Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız, iktidarın ekonomi politikalarını yaparken ilginç bir de benzetme yaptı
Abone olEnerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız, ''3 dönemi biten milletvekilleri o görevi bırakacaklar. Bu konuda da eğmeye bükmeye gerek yok. Bizden daha iyi olduğuna inandığımız çok dinamik arkadaşlarımız yetişiyorlar'' dedi.
Yıldız, İl Koordinasyon ve Çamlıbel Elektrik Dağıtım Bölge Toplantısı'na katılmak için geldiği Yozgat'ta AK Parti İl Başkanlığını ziyaret etti.
Burada partililerle bir araya gelen Yıldız, Türkiye'de ortaya konan istikrarda her kesin emeği olduğunu söyledi.
Yıldız, ''Ama bunu bir çırpıda yıkmak isteyenler var. Dikkat edin. Bugün işlenenler özellikle son 1-2 aydır işlenenler, 'acaba bir ayrılık, sıkıntı, bir yerde çatlak, yerde kırık dökük var da biz oradan dalabilir miyiz?' diye yapılan işler'' dedi.
İSTİKRAR VAZO GİBİDİR
''Doğru yaptığımız kadar bizler güçleniyoruz, yanlış yaptığımız kadar zayıflıyoruz'' diyen Yıldız, şöyle devam etti:
''Yerel seçimler yaklaşıyor. Yozgat, yerel ve merkezi idareleriyle birlikte yakaladığı sinerjiyi devam ettirecek. Türkiye'nin istikrarından kimler seviniyor kimler üzülüyor. Bakıp, ne kadar doğru yaptığımızı ayırt edebilirsiniz. İstikrar bir kristal vazo gibidir. Çatlamaya, kırılmaya gelmez. Bu istikrarı hep beraber koruyup kollanmak durumundayız. Türkiye ne zaman güçlense onun başına bu şekilde bir iş getirmeye çalışılıyor. Türkiye eski Türkiye değil. Bizler ne yaptığını, ne istediğini bilen ve nesillerimize daha güzel bir Türkiye bırakmak için çalışıp koşturacağız. Yaptıklarımızı denize atacağız ve unutacağız. Başbakanımız deyimiyle şımarmayacağız. Hiçbir zaman rehavete kapılmayacağız.''
2023 yılına kadar konan hedeflerin herkesin gerçekleştirme durumunda olduğunu anlatan Yıldız, şunları kaydetti:
''3 dönemi biten milletvekilleri o görevi bırakacaklar. Bu konuda da eğmeye bükmeye gerek yok. Bizden daha iyi olduğuna inandığımız çok dinamik arkadaşlarımız yetişiyorlar. Tecrübelerimizle birleştireceğiz bunu. Yerimizden, yurdumuzdan, koltuğumuzdan, masamızdan endişe duymayacağız. Bizim davamız koltuk, masa, sandalye davası değil. Bizim davamız hizmet davası. Bunu da her yönüyle göstermemiz lazım. Bu hizmetler milletvekilliğiyle mi, bakanlıkla mı sınırlı? Hayır. Her birimiz hem görev yapmasını bilecek hem de yaptığı görevi zamanı geldiğinde devretmesini bilecek. Bu bir erdemdir. Bu da Türkiye siyaset tarihine getirilen önemli değişikliklerden bir tanesidir.''