Vakıflar'ın Kınalıada'daki manastır vakfı yönetimine el koymak istemesiyle tartışma büyüdü. Bakan M.Ali Şahin, Rum Patrik hakkında yasal mercileri göreve çağırdı.
Abone olVakıflar Genel Müdürlüğü'nün, Kınalıada'daki Hristos Manastırı Vakfı'nın yönetimine mazbut (temsilcisi olmayan) vakıf olduğu gerekçesiyle el koymak istemesiyle başlayan tartışma büyüdü. Genel Müdürlük'ün, vakfın taşınmazları ve yönetiminin kendilerine devredilmesine ilişkin resmi yazısının ardından Fener Rum Patriği Bartholomeos'un, "Kötü niyet var. Vakıflar malımıza el koymak istiyor" açıklamasına Başbakan Yardımcısı Mehmet Ali Şahin'den sert yanıt geldi. Şahin, "Patrik sınırlarını aşıyor. Herkese eşit davranıyoruz. Azınlık vakıfları, müslümanların kurdukları vakıflardan daha fazla ayrıcalık istiyor" diye konuştu.
Patrik'in bu açıklamaları sonrasında, Danıştay 10. Dairesi de, Vakıflar Genel Müdürlüğü'nün, kesintisiz faaliyetine devam eden gayrimüslim vakıflara el koyamayacağına yönelik bir karar almıştı. Şahin, Bartholomeos'un açıklamalarını şöyle değerlendirdi:
VARLIK NEDENİ ORTADAN KALKAR: Vakıflar Genel Müdürlüğü'nün, kanun çerçevesinde mazbut, yani temsilcisi olmayan kapsamına alarak yönettiği vakıf sayısı 41 bin 550'dir. Bunlardan cemaat vakıflarının sayısı 40 - 50 civarındadır. Bu vakıfların yönetimi genel müdürlükçe yürütülüyor. Bu karar sadece azınlık vakıfları için değil, müslüman vatandaşların kurduğu vakıflar için de geçerlidir. Kaldı ki, mazbut vakıf kapsamına alınan müslüman vatandaşların vakıfları, azınlıkların kat kat üstündedir. Olmayan temsilciye vakfı geri vermek gibi bir durum ortaya çıkar ki, bu da ciddi kaos olur. Danıştay esastan böyle bir karar vermişse, Vakıflar Genel Müdürlüğü'nün hiçbir işlevi kalmaz. Var olma nedeni ortadan kalkar.
HAKSIZLIK YAPMIYORUZ: Patrik kendilerine haksızlık yapıldığını söylüyor. Biz kimseye haksızlık yapmıyoruz. Her vakfa eşit davranıyoruz. Bir vakıf diğerinden üstün ve ayrıcalıklı değildir. Lozan anlaşmasının ihlal edildiğine ilişkin beyanlarını kabul etmemiz mümkün değil. Yaz kampı 1999'dan beri çocuklar için düzenleniyor. Bu yılki kamp için de izin verildi.
AYRICALIK İSTİYORLAR: Cemaat vakıfları adına konuşanlar, müslüman Türk vatandaşlarının kurduğu vakıflara göre daha fazla ayrıcalık, avantaj sahibi olmak istiyorlar. Gayri müslüm, müslüman ayrımı yapmadan işlem yapıyoruz.
KANUNLARI HİÇE SAYAMAZ: Patrik'in açıklamaları, yasalarda tanımlanan yetkileri ve sınırları aşmasından kaynaklanıyor. Türkiye vatandaşı olarak kanunlara göre hareket etmeli. Kanunları hiçe sayarak hak talebinde bulunması kabul edilemez. Hakkında yasal merciler gereken işlemleri yapacaktır.
Patrik ne demişti?
Kınalıada'daki çocuk kampının açılışında Bartholomeos şöyle demişti: "Büyükada'daki yetimhane için AİHM'ye başvurduk. Gerekirse yine başvuracağız. Madem ki hakkımızı burada bulamıyoruz, dışarıda arayacağız. (...) Bazı hususlarda kötü niyet var. Rum vatandaşları 120 bindi, şimdi iki bin kişi kaldı. Durup dururken insan evini barkını bırakıp gitmez."
Haber: Önder Yılmaz
Kaynak: