Milli Savunma Bakanı İsmet Yılmaz, Genelkurmay Başkanı Necdet Özel'in görevi bırakacağı iddialarına açıklık getirdi.
Abone olMilli Savunma Bakanı İsmet Yılmaz, Orgeneral Necdet Özel ile ilgili yaptığı açıklamada "Genelkurmay Başkanımızın 30 Ağustos'taki sürecinin yasal olarak biteceği doğal süreç varken, onun dışında kalarak bir, iki ay önceden, görevinden istifa etmesi veya ayrılmasının doğal olmadığını, Genelkurmay Başkanımızın da bunu düşünmediğini açıkça ifade etmek isterim.'' şeklinde konuştu.
Milli Savunma Bakanı İsmet Yılmaz, katıldığı AA Editör Masası'nda, gündeme ilişkin soruları yanıtladı.
ORDUEVLERİNDE BAŞÖRTÜSÜ
-Orduevlerine girerken bir kimlik veriliyor. Daha önceki uygulamalarda, eski Türkiye'den kalan alışkanlıkla, 'yüzü görünür, başı açık olacak şekilde fotoğraf' keyfiyeti istenirdi. Eğer bu fotoğraf verilmezse, kimlik kartı verilmediğinden, ordu evlerine girilmezdi. En son bir kardeşimizin eşiyle ilgili böyle bir başörtülü resim verdiğinde, kart verilmedi. Kart verilmeyince, Askeri Yüksek İdare Mahkemesine başvuruldu. Askeri Yüksek İdare Mahkemesi, 26 Şubat 2015'te, 'başörtüsüyle ilgili kurallar, sizin ancak çalışanınız için geçerli olabilir, dolayısıyla, çalışanın eşi ve çocukları için böyle bir kural söz konusu olamaz' kararı verdi. Askeri Yüksek İdare Mahkemesinin kararı artık bütün silahlı kuvvetlerimiz için bağlayıcıdır. Eğer buna aykırı işlem yaparlarsa, hukuka uygun davranmamış olurlar. Kaldı ki bir çok yerde ben, böyle şikayetler geldiğinde, BİMER üstünden de vatandaşın demokratik denetimini de sağlıyorum. Ben mutlaka hepsinin hakkında bir soruşturma yapılmasını, hukuka uygun şekilde gereğinin yapılmasını istedim. Ancak şu mahkeme kararı, artık bu konudaki ihtilafı sona erdirdi şeklinde ortak kanaat vardır.
ASKERİN YÜZDE 35'İ PROFESYONEL
-Askerimizin şu anda üçte birinden fazlası, yüzde 35'e yakını profesyonel. Ne demek istiyorum profesyonelle? Uzman jandarma, yani geçimini askeriyeden aylık alarak sağlıyor, başka bir işi yok. Uzman askerler var, sözleşmeli erbaşlar var, astsubaylar var, subaylar var. Bunların hepsini üst üste koyduğunda, şu andaki mevcut Silahlı Kuvvetlerin üçte birini oluşturuyor. Sözleşmeli erbaş almak için de hala çağrılarımız devam ediyor.
GENÇ NÜFU ARTMAZSA
-Ama onların Bakanı bana söylediği, 'İsmet Bey biz kaldırmadık zorunlu askerliği' diyor. 'Askıya aldık', tabiri bu. Nasıl oldu bu? Nüfus yaşlandı, asker ihtiyacı var, çağrı yapıyor, 'Hadi gelin' diyor. Kendi ihtiyacını karşılayacak kadar genç nüfus bulamadığında, o zaman zorunlu askerliği askıya almak zorunda kaldı. Nasıl geçti? Sözleşmeli askerliğe geçti, yani profesyonel askerliğe geçti. Eğer Türkiye'de de genç nüfus artış hızı sağlanamazsa, biz de çağrı yaparız. Ancak gelen Mehmetçik ihtiyacımızı karşılamazsa, biz de mecbur kalırız, tamamıyla profesyonel askerliğe geçeriz. Bu iyi bir şey midir? Değildir. Dolayısıyla bu orta sistemi sağlamak lazım. Orta sistemi sağlayabilmek için de genç nüfusumuzu sağlıklı bir aile yapısıyla sürdürmemiz lazım. Biz de bunu yapıyoruz.
GÖREV SÜRESİ 30 AĞUSTOS'TA DOLUYOR
Görevde bulunduğu süre içerisinde, görevini hakkıyla yapmış bir Genelkurmay Başkanımızdır. Yapmış olduğu tüm hizmetler için teşekkür ediyorum. Daha önce de 'Genelkurmay Başkanımızın istifa ettiği, emekliye ayrıldığı, ayrılacağı' ifade edildi. O zaman da ben bunun doğru olmadığını ifade etmiştim. Geçen süreç, beni teyit etti. Genelkurmay Başkanımızın dört yıllık görev süresi vardır. Dört yıllık görev süresi, 30 Ağustos 2015'te doluyor. Dolayısıyla da kendi görev süresinin normal yönde biteceği kaç ay kaldı? Birkaç ay kaldı. Dolayısıyla bazı şeyler vardır, hayatın doğal akışına aykırı bunu düşünmek. Genelkurmay Başkanımızın 30 Ağustos'taki sürecinin yasal olarak biteceği doğal süreç varken, onun dışında kalarak bir, iki ay önceden, görevinden istifa etmesi veya ayrılmasının doğal olmadığını, Genelkurmay Başkanımızın da bunu düşünmediğini açıkça ifade etmek isterim.''
ASELSAN MÜHENDİSLERİNİN ÖLÜMÜ
Bunlarla ilgili Başbakanlık Teftiş Kurulu da bir inceleme yaptı. Bu yapmış olduğu incelemelerin birçokları da bizim ASELSAN'da, şirketlerle alakası olmadığı, bazılarının alt taşeronun işçisi olduğu ama sadece bir kimse için ölümünde sıkıntılı bir hal var. Dolayısıyla bunun neden olduğu, savcılık aşaması hala devam ediyor. Demek ki şu anda tartışmaya konu bir olay denince akla bir kişi gelmesi lazım. Biri genelleştirmek mümkün mü, o da ayrı bir husus. Bir kişi için Başbakanlık Teftiş Kurulu raporunda da ifade edildiği şekliyle savcılığın incelemesinin devam ettirilmesi ve yakınlarının da bu konuda mutmain olması gerektiği ifade edilmiştir. Ben de o noktadayım.