Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Murat Başesgioğlu, KESK 2. Olağan Genel Kurulu salonuna Türk bayrağı asılmamasına tepki gösterdi.
Abone olBaşesgioğlu, Kocatepe Kültür Merkezi’nde gerçekleştirilen genel kurulun açılışında yaptığı konuşmada, küreselleşmenin yarattığı olumsuz sonuçların tüm dünyada olumsuz etkiler oluşturduğunu, bu sorunların ülkelerin kendi yerel ve milli mekanizmalarını geliştirmesiyle aşılabileceğini söyledi. Başesgioğlu, bu şekilde herkesin şikayet ettiği, endişe duyduğu emperyalizmin bütün acı neticelerinin ortadan kaldırılabileceğini ifade etti. Bu olumsuzlukların giderilmesine yönelik sosyal politikaların belirlenmesi konusunda ellerindeki tek anahtarın sosyal diyalog olduğunu vurgulayan Başesgioğlu, Türkiye’deki sosyal diyalogu tam anlamıyla işletmek zorunda olduklarını vurguladı. Başesgioğlu, bunu bir lüks olarak değil, bu kavramın içini doldurarak, gereklerini yerine getirerek hayata geçirmek zorunda olduklarını bildirdi. Başesgioğlu, bakanlıklarında bu amaçla bir çok platform oluşturduklarını anımsatarak, sosyal tarafların buralara katılarak görüşlerini özgürce ifade ederek, Türkiye’de uygulanacak sosyal politikaların oluşturulmasına katkıda bulunma imkanına sahip olduklarını anlattı. Sosyal ortakların da sosyal politikalara katılmaları gerektiğini belirten Başesgioğlu, "Bu sorumluluktan sendikalarımız sivil toplum örgütlerimiz kaçamaz. Demokratik tepkilerimizi meşru platformlarda dile getireceğiz. Ama bence değişen konsept artık sendikalarımızın bilgi ve birikimini bu sosyal diyalog platformlarında ortaya koymaları ve ülkede uygulanacak sonraki kuşakları bilgilendiren sosyal politika konusunda bir yön verici etkiyi sendikalarımızın ortaya koymasında fayda var" dedi. Sendikacılara hitaben, "Birbirimizi anlamak, dinlemek zorundayız" diyen Başesgioğlu konuşmasını şöyle sürdürdü: "Körler ve sağırlar diyalogundan bu ülke çok çekti, çok acı bedeller ödedik. Hepimiz bu acı tecrübelerden ders aldık. Hepimizin arzusu, demokrasi, bütün kurum ve kurallarıyla yerleşsin, hukukun egemenliği sınır ve coğrafya tanımadan bu ülkenin en ücra köşelerinde hakim olsun ve bu ülkenin vatandaşları gece yarısında, sabah karanlığında hiçbir korkuya kapılmaksızın bu ülkenin dağlarında, ovalarında, caddelerinde özgürce yaşasınlar. Hepimizin gönlünden geçen rüya bu..." Bu görevleri henüz tam yerine getiremediklerini dile getiren Başesgioğlu, demokrasi, hukuk, sosyal ve ekonomik alanda yapılması gerekenlerin henüz tamamlanamadığına dikkati çekti. Başesgioğlu, sonraki kuşakların kendilerinin çektikleri eziyetleri çekmemeleri için herkesin üzerine düşen fedakarlığı ve özveriyi göstermesi gerektiğini kaydetti. Kamu Görevlileri Sendikaları Kanunu’nun henüz emekleme aşamasında olduğunu belirterek, yasanın eksiklikleri ve noksanları bulunduğunu, ama bu yoldaki gelişmelerin el birliği ile aşılabileceğini kaydeden Başesgioğlu, bu konuda hukuki olarak yapılabilecek düzenlemeleri sosyal diyalog kapsamında taraflarla birlikte kararlaştıracaklarını anlattı. Başesgioğlu, daha önce varılan uzlaşmalarla yasanın 6 maddesini değiştirdiklerini ve sendikaların örgütlenme konusunda pratikte yaşadıkları sıkıntıları bir nebze de olsa giderdiklerini dile getirdi. "TÜM SENDİKALARA EŞİT MESAFEDEYİZ" Sendikaların artık yetki konusunda bir sıkıntı yaşamadıklarını belirten Başesgioğlu, "Sendikaların dünya ve siyasal görüşleri farklı olabilir. Ama biz bakanlık olarak bütün sendikaları eşit mesafede görüyoruz. Kim sendikal örgütlenme konusunda ter dökmüşse o terinin karşılığını vermek istiyoruz. Bu konuda bütün sendikalarımız konfederasyonlarımız müsterih olsunlar. Çalışma Bakanlığı’nda kazanılmış bir hakkın, yetki alanında, örgütlenme alanında kaybedilmesi kesinlikle mümkün olmayacaktır" diye konuştu. Ülkenin sorunlarını çözmenin boyunlarının borcu olduğunu vurgulayan Başesgioğlu, şöyle devam etti: "Bu ülkenin sorunlarını, iç barışını, yurtdışından gelen çeşitli rüzgarlar, barış reçeteleri çözmeyecek. Bu toprağın insanı çözecek. Onun için birbirimizi iyi dinleyeceğiz, art niyetli olmayacağız. Bunu yapabilmemizi için de bazı asgari müştereklerde, bazı ortak değerlerde buluşmamız gerekiyor. Evet emperyalizme karşıyız, her türlüsüne karşıyız. Ama bunu derken, bu ülkeyi bağımsızlığa kavuşturan emperyalizme karşı büyük bir mücadele veren, Mustafa Kemal gibi bir ortak değeri de hep birlikte anacağız." "BAYRAĞIMIZI EN GÖRKEMLİ YERLERDE SERGİLEYECEĞİZ" Başesgioğlu, konuşmasında, genel kurul salonunda Türk bayrağı bulunmaması konusunda da, bağımsızlığın sembolü ay yıldızlı bayrağın hiçbir zaman unutulmaması gerektiğini vurguladı. Başesgioğlu, "O, bizim dünya milletleri ailesinde bağımsız, hür, özgür bir devlet ve millet olmamızın yegane sembolüdür. Onun etrafında da birleşeceğiz. Bu toplantılarda onu en görkemli yerlerde sergileyeceğiz." Murat Başesgioğlu, konuşmasının ardından genel kurul salonunu terk etti. Başesgioğlu’nun konuşması sırasında salonda bulunan bazı kişiler kamunun yeniden yapılandırılmasına yönelik yasa tasarılarına tepki göstererek kölelik yasası geri çekilsin", "sözleşmeli köle olmayacağız" şeklinde sloganlar attı. BAYRAK KONUSU Başesgioğlu, salon çıkışında gazetecilerin, genel kurulun açılışında İstiklal Marşı’nın okunmaması ve Türk bayrağı asılmamasını nasıl değerlendirdiğinin sormaları üzerine, salonda bir takım eksiklikler olduğunu, bu eksiklikleri konfederasyon genel başkanı Sami Evren’e ileteceğini söyledi.