Nevşehir ve Mersin'de uyuşturucu satıcılarına yönelik "Kökünü Kurutma Operasyonu"nun başlatıldı. İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Nevşehir tarihinin en büyük uyuşturucu operasyonunu kendisi yönetti. Bakan Soylu, 'Uyuşturucudan doğrudan ölüm sayısını sıfıra indirene kadar bizim mücadelemiz devam edecektir' dedi.
Abone olBakan Soylu, Nevşehir Emniyet Müdürlüğünde düzenlediği basın toplantısında, kentte bulunmalarının nedeninin Nevşehir'de yaklaşık 6 aydır takibi Cumhuriyet Başsavcılığı ile birlikte sürdürülen ve Türkiye'nin birçok vilayetinde gerçekleştirdikleri "Kökünü Kurutma Operasyonu" olduğunu söyledi.
Nevşehir Emniyet Müdürlüğü, Narkotik Daire Başkanlığı ve İl Emniyet Müdürlüğü Narkotik Şubesi'nin gerçekleştirdiği operasyon çerçevesinde toplam 153 şüphelisi bulunan bir dosyanın söz konusu olduğunu ifade eden Soylu, şöyle konuştu:
Nevşehir'de 75, Mersin'de 60 gözaltı
"Bir bölümü dosya içeriğinde 6 aylık süreçle birlikte gözaltına alındı. Bugün toplam 87 şüpheli yani bunlar özellikle uyuşturucu satıcıları, temin edicileri, nakledicileri, bunların 87 tanesinden şu ana kadar 75'i gözaltına alındı. Eş zamanlı bir şekilde şu anda Mersin'de de aynı ölçekte yaklaşık 111 şüphelinin, yine uzun zamandır devam eden bir dosyada, şu ana kadar 60 gözaltı da 'Kökünü Kurutma Operasyonu'nda Mersin'de eş zamanlı bir şekilde gerçekleştirilmektedir.
Uyuşturucuyla mücadele konusunda özellikle eğitim öğretim dönemi açılmadan önce tüm illerimizde yoğun bir baskılama çalışması sürdürülmektedir ve şunu ifade etmem gerekir. Bu, gerek sınırlarımızda olsun, gerek sınırlarımızın içerisinde olsun, tüm güvenlik güçlerimiz uyuşturucu ile mücadeleyi hakikaten dünyanın da takdir ettiği bir şekilde yerine getirmektedir.
"Şunu söylemek isterim"
Burada kamuoyuna şunu söylemek isterim. Geçmiş yıllarda Türkiye'deki yakalanan uyuşturucunun yüzde 70'i batı illerinde yakalanırdı. Oysa son yıllarda kurduğumuz sistemle Türkiye'de yakalanan uyuşturucunun yüzde 70'i Ağrı, Van ve Hakkari illerinde yakalanmaktadır yani Türkiye'ye doğudan girdiği andan itibaren uyuşturucu yakalanmaktadır."
"Bizim mücadelemiz arzla mücadeledir"
Bu baskılamanın uyuşturucu rotasının özellikle "afyon ve eroinde" Balkan rotasından Akdeniz rotasına kaymasına sebep teşkil ettiğini dile getiren Soylu, bu baskılamayı devam ettireceklerinin altını çizdi.
Bakan Soylu, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Yine Nevşehir'de yaptığımız operasyonda da yine Mersin'de yaptığımız operasyonda da operasyonun en önemli ayaklarından bir tanesi de metamfetamindir. Yani 'met' dediğimiz, vatandaşımızın dilinde 'met' olarak nitelenen metamfetamine yönelik bir operasyondur. Bu da Türkiye'nin doğusundan girmektedir. Yani özellikle İran sınırlarından girmektedir. Onun için orada da ciddi bir tedbir alınmıştır. Geçen yıl yaklaşık 2,5 ton civarında bir metamfetamin yakalandı. Toplam bu yılsa bunun yaklaşık şu anda 3 katından fazlası yakalanmış durumdadır. Yani saha baskılamamız, aynı zamanda farkındalık üretmemiz, aynı zamanda topyekun mücadelemiz metamfetamin konusunda da sürmektedir.
Bunu ifade etmemin anlamı şudur. Siz bir uyuşturucu türünü engellersiniz, o başka bir alana kendini kaydırmaya çalışır. Bunu sürekli olarak takip eden, bu rotaları sürekli olarak takip eden, hangi ülkeden hangi uyuşturucu türünün Türkiye'ye aktarıldığını, aktarılmaya çalışıldığını takip eden bir yöntemi canlı bir şekilde Türkiye takip etmektedir ve sonuç üretmeye çalışmaktadır. Bizim mücadelemiz arzla mücadeledir. Yani arzı durdurma, uyuşturucu arzını ve uyuşturucu satışını, uyuşturucu naklini durdurma mücadelesidir. Bu konuda tarihi ve büyük başarılara imza atan gerek emniyet teşkilatımızı, gerek jandarma teşkilatımızı tebrik ediyorum, kutluyorum."
15 Temmuz darbesi olduğu tarihte...
“15 Temmuz darbesi olduğu zaman diliminde Türkiye’deki hapishanelerde uyuşturucudan yatan sayısı 35 bindi. Şuanda ise 113 bin. Gerek adliyeler gerek güvenlik güçlerimiz işbirliği ile çalışarak bu melanetin gençlerimize ve insanlarımıza sirayet etmemesi için çaba sarf etmektedir.
Türkiye’de özellikle dünyada da sentetik uyuşturucular sebebiyle maalesef 2010 yılından itibaren ölümler dünyada da artmıştı. Niye sentetik uyuşturucular sebebiyle arttı. Çünkü karışımlarını da ölümcül bir şekilde yapıyorlardı. 2016 yılında toplam uyuşturucudan doğrudan ölenlerin sayısı adli tıp rakamlarına göre 941’di.
Arzla yapılan mücadeleyle, Cumhurbaşkanımızın, hükümetimizin bütün bakanlıklarıyla yapılan mücadeleyle biz 2021 yılında 941 olan sayıyı 270’e düşürebildik. Türkiye’de bu konuda dünyadaki muadil ülkelerden mücadelesini çok daha iyi bir noktaya taşıdık. Doğrudan uyuşturucudan ölüm rakamlarını onlarla kıyaslanamayacak şekilde azaltmış olduk. Bu açıdan bu mücadeleyi hep beraber sürdürebilme gayretimizi devam ettireceğiz. Uyuşturucudan doğrudan ölüm sayısını sıfıra indirene kadar bizim mücadelemiz devam edecektir.
Toplumumuza bu konuda bir çağrım var. Bu konuda birçok adım atıyoruz. Şunun bilinmesini isteriz. Bizim her yakaladığımız uyuşturucu kullanan, her yakaladığımız uyuşturucu satan ile ilgili nerede aldığı, nerede başladığı, nerede kullandığı gibi birçok araştırmadan sonra kendi politikalarımız ona göre yönlendirmiş oluyoruz.”
Operasyonlarda çok sayıda kullanıma hazır parçalar halinde uyuşturucu madde, 8 kök Hint keneviri, 4 adet uyuşturucu hap, 2 ruhsatsız tabanca, 2 ruhsatsız av tüfeği ve bu silahlara ait çok sayıda fişek ele geçirildi.