o denli açıktı ki; Özal bir ilke imza attı ve Başbakan’ı ilk kez tazminata mahkûm eden Cumhurbaşkanı olarak tarihe geçti.
Özal’ın, Demirel hükümetinin onlarca kararnamesini bekletmesi, imzalamaması ya da geri çevirmesi üzerine, hükümet Özal’ı ‘by–pass’ etmek için harekete geçti. Önce cumhurbaşkanını atamalarda devre dışı bırakan bir yasayı Meclis’ten geçirdi. Ardından Bakanlar Kurulu kararnamelerinde Özal’ın imza yetkisini kaldıran bir yasa hazırlığına başladı. Gazetelerde “By–pass ile kumpas bıktırdı” başlıklarının atıldığı dönemdi. Özal 4 Mart 1993’te deyim yerindeyse soluğu Bakanlar Kurulu toplantısında aldı.
5 Mart 1993 tarihli Milliyet gazetesinde yer alan habere göre, Demirel gazetecilerin toplantıya Özal’ın başkanlık etmesi teklifinin kimden geldiği sorusuna “bunun teklifle alakası yok” dedi ve sözlerini şöyle sürdürdü:
“Bitlis’te olağanüstü hal ilanına MGK karar verdi. Hükümetin bu kararı benimseyip TBMM’ye göndermesi lazım. Anayasa’nın 119. maddesinde de kayıt var. Olağanüstü hal ilanı Bakanlar Kurulu’nun cumhurbaşkanının başkanlığında yapacağı toplantıda alınır. Bu onun gereğidir.”
Demirel gazetecilerin “gerginlik son buldu mu?” sorusunu ise habere göre şöyle yanıtladı:
“Ne gerginliği olsun kardeşim? Niye olsun gerginlik? Devleti daha iyi işletmeye çalışırken kim niye gerilsin anlamıyorum ki. Her gün sabahleyin bir savaş icat etmeyin.”
DEMİREL JEST YAPILINCA BAŞKANLIK ETTİ
Özal’ın ardından Türkiye’nin 9. Cumhurbaşkanı olan Süleyman Demirel ise iki kez Bakanlar Kurulu’na başkanlık etti. Bunlardan biri 24 Mayıs 1993'de gerçekleşti. İkincisi ise aslında bir jestti. Görevde bulunan 57. Hükümet'in Başbakanı Bülent Ecevit ile uyum içinde çalışmışlardı. Ecevit, 16 Mayıs 1993 - 16 Mayıs 2000 arasında görev yapan Demirel’i Bakanlar Kurulu toplantısına başkanlık etmesi için davet etti. Demirel, Ecevit’e veda ziyaretinde bulunduktan sonra 35 dakika da kurula başkanlık etti. Kabine Demirel’i Başbakanlık'tan birlikte uğurladı.
Demirel’in Kurul’u toplama şartı
Aslında cumhurbaşkanlığı sürecinde Demirel’den bir de Bakanlar Kurulu’nu toplamasının beklendiği bir dönem oldu. 28 Şubat sürecinde Bakanlar Kurulu uzun bir süre toplanamadı. Gazeteci Yavuz Donat, Demirel’in kabineyi toplaması teklifini reddettiğini 24 Mayıs 1997’de Vitrin adlı köşesinde soru cevap şeklinde şöyle anlattı:
-Efendim, Bakanlar Kurulu’nu neden toplamıyorsunuz?
-Farz et ki topladım…Ne yapacağım?
-Konuşacaksınız.
-Neyi? Gündemim ne olacak?
-Sayın Cumhurbaşkanı, neredeyse iki ay dolacak…Toplanamıyorlar.
-Tamam da ben toplamış olmak için toplayamam ki. Bazı mecburiyet halleri var .Öyle bir durumda toplarım.
-Örneğin?
-Güvenlik gibi… Olağanüstü hal gibi.. Sıkıyönetim gibi..
Donat, yazısının sonunda Bakanlar Kurulu’nu toplaması için Demirel’e ısrar edildiğini ama Demirel’in kendilerine, “Hangi gündemle? Devletin makamlarını, kurumlarını bir şey yapmıyormuş gibi göstermenin anlamı yok” dediğini aktardı.
GÜL VE SEZER HİÇ YAPMADI
Türkiye’nin 10. Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer ve 11. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Bakanlar Kurulu’nu hiç toplamadılar.
16 Mayıs 2000 – 28 Ağustos 2007 arasında cumhurbaşkanlığı yapan Sezer, zaman zaman onayına sunulan yasalar ya da kritik konularda bakanlardan bilgi aldı. Çankaya Köşkü’nde hükümet ile de, muhalefet partileriyle de zirveler yaptı ama kendi döneminde ciddi bir ekonomik kriz sürecinden geçilmiş olmasına, ABD bir kez daha Irak’a müdahale etmesine karşın Bakanlar Kurulu’nu toplamadı.
28 Ağustos 2007’de Türkiye’nin 11. Cumhurbaşkanı olan ve görevini 28 Ağustos 2014’de devretmeye hazırlanan Abdullah Gül de Sezer’e benzer bir yöntem izledi. O da hiçbir Bakanlar Kurulu toplantısına başkanlık etmedi. Gerekli gördüğü durumlarda bakanlardan bilgi aldı. Sezer’den farklı olarak muhalefet liderleriyle zirve yerine tek tek davet ederek görüşmeyi tercih etti.