BIST 9.673
DOLAR 35,16
EURO 36,58
ALTIN 2.959,13
HABER /  DÜNYA

Bakan Yıldırım, 3. Boğaz Köprüsü’nün geçiş ücretini açıkladı

Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım, 3. Boğaz Köprüsü’nün dünyanın en geniş köprüsü olacağını söyledi. Yıldırım, yeni köprünün geçiş ücretinin ...

Abone ol

Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım, 3. Boğaz Köprüsü’nün dünyanın en geniş köprüsü olacağını söyledi. Yıldırım, yeni köprünün geçiş ücretinin de 3 dolar karşılığı Türk parası olacağını söyledi.
Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım, yarın temeli atılacak 3. Boğaz Köprüsü alanında incelemelerde bulundu. İncelemelerin ardından Bakan Yıldırım, 3. Köprü projesini anlattı.
Yarın yapılacak temel atma töreni öncesi hazırlıkların tamamlandığını ifaden eden Bakan Yıldırım, “Tören öncesi hazırlıkları çalışmaları sürüyor. Köprünün ayakların geleceği yerler hazırlanmış vaziyette. Bu büyük proje için her türlü hazırlık planlandığı gibi sürüyor. 9 bin 500 kilometrelik uluslararası koridorların 8 adedi İstanbul’dan geçiyor. Bu geçeceğimiz 3. Boğaz Köprüsü ve ona bağlı kuzey Marmara otoyolu, bir anlamda İstanbul’un yeni bir çevre yolunu teşkil edecek” dedi.
“MEVCUT KÖPRÜLER İKİ KAT KAPASİTE İLE ÇALIŞIYOR”
İstanbul’da bulunan 2 boğaz köprüsünün 2 kat kapasiteden çalıştığına dikkat çeken Yıldırım, “İstanbul’umuzun 2 tane köprüsü var. Bu iki köprünün normal şartlarda günlük trafiği 250 bin olmasına rağmen şu anda 600 bin trafik altında çalışıyorlar. Kapasitesinin tam 2.5 kat üzerinde hizmet vermeye çalışıyorlar. Bu ne anlama geliyor. Özellikle sabah akşam saatlerinde bir köprü üzerinden geçiş 10 dakika yerine 45 dakika 1 saati bulabiliyor. Bu çevreye önemli ölçüde olumsuz etki veriyor. Çevrenin daha fazla egsoz gazı verilmesi, havanın kirlenmesi, bekleyen trafik dolayısıyla fazla yakıt bunun cabası. Hepsini topladığımızda yıllık 3 milyar gibi bir fatura ediyor. Köprü ile yoları topladığınız zaman 6 milyar civarında bir maliyete erişiyoruz. Bu ne demekte. 2 yıllık sürede bu köprü ve ona bağlık yapılacak 90 km ana yol ve 25 km bağlantı yolları ile birlikte maliyet İstanbul’da karşıdan karşıya geçişte 1 yıllık maliyetin iki katı. Yani bu köprü aslında geç başlanmış bir projedir. Belki de bu köprünün 90’lı yılların ilk yarısında yapılması icap ederdi” dedi.
“DÜNYANIN EN GENİŞ KÖPRÜSÜ”
Projenin ilklerinden de bahseden Bakan Yıldırım, “Bu projede bazı ilkler var. Dünyanın en uzun değil ama en geniş köprüsünü yapıyoruz. 59 metre açıklığı olan bir köprü. Dünyanın en uzun üzerinde demiryolu olan köprüsünü İstanbul’a kazandırıyoruz. Köprüdeki şerit sayısı 8. 2 de demiryolu 10 şerit. Otoyol da aynı şekilde 8 şerit olarak devam edecek. Önemsediğimiz konuların başında ekolojik bir proje olması. Projede 36 tane viyadük var. Ormanlık alanı yeşil alanı örselememek için mümkün mertebe viyadük sayısını arttırdık. Gerekli yerlerde tüneller yaptık. 4 tane de tünelimiz var. Amacımız doğal yapıyı muhafaza etmek, mümkün mertebe ekolojik bir proje olmasını sağlamak. Yolun geçtiği bölgelerde iki taraftaki doğal hayatı muhafaza için ekolojik köprüler yapıyoruz. Sadece canlıların tabiatta bulunan canlıların geçmesi için oradaki kesintiyi kaldıraca ekolojik köprüler yapıyoruz”
Bakan Yıldırım proje kapsamında 70 milyon metreküp dolgu ve kazı yapılacağını ifade ederek, “2 milyon metreküp beton işimiz var. 200 bin top demir işçiliğimiz var. Az önce viyadük ve tünel sayılarını söyledim. 45 adet alt geçit köprüsü, 63 adet üst geçit köprüsü.
Beton işçiliği 228 bin metreküp, inşaat çeliği 50 bin ton, askı kabloları 28 bin ton kullanılacak. Gerek inşaat sürecince, gerek işletme sürecinde binlerce insan iş sahibi olacak. Ülkemizin istihdamına büyük katkı sağlayacak. 2. köprüdeki TIR’ların kamyonların tankerlerin yolu işgal etmesinin önüne geçilecek. Ayrıca şehir için trafiği çevre yolu ile 3. köprüye gidecek”
“7 tepeli İstanbul 7 büyük eserle taçlanıyor” diyen Yıldırım, “Bunlar 29 Ekim’de açılışını yapacağımız Marmaray projesi, Ankara İstanbul’u birbirine bağlayacak hızlı tren, Marmaray’ın paralelinde devam eden tüp geçit, 3. boğaz köprüsü, yeni havalimanı, İstanbul-İzmir otoyolu ve nihayet bu yıl içinde ihalesini yapacağımız Kanal İstanbul projesi” şeklinde konuştu.
“KÖPRÜ 3 YILDA BİTECEK”
Basın mensuplarının sorularını da yanıtlayan Bakan Yıldırım, 3. köprünün açılış tarihi ile ilgili olarak şunları söyledi;
“Bitirme tarihini sözleşme şartlarına göre 3 yıl olarak belirledik. Ancak yükleniciye bir sürpriz yapılabilir yarın temel atmada. Yeni bir tarih öne çekme anlamında istenebilir. Onun için şimdiden tarihi telafuz etmiyorum”
“GEÇİŞ ÜCRETİ 3 DOLAR OLACAK”
Bakan Yıldırım 3. köprünün isminin ne olacağının sorulması üzerine ise, “Günü gelince en uygun en yakışan ismi bu köprüye veririz. Onun mekanizması nasıl verileceği bellidir. İşimiz köprüyü biran önce yapıp İstanbulluların emrine vermemiz. Geçiş ücretleri konusunda belirlediğimiz tavan ücretler var. Otomobil eşdeğeri olarak yolda km başına 0.8 cent. Köprü geçiş ücreti de 3 dolar karşılığı Türk parası olacak. Bunlar tavan ücretlerdir. Trafik durumuna göre bu ücretleri aşamaz ama altında tarife uygulamasında mani yoktur. Trafiği arttırıp sürümden kazanmak için tarifeyi belirlenen sınırların altında tutabilir”
“OGS İLE HGS’Yİ KONUŞTURUYORUZ”
Mevcut köprülerde devam eden OGS - HGS uygulamaları ile ilgili aksaklıkları da değerlendiren Bakan Yıldırım, şunları söyledi:
“Önceden kartlı geçiş sistemi vardı. Ortama gişeden bir aracın geçişi için 21 saniye gerekiyordu. Bu da trafik akışını yavaşlatıyordu. Biz de KGS’yi kaldırıp yeni bir geçiş sistemi yaptık. OGS caydırcı ve temini çok zor pahalıydı. 60 TL verip OGS cihazı almanız gerekiyor. Biz aynı şartlarda, kart gerektirmeyen, aynı hızda geçiş yapabilen bir sistem geliştirdik, HGS. Şu anda 4 milyon HGS, 3 milyon OGS abonesi var. Şu anda iki sistem birbiri ile konuşturuluyor. Diyelim bu şerit HGS olsa bile geçtiğinde OGS’yi de tanıyacak, şu anda tanımıyor. Bu yazılım entegrasyon yazılımı bittiğinde bu sorun da ortadan kalkacak”.
Köprünün yapımında çevreye kesinlikle zarar verilmeyeceğini anlatan Yıldırım “Buradaki ağaçlar kesilmiyor. Kesilen ağaçların çok daha fazlası ya taşınacak ya da yerine dikim yapılacak. Zaten proje bu kadar çok viyadükle yapılmasının nedeni bu. Yeşil alanlara zarar vermemek için zor bir yöntem ve pahalı bir yöntem seçtik” şeklinde konuştu.
(İHA)