BIST 9.550
DOLAR 34,54
EURO 36,01
ALTIN 3.005,46
HABER /  GÜNCEL

Bakanlar Kurulu tezkere için kararı bugün veriyor

Bakanlar Kurulu Irak ve Suriye'ye tezkereleri için toplandı. İşte bugün son şeklinin verilmesi beklenen tezkerenin detayları...

Abone ol

Başbakan Ahmet Davutoğlu başkanlığında Bakanlar Kurulu bugün saat 11.40'da başladı.

Toplantının ana gündem maddesi ise IŞİD'e operasyon ve Meclis'te görüşmeleri yapılacak olan 'tezkere.' 
Bakanlar Kurulu toplantısı sonrası 2 Ekim'de Meclis'te oylanacak olan Irak ve Suriye tezkerelerine son şekli verilecek.

Toplantıya, Genelkurmay Başkanı Orgeneral Necdet Özel, Hava Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Akın Öztürk, Kara Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Hulusi Akar, Genelkurmay 2. Başkanı Orgeneral Yaşar Güler ve Genelkurmay Harekat Daire Başkanı Korgeneral Erdal Öztürk de katılıyor.

GENELKURMAY'DAN BRİFİNG

Genelkurmay Başkanı Orgeneral Necdet Özel, bugün Bakanlar Kurulu toplantısına katılarak IŞİD’le mücadele konusunda askeri seçenekler ve sınır bölgesinde alınan önlemler hakkında brifing verecek.

15 BİN TÜRK ASKERİ                                                   

GECE YARISI SÜRPRİZ GÖRÜŞME
Cumhurbaşkanı Erdoğan ile Başbakan Davutoğlu,
dün gece yarısı sürpriz bir görüşme yaptı. Dışişleri
Resmi Konutu'ndaki görüşme yarım saat sürdü.
Görüşme sonrası açıklama yapılmazken, kulislerden
gelen bilgilere göre görüşmenin ana gündem maddesi
tezkereydi. 

Habertürk'ün haberine göre, Genelkurmay'ın elinde farklı senaryolar var.

Birinci senaryo Türkiye’nin NATO ve BM zirvelerinde sunduğu şartlar çerçevesinde hazırlandı. Mülteci akınlarının sınır ötesinde oluşturulacak “güvenli bölge”de karşılanması ve “uçuşa yasak bölge” uygulamasıyla koruma sağlanması halinde, Türk askerlerinin uluslararası koalisyon askerleriyle birlikte Irak ve Suriye sınırının 10-35 kilometre derinliğinde görev yapması öngörülüyor. Uluslararası güçte yer alacak asker sayısının 100 bine kadar yaklaşması halinde, bunun 10-15 binini Türk askerlerinin oluşturacağı değerlendiriliyor.

İkinci senaryonun Suriye ve Irak’taki yerel unsurların eğitilmesi ve IŞİD’le mücadele edebilecek düzeyde silahlandırılmasıyla ilgili olduğu öğrenildi. Ankara IŞİD’le mücadeleye ilave olarak, Suriye’de Esad rejiminin de sona ermesini hedefliyor. Buna yönelik olarak özellikle Özgür Suriye Ordusu’na sağlanacak destek Bakanlar Kurulu gündemine gelecek.

Askeri yetkililer, çokuluslu koalisyonun yerel unsurlara vereceği “eğit-donat” desteğine bir açıdan da “endişeyle” yaklaşıyor. Irak’ta PKK’nın, Suriye’de ise PKK’nın uzantısı YPG’nin silahlandırılması riski.

BORDO BERELİLER TEYAZKKUZDA

Bordo bereliler, Suriye sınırları içerisindeki karakolun saldırıya uğraması olasılığı çerçevesinde, “uçarbirlik” harekâtı düzenlemeye hazır bekliyor. Bordo berelilerin Suriye topraklarına helikopterlerle süratle indirilmesine yönelik planlamalar tamamlandı.

YABANCI ASKER

Türkiye’de “yabancı asker” konuşlandırılmasına sıcak bakılmıyor. Ancak uçuşa yasak bölge uygulamasının devreye girmesi halinde, savaş uçakları ile devriye uçuşu yapacak personelin Türkiye’deki üslere konuşlanması da gündeme gelecek. Genelkurmay brifinginde bu senaryoya yönelik çalışmaya da yer verileceği öğrenildi.

ERDOĞAN NE İSTİYOR?

Radikal gazetesi yazarı Murat Yetkin, kritik Bakanlar Kurulu toplantı öncesi yazdığı yazısında Erdoğan'ın IŞİD'e karşı operasyondan beklentilerine ilişkin kulis bilgilerini paylaştı.

Yetkin'in iddiasına göre, "Erdoğan ne IŞİD'e karşı ABD koalisyonunun dışında kalmak, ne de 2003'deki tezkere krizini tekrar yaşamak istiyor. Ama Suriye rejiminin bu işten karlı çıkmasından rahatsız."

ERDOĞAN'DAN 3 KOŞUL

Murat Yetkin, Cumhurbaşkan Erdoğan, BM toplantıları sırasında ikili görüşmeler sonrası yaptığı açıklamalara dikkat çekerek, Erdoğan'ın operasyona destek şartlarını yazdı:

"...BM toplantıları sırasında ABD Başkanı Barack Obama ve Başkan Yardımcısı Joe Biden ile temasları ardından, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan Türkiye'nin (kara harekatı dahil) IŞİD-karşıtı cepheye askeri katkı vermeye de hazır olduğunu açıklamıştı.
Ancak Erdoğan üç de koşul saymıştı:
Sınır boyunca uluslararası koalisyonun katkısıyla güvenli bölgeler oluşturulması, buraların uçuşa yasaklı bölge ilan edilmesi ve "ılımlı" Suriye muhalefetine eğitim ve teçhizat sağlanması işine Türkiye'nin de katılması.

Aslında Erdoğan, Batının o "ılımlı" savaşçılarının önceliğinin Beşar Esad'ın devrilmesi olduğunu unutmasını istemiyor. Türkiye'nin son üç yıldır izlediği "Esad gitmeli" siyasetinin aldığı mesafe ortadayken, şimdi IŞİD'e karşı savaşırken bir de Esad'ın bundan karlı çıkması ihtimalinden çok rahatsız, bunu da gizlemiyor. Ama uluslararası durum pek Esad'ın gitmesine öncelik verecek gibi değil.

İNGİLTERE SADECE IRAK İÇİN YETKİ VERDİ

Mesela İngiliz parlamentosu ezici çoğunlukla hükümete IŞİD'e karşı askeri harekat yetkisi verdi, ama sadece Irak için verdi, Suriye için vermedi. IŞİD ile saha da çarpışmak üzere Irak'ta en azından Kürdistan Bölgesel Yönetimi (KBY) Peşmergeleri, PKK ve ne kadar dağınık da olsa Irak ordusu var.
Suriye'de ise tek direniş odağı, Türkiye sınırına yakın Kobani kasabası etrafındaki YPG, yani bir yerde PKK güçleri.

ABD'DEN UÇUŞA YASAKLI BÖLGE AÇIKLAMASI

ABD yönetimi ise güvenli bölge ve uçuşa-yasaklı bölge konusunun mevcut planlamada yeri olmadığını, ancak özellikle Türk hükümetiyle görüşülmekte olduğunu açıkladı. Mesela HDP, uçuşa yasaklı bölgeyi Erdoğan'ın uçağı olmayan IŞİD'e değil, olan Esad'a karşı istediğini öne sürüyor.

O cephede de Erdoğan'ın her üç koşulunun da yerine geleceğini gösteren güçlü bir işaret yok.
Yani Erdoğan ne ABD'yle yeni bir tezkere krizi yaşamak, ne de IŞİD savaşının dışında kalarak, hiç sevmediği tabirle "İslamcı teröre göz yumuyor" damgası vurulmak istiyor, ama Esad'ın bu işten güçlenerek çıkması ihtimalinden de rahatsız.

ERDOĞAN YARIN NE DİYECEK?

Dolayısıyla tezkerelerin içeriği ve ifadesi önem taşıyor. Tabii bir de Erdoğan'ın 1 Ekim Meclis açılış konuşmasında bu konuda bir şey deyip demeyeceği.

MUHALEFETTEN TEZKEREYE DESTEK VAR MI?

Muhalefet partilerinin tezkereye ilişkin fikirlerini ise Habertürk gazetesi yazarı Muharrem Sarıkaya bugünkü köşesinde yazdı.

Sarıkaya'nın köşesinden satırbaşları şöyle

AK PARTİ'NİN ÇEKİNCESİ: Yüksek fire olasılığı görülmeyen iktidar partisinde oluşan en büyük çekince ise tezkere çıktıktan sonra nasıl bir tablo ile karşılaşılacağı.
Özellikle de hükümetin Suriye'ye asker göndermesi halinde bunun nasıl sonuçlanacağı...
MUHALEFETTE KİM NE DEDİ? :Benzer kaygı muhalefette de hâkim...
HDP baştan destek vermezken, CHP ve MHP oluşan koalisyon güçlerine katılım konusunda herhangi bir çekince taşımıyor. Ancak Türk askerinin sınır ötesinde tek başına yapacağı operasyona da destek vermiyor. Nitekim CHP Grup Başkanvekili Engin Altay dünkü sohbetimizde, "Biz koalisyon güçlerine katılıp insanlık canilerine karşı mücadele edilmesi taraftarıyız" dedi. Ancak ABD başta olmak üzere koalisyon ülkelerinin de olumlu bakmadığı Türk askerinin tek başına sınır ötesine geçmesini kendilerinin de doğru bulmadığını söyledi.
MHP Genel Başkan Yardımcısı Celal Adan ise tezkerelere destek veren bir tutum takındıklarını anımsattı, "Ama Türk askerinin maceraya itilmesine de onay vermeyiz" dedi.