BIST 9.725
DOLAR 35,20
EURO 36,75
ALTIN 2.968,40
HABER /  POLİTİKA  /  AK PARTİ

Bakan Şahin kürtaj suskunluğunu bozdu

Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Şahin, Başbakan Erdoğan'ın kürtajla ilgili açıklamalarını eleştirenlere yanıt verdi

Abone ol

Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Şahin, Türkiye'de doğum yapan iki kadından birinin sezaryen yaptırdığını, Dünya Sağlık Örgütü'nün (DSÖ) bu oranın yüzde 15-20'yi geçmemesi yönünde uyarılarının bulunduğunu belirterek, ''Sayın Başbakanımızın dediği şeyi anlamak için DSÖ raporlarına bakmalarını tavsiye ediyorum ve bunu eleştirenlerin bilimden uzak eleştirmelerini de kınıyorum'' dedi.

Türkiye Sakatlar Konfederasyonu 12. Olağan Genel Kurulu'na katılan Şahin, buradan ayrılırken, gazetecilerin sorularını yanıtladı.

Bir gazetecinin, Başbakan Erdoğan'ın kürtaj ve sezaryene yönelik açıklamalarını hatırlatarak, değerlendirmesini sorması üzerine, Şahin, siyasi tartışmaların bilimden uzak yapılmasından duyduğu üzüntüyü dile getirdi.

Başbakan Erdoğan'ın sözlerinin, DSÖ, uluslararası hukuk ve uluslararası toplum tarafından da dile getirildiğini belirten Bakan Şahin, Türkiye'de doğum yapan iki kadından birinin sezaryen yaptırdığını söyledi.

DSÖ'nün bu oranın yüzde 15-20'yi geçmemesi yönündeki uyarılarını hatırlatan Şahin, Avrupa Birliği ortalamalarında da bu oranın yüzde 20'yi geçmediğini bildirdi.

Sezaryeni cerrahi bir müdahale olarak nitelendiren Şahin, şunları söyledi:

''Bebeğin ve annenin sağlığı için yapılması gerekiyorsa doktorun vereceği kararla sezaryen yapılması zorundadır. Ama sezaryeni bir tercih hakkı olarak bırakıp 'sezaryen mi istersin, normal doğum mu istersin? Sancısız bir doğum mu istersin, sizi sezaryen yapalım, daha fazla para alalım, sezaryen ağrısız olduğu için sizi rahatlatacaktır' şeklindeki bakış açısından kaynaklı sorunlarımız var. Oysa sezaryen başta ağrısız gibi olsa bile normal doğuma göre cerrahi bir müdahaledir. Anne sağlığı açısından da riskleri vardır.''

Sezaryenle doğum yapan kadınların normal doğum yapanlara oranla daha fazla hastanede kaldığını ifade eden Şahin, Başbakan Erdoğan'ın sözlerinin bilimsel karşılığının bulunduğunu, tercih noktasında kadınların yanlış yönlendirilmesinin düzeltilmesine yönelik olduğunu kaydetti.Bakan Şahin, şöyle devam etti:

''Özellikle kadınlarımızın bu gerçeği görmeden 'Sayın Başbakan özel hayata müdahale ediyor' şeklindeki yorumlarını da hakikaten bu ülkenin aileden sorumlu bir bakanı olarak da üzülerek dinliyorum. Kadın sağlığı açısından da Sayın Başbakanımızın söylediği, tıp dünyasının da tasvip ettiği bir gerçektir. Bilimi referans almadan yaptığımız tartışmaların da yanlış olduğunu düşünüyorum.''

TEMEL VE DURSUN ÖRNEĞİ

Kürtajın yapılmasına yönelik hususların belli olduğunu dile getiren Şahin, her ailenin bakabileceği kadar çocuğu planlamasının en doğal hakkı olduğunu belirtti.

''Siyasi irade olarak bu hakka müdahale etmek gibi bir durumumuz söz konusu değildir'' diyen Bakan Şahin, kürtaja gerek kalmadan aile planlaması yapılması gerektiğini bildirdi. Şahin, şöyle dedi:

''Kürtaj ve sonlandırma, Sayın Başbakanımızın 'cinayet' dediği şey, bu tedbirleri almadan bebek oluyorsa ondan sonra kürtaj yoluyla da bu bebeği aldırıyorsa, bir canı yok ediyorsa bu anne karnında da anne karnından çıktıktan sonra da yaşam hakkına müdahale olarak görmektedir ve ondan dolayı bu açıklamayı yapmıştır. Sayın Başbakanımızın dediği şeyi anlamak için DSÖ raporlarına bakmalarını tavsiye ediyorum ve bunu eleştirenlerin bilimden uzak eleştirmelerini de kınıyorum. Bunu iyi anlamak gerektiğini düşünüyorum.''

Muhalefet anlayışını da eleştiren Bakan Şahin, şunları kaydetti:

''Bizim muhalefet anlayışımız siyah ve beyaz üzerinden çalışıyor. 'O söylüyorsa yanlıştır' üzerinden çalışıyor. Halbuki siyah ve beyazın üzerinde binlerce gri rengimiz var. Bilimi ve aklı merkeze alan sağlıklı tartışmaya ulaşmak zorundayız. Eğer kadın merkezli bir tartışma ise bu çok daha önemlidir. Temel ve Dursun fıkrası var. Muhalefetimiz ona göre çalışıyor. Temel ve Dursun darağacına gidiyor. Temel'e soruyorlar sizin son isteğiniz nedir? Temel, 'Ben annemi görmek istiyorum' diyor. Dursun'a soruyorlar: Senin son talebin nedir? Dursun da 'Temel annesini görmesin' diyor. Bu şekilde bu devam edemez. Temel annesini görecek, sağlıklı ve doğru bilgilerle bu ülke yönetilecek.''