BIST 10.025
DOLAR 35,16
EURO 36,68
ALTIN 2.956,54
HABER /  POLİTİKA  /  AK PARTİ

Bakan'ı kızdıran akraba sorusu

Meclis KİT Komisyonu'nda CHP Tunceli Milletvekili Kamer Genç'in sorusuna Gençlik ve Spor Bakanı Suat Kılıç'ın tepkisi sert oldu

Abone ol

Genç, kendi oğlunun TBMM'de çalıştığının söylendiğini dile getirerek, ''Suat Bey'in kayınpederi Şeyhülislam Ali olarak Başbakanlıkta çok yüksek yerlerde çalışıyor. Kendisi bakan, karısı Ankara Büyükşehir Belediye Başkanlığı'nda bir KİT'te yönetim kurulu üyesi'' demesi üzerine Kılıç, ''Sayın Başkan, saygısızlığın bir ölçüsü olur. İnsanların aile bireyleri şerefli insanlar tarafından Meclis gündeminde mevzu bahis edilmez. İnsanların ailelerine hürmet edilir, saygı gösterilir. Böyle bir nezaketsizlik, edep dışılık gösterilmez. İnsanların eşinin kamuda çalışmasının, bir bakanın, bir milletvekilinin ailesinin, kızının, gelininin, oğlunun kamuda çalışması kabahat değil. CHP'de var, MHP'de var, AK Parti'de var. İnsanlar kamuda çalışır, öğretmen olarak çalışır, doktor olarak, avukat olarak çalışır'' ifadelerini kullandı.

Bakan Kılıç, herkesin çalışma özgürlüğü bulunduğunu belirterek, şunları söyledi:

''Benim eşim hukuk fakültesi mezunudur, avukattır ve Ankara Büyükşehir Belediyesi'nde çalışmaktadır. Bu da yeni bir hadise değildir. Maaşı da ilgili kişiyi hiç alakadar etmez. Kayınpederimle alakalı konuya gelince rahatsızlığının esas sorununu ben biliyor ve tahmin ediyorum. Kayınpederim emekli oldu. Başbakanlık müşaviri olarak görev yapmadı. Görevde bulunduğu süre içinde Diyanetten Sorumlu Devlet Bakanı danışmanı, müşaviri olarak görev yaptı. Donanımı, eğitimi bunun için yeterli olan birisi. İstanbul İlahiyat Fakültesi mezunu bir din adamı.''

Bakan Kılıç'ın ''Senin oğlunla ilgili bir meseleyi ben gündeme getirmiş değilim'' sözleri üzerine Genç, ''Senin partin getirdi'' cevabını verdi.

Kılıç, ''Ben gündeme getirmiş değilim. Ben getirmişsem şahsıma bir şey söylersin, getirmemişsem söylemezsin'' dedi.

Diğer milletvekillerinin de araya girmesi üzerine Kılıç, şu ifadeleri kullandı:

''Sayın milletvekili, canını yakan ben olursam, beni eleştirebilir. Beni yorumlayabilir. Ama kendisine zarar veren ben değilsem, bana söyleyecek herhangi bir sözü olmamalı. Herhangi birimizin eş ve çocuklarıyla ilgili kamuda çalışma durumu Meclis kürsüsüne taşınacaksa şayet, sorumlu, saygılı ahlaklı siyasetin gereği odur ki, o takdirde elinize listeleri alırsınız, çalıştıkları yerleri söylersiniz. Eğer milletvekili ya da bakanların eş ya da çocukları ve yahut birinci dereceden yakınlarının kamuda çalışmaları, devletin ya da kamu iktisadi teşekküllerinden maaş almaları yasak, ahlak dışı, siyasi etiğe aykırı ise benim 7 sülalemden kamuda çalışan tek kişi eşimdir. Ben onunla ilgili gereken işlemi yaparım. Ama o zaman sizlerde çıkacaksınız, kamuda ailenizden çalışan herkesin işine son vereceksiniz. Son defa olarak bunu ifade ediyorum; ayıptır, yazıktır ve günahtır. İnsanların eş ve çocukları siyasete malzeme yapılmaz. Terör örgütlerinin bile bir mücadele yöntemi vardır. Terör örgütü bile mücadelesine insanların eş ve çocuklarını katmaz.''