Batman Hava Üssü'ne giden Milli Savunma Bakan İsmet Yılmaz'ı, üs komutanının karşılamadığı ddia edildi.
Abone olBugün yazarı Adem Yavuz Arslan, askeri vesayetin bitmediğine dair çok çarpıcı bir örnek verdi bugünkü köşesinde. Yazar Arslan, Türkiye'nin değiştiğini savunup artık yeni operasyonlar olmasın diyenlere geçtiğimiz Cuma günü yaşandığı ileri sürülen bir olayı hatırlarak cevap veriyor.
HASTANEYE DE GİTMEDİ
Dahası söz konusu komutanın İHA görüntüsü izlemek isteyen Bakan Yılmaz'a "hayır" talimatı verdiği söyleniyor. Arslan o ziyaretin perde arkasını yazdı.
(...)Cuma günü Milli Savunma Bakanı İsmet Yılmaz, Batman Hava Üssü'ne gitti. Protokol kuralları gereği kendisini en üst düzeydeki komutanın karşılaması gerekiyordu.
Fakat Diyarbakır 2. Hava Kuvveti Komutanı Korg. Mehmet Veysi Ağar, bakanı karşılamadığı gibi odasından bile çıkmadı.
Emir subayı aracılığı ile 'Komutan rahatsız, kriz geçirdi odasında dinleniyor' dedirtti. Oysa ne ambulans çağrıldı ne de hemşire. Ayrıca salı günü hem Kara hem de Hava Kuvvetleri komutanlarına üst düzey karşılama yapmıştı.
Bakan Yılmaz, 14:00 ile 16:30 arası üste kaldı. Brifingi de 2. Hava Kuvveti Mahkemesi'nde, 'evrakta sahtecilik' iddiasıyla yargılanan Albay Fidan Yüksel verdi.
Bu esnada enteresan bir gelişme yaşandı.
Bakan eski tarihli ya da canlı bir İHA görüntüsü izlemek istediği zaman 'hayır' cevabını aldı. Duyumlara göre Korg. Ağar 'Herhangi bir şey izletmeyin' talimatı vermiş."
'MALZEME NAKLİ' ADI ALTINDA BALYOZ ZİYARETİ
Hikayenin baş aktörü komutan hakkında ilginç bilgiler de aktarıyor yazar Arslan. Veysi Ağar'ın çok tartışılan iki hareketini gündeme getiriyor.
(...)Okurlarımız Ağar ismini daha önceden hatırlayacaklardır.
Çünkü emrindeki birlikler Kuzey Irak'ta operasyondayken o kendine bir CASA uçağı ayarlayıp 'malzeme nakli' adı altında Silivri'deki Balyoz sanıklarını ziyarete gitmişti.
15 bin liralık maliyeti devlet öderken üstüne bir de görev tazminatı almıştı.
Biraz daha geriye gidersek Korg. Ağar'ın Lizbon'da Cumhurbaşkanı'nı da karşılamadığını hatırlıyoruz.
Brüksel'de görevliyken NATO toplantısına giden Gül'ü karşılamamış aynı zamanda uğurlamamıştı da. Bir bakıma, 'Gül'ü Cumhurbaşkanı olarak görmemişti.'
Tekrar başa dönelim.
Türkiye'nin ihtiyacı olan şey 'ileri demokrasinin' kurumsallaşması.
Bu da 'iç süreçlerin tamamlanması' ile mümkün olur."