Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, Uyuşturucuyla mücadele sempozyumuna katıldı. Yılmaz Tunç, "Aile ilişkilerine zarar veren, çeşitli suçların işlenmesine zemin oluşturan uyuşturucu ile mücadele bizim kırmızı çizgimizdir" dedi.
Abone olAdalet Bakanı Yılmaz Tunç Medipol Üniversitesi bünyesinde, Güney Kampüsü konferans salonunda düzenlenen Uyuşturucu Madde Sempozyumuna katıldı. Sempozyuma Bakan Yılmaz Tunç'un yanı sıra, Medipol Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Recep Öztürk ve Medipol üniversitesi öğrencileri katıldı.
Sempozyumda Bakan Yılmaz Tunç uyuşturucu madde ve uyarıcı madde satanların ve kullananlar hakkında yapılan işlemlerin, uyuşturucunun satılmasını, kullanılmasının önlenmesi ve bu konu hakkında yasal düzenlemeler konularını kapsayan bilgiler verdi.
Uyuşturucu ve Madde Sempozyumuna katılan Bakan Yılmaz Tunç şunları söyledi:
"Medipol üniversitesinde çok önemli bir konunun değerlendirildiği bir sempozyumdayız. Üniversitelerimiz eğitim öğretim yapan kurumlar olmamalı. Sadece ülkemizi değil bütün dünyayı ilgilendiren bu önemli sorunun ülkemizde çözüm yolları arasında araştırılması ve yapılması gerekenleri yapma anlamında bu tür toplantılar önemli. Özellikle son yıllarda gençlerimizi etkisi altına alan toplumsal sorunların başında gelen uyuşturucu madde kullanımının sebepleri ve madde bağımlılığıyla mücadelede alınması gereken sosyal, hukuki ve tıbbi önlemlerin ele alınacağı bu sempozyumun düzenlemesini çok önemli bulduğumu belirtmek istiyorum.
Böylesi önemli bir sempozyumu düzenleyen değerli rektörümüze, dekanımıza, sunacakları bildirilerle katkı sağlayacak akademisyen hocalarımız ve emeği geçen herkese teşekkür ediyorum."
"Uyuşturucu, sadece bireysel olarak değil, aynı zamanda toplumları da derinden etkileyen bir sorundur"
Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Çağımızda neredeyse herkesin az ya da çok bir şeylere bağımlı olduğuna şahit oluyoruz. Kimisi bilgisayar oyunlarına, sosyal medyaya; kimisi dizilere, televizyona; kimisi internete, telefonuna bağımlı halde yaşıyor. Aslında gündelik hayatta insanların hastalık denilecek seviyede birçok bağımlılığı bulunmaktadır. Bunlardan bir kısmı herkesin farkında olduğu ve zararından emin olduğu alkol, uyuşturucu, sigara bağımlılıklarıdır. Evlatlarımızın, gençlerimizin, canlarımızın hayat ışığını söndüren en acı ve tehlikeli bağımlılıkların başında geliyor. Uyuşturucu, sadece bireysel olarak değil, aynı zamanda toplumları da derinden etkileyen bir sorundur. Bağımlılık; aile parçalanmaları, suç oranlarındaki artış, sağlık sorunları ve daha pek çok sorunla doğrudan bağlantılıdır. Bu yüzden, uyuşturucu ile mücadele, sadece bireylerin değil, toplumların da sağlığı ve refahı için hayati bir öneme sahiptir. Bu nedenle madde bağımlığıyla topyekûn bir anlayışla mücadele etmek gerekmektedir"
"Madde kullanma suçunun cezası 1 yıldan 2 yıla kadar hapis iken, 2 yıldan 5 yıla kadar hapse çıkardık"
Madde Kullanma Suçuyla ilgili olarak konuşan Yılmaz Tunç, "Uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanan kişinin, öncelikle tedavi edilmesini ve tekrar uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanmaktan korunmasını sağlamaya yönelik düzenlemeler yaptık. 2005 öncesinde uyuşturucu kullanma suçu ile ilgili denetimli serbestlik uygulaması bulunmamaktaydı. 2005 yılında yeni Türk Ceza Kanunuyla, uyuşturucu madde kullanan kişi hakkında, infaz aşamasında tedaviye ve denetimli serbestlik tedbirine hüküm olunacağını düzenledik.2006 yılında yaptığımız düzenlemeyle uyuşturucu madde kullanma suçundan dava açıldığında, tedavi ve denetimli serbestlik uygulanabileceğini düzenledik. Böylece tedavi uygulamasını infaz evresinden önce kovuşturma evresine, daha sonraki düzenleme ile de soruşturma evresine çekerek derhal tedaviye başlanmasını amaçladık. Yine bu düzenlemeye göre şüpheliler hakkında kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararı verilecek ve 5 yıl süreyle takip edileceklerdir. 5 yıl içinde kişi tedavi yükümlülüklerine uygun davranırsa hakkında takipsizlik kararı verilecek; yeniden uyuşturucu madde kullanması durumunda ise kamu davası açılacaktır. Kişiler bu kamu davasının ertelenmesi imkanından bir kez yararlanmaktadırlar. Bu kişiler, tedavi olmayı kabul etmesi ve denetimli serbestlik tedbirlerinin gereklerine uygun davranması halinde söz konusu uygulamadan yararlanabilecektir. Aynı düzenlemede uyuşturucu madde kullanma suçunun cezası 1 yıldan 2 yıla kadar hapis iken, 2 yıldan 5 yıla kadar hapse çıkardık" dedi.
"Uyuşturucu ile mücadelemiz bizim kırmızı çizgimizdir"
Türk Yargısının Uyuşturucu ile mücadelesine de vurgu yapan Yılmaz Tunç, "İnsanımızı sosyal ve ekonomik hayattan koparan, aile ilişkilerine zarar veren, çeşitli suçların işlenmesine zemin oluşturan uyuşturucu ile mücadele bizim kırmızı çizgimizdir. Uyuşturucuyla mücadelede sonuna kadar kararlıyız. Türk yargısı, başta uyuşturucuyla mücadele olmak üzere özellikle organize suçlar ve milletimizi rahatsız eden, huzurunu bozan tüm suçlularla, suçluyla mücadelede tavizsiz bir şekilde hareket etmektedir. Cumhuriyet savcılarımız tüm suç ihbarlarında gerekli talimatları vererek soruşturmaları hemen başlatmakta, bu kapsamda uyuşturucu ve tüm suç örgütleriyle mücadelesini etkin ve kararlı bir şekilde sürdürmektedir. Bundan hiç kimsenin şüphesi olmasın. Uyuşturucuyla mücadelede vatandaşımızın da desteğini bilhassa önemsiyoruz. Vatandaşlarımız, uyuşturucunun okul çevrelerinde, mahalle aralarında, sokak aralarında yahut diğer ortamlarda satıldığını, teşvik edildiğini, yer sağlandığını görüyorsa; bu durumu Cumhuriyet savcılıklarına ihbar etmesi vatandaşlık görevidir. Vatandaşımız uyuşturucuyla ilgili suçlardan haberdar olur olmaz, Savcılıklara ihbar ederek bizim bu mücadelemize yardımcı olmaya davet ediyorum" diye konuştu.