Sağlık Bakanı Recep Akdağ, doktorların Türkiye genelinde 5 Kasım'da yapacakları iş bırakma kararına sert tepki gösterdi.
Abone olSağlık Bakanı Recep Akdağ, doktorların Türkiye genelinde 5 Kasım Çarşamba günü iş bırakma kararını hekimlik etiğine ve hukuka uygun bulmadığını belirterek, ''Türk hekimleri ettikleri hipokrat yeminine, hekimlik etiğine, vicdanlarındaki insan sevgisine aykırı gelecek böyle bir uygulamaya katılmayacaklardır'' dedi. Türk Tabipleri Birliği (TTB) Merkez Konseyi Başkanı Füsun Sayek ve beraberindeki merkez konseyi üyeleri, Bakan Akdağ'ı makamında ziyaret ettiler. Sayek, burada yaptığı konuşmada, Türkiye'de bütçeden sağlığa ayrılan payın yetersiz olduğunu ve Sağlık Bakanlığı'nın aile hekimliği, genel sağlık sigortası, sözleşmeli sağlık personeli çalıştırılması gibi projelerini uygun bulmadıklarını söyledi. TTB'nin, hekimlerden bu sorunlarla ilgili görüş istediğini açıklayan Sayek, ''Hekimler, bu uygulamalardan çok rahatsızlar. Bunu ifade etmek isteğindeler. Biz de onların örgütü olarak 5 Kasım'da hizmeti aksatma kararı aldık. Bunu size iletmek için buradayız'' diye konuştu. BAKAN AKDAĞ'IN KONUŞMASI Sağlık Bakanı Akdağ da genel bütçeden Sağlık Bakanlığı'na ayrılan payın yüzde 2.4'ten yüzde 2.96'ya çıkarıldığını, bunun gelecek yıllarda daha da artacağını belirtti. Eleman temininde güçlük çekilen bölgelerdeki sağlık personeli açığını ortadan kaldırmak amacıyla zorunlu hizmet yerine Sözleşmeli Personel Yasası'nı uygulamaya koyduklarını anlatan Akdağ, bu yasa ile özellikle Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgelerindeki sağlık personeli açığını gidereceklerini söyledi. Sözleşmeli personel olarak çalışan bir ebenin ayda 1 milyar lira, bir pratisyen hekimin ayda 1 milyar 800 milyon lira, uzman hekimin ise ayda 3 milyar lira sabit maaş alacağını bildiren Akdağ, bu sağlık personeline ayrıca 2 ay ödül ve döner sermaye payı verileceğini ifade etti. Akdağ, şöyle devam etti: ''Hizmeti aksatma gibi son derece talihsiz bir ifadede bulundunuz. Maksadınızın bu olduğunu asla zannetmiyorum. Böyle bir şeyi hekimler açısından asla kabul edilebilir görmüyorum. Açıkça söylemeliyim ki Türk hekimleri, ettikleri hipokrat yeminine, hekimlik etiğine, vicdanlarındaki insan sevgisine aykırı gelecek böyle bir uygulamaya katılmayacaklardır. Sağlık alanındaki grev, iş bırakma, iş yavaşlatma gibi bir uygulamanın hiçbir sorunun çözümü ve olumlu bir adım olmayacağına inanıyorum.'' TTB'nin görevinin ülkenin sağlık politikalarını eleştirmek değil hekimlerin çalışma şartlarını iyileştirmek ve işlerini daha verimli yapmalarını sağlamak olması gerektiğini anlatan Akdağ, ''Bu anlamda, bir iş bırakma çağrısının hukuka da uygun olmadığını düşünüyorum. Böyle bir girişimi ve bunun önerilmesini doğru bulmuyorum. Türk hekimlerinin buna itibar etmeyeceklerini biliyorum. Böyle bir girişim, hekimlik etiğine, insan sevgisine ve hukuka uygun değildir'' dedi. ''BAŞKA ÇAREMİZ YOK'' Sayek de başka çarelerinin kalmadığı bir noktada olduklarını belirterek, iş aksatma kararının kendi önerileri değil, hekimlerin isteği olduğunu söyledi. Halkın bu kararı anlayışla karşılayacağını ifade eden Sayek, görevlerinin kamu sağlığını korumak ve sağlık politikalarına müdahil olmak olduğunu belirtti. Ziyarette konuşan TTB Merkez Konseyi Üyesi Eriş Bilaloğlu da Akdağ'ın açıklamaları üzerine, ''Hastalarımıza 'müşteri' diye hitap edildiğinin söylendiği, yoksul halktan ek bir vergi alınmasının planlandığı, genel sağlık sigortası ile oluşan bir ortamın olduğu bir konumda, buna karşı 'hastaların müşteri olmalarını reddediyoruz' diyen hekimlerin bu tutumlarını çok ahlaki bir görev olarak görüyorum'' dedi. Sayek, daha sonra basına kapalı devam eden görüşmenin ardından gazetecilere yaptığı açıklamada, hekimlerin son derece haklı bir mücadele içinde olduklarını belirterek, 5 Kasım günü hastalara bakmayacaklarını belirtti. Sayek, ''Anladığım kadarıyla, hekimlerin sert tepkisinden korkuluyor. Hekimler kararlıdır'' diye konuştu. Bilaloğlu da Sağlık Bakanlığı'nın birinci önceliğinin halkın hekimini seçme özgürlüğünü sağlamak olduğunu ifade ederek, ''Ama asıl önemli olan, tüm halkın sağlık hizmetine ücretsiz ulaşma özgürlüğünü sağlamaktır'' dedi. 5 Kasım'da yapacakları iş bırakma eyleminde hiç kimseyi mağdur etmeyeceklerini belirten Bilaloğlu, ''Hastalarla bizi karşı karşıya getirmeye çalışıyorlar ama halkımız buna itibar etmeyecektir'' diye konuştu