BIST 9.725
DOLAR 35,20
EURO 36,75
ALTIN 2.968,40
HABER /  GÜNCEL

Bakan Özhaseki: Deprem bölgesine 50-60 bin çelik evi birkaç ay içinde kuracağız

Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Mehmet Özhaseki, deprem bölgelerindeki konut çalışmalarına ilişkin, "İnşallah 50-60 bin kadar çelik evi de birkaç ay içerisinde o bölgelerde, köylerimizde kuracağız. Vatandaşlarımızın hizmetine sunacağız" dedi.

Abone ol

Kayseri'de, Ali Dağı Mesire Alanı Yenileme ve Genişletme Çalışmaları Tanıtım Töreni'nde konuşan Özhaseki, şehirler arasında olduğu gibi ülkeler arasında da rekabet yaşandığını söyledi.

Özhaseki, o rekabette zamanın ruhunu okuyarak çok hızlı davranmak ve şehri geleceğe hazırlamak gerektiğini ifade etti.

Şehirlerin geleceğinin o kentlerde yaşayan yerel yöneticilerin ufuklarıyla doğru orantılı olduğunu belirten Bakan Özhaseki, "Şehirde yaşayan özellikle yerel yöneticiler, başta belediyelerin eğer kendi aralarında uyumu sağlamışlarsa, hedef koyup o hedefe doğru hızla hareket ediyorlarsa, risk alıp gayret ediyorlarsa ve iç dinamiklerini harekete geçirmişlerse o şehirlerin geleceği aydınlıktır." diye konuştu.

Kahramanmaraş merkezli depremlerden 18 vilayeti doğrudan ve dolaylı etkilediğini, 14 milyon insanın zarar gördüğünü dile getiren Özhaseki, "680 bin civarında konut, 170 bin kadar da iş yeri, depo vesaire yıkılıyor, veyahut da yıkılacak. 50 binden fazla canımızı toprağa veriyoruz. Böyle bir felaketle bin yıllık Anadolu medeniyetimizde hiç karşılaşmamıştık. O günlerde bütün bir millet ayaktaydı. Cumhurbaşkanı'mız tüm bakan arkadaşlarımızı o bölgelerde görevlendirdi. Herkes hizmet etti. Bütün bir millet elinden ne gelirse yaptılar oraya." ifadelerini kullandı.

Kendilerine zor günlerde bir arada kalmanın yakışacağını vurgulayan Özhaseki, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Çok şükür bu zararın da inşallah altından kalkıyoruz. Şimdi 200 bin kadar konutun ihalesini yaptık. Zaten önümüzdeki aydan itibaren 50 bine yakın konutumuz hazır, hak sahiplerine dağıtacağız. Sonra iki, üç ay içerisinde diğerlerini de dağıtmaya devam edeceğiz. 222 bin kadar vatandaşımız da 'biz yerinde dönüşüm istiyoruz, evlerimizi kendimiz yaparız, siz bize destek verin' dediler. Onlar da o kapsamda evlerini dönüştürecekler. Bugün çalışmamızın bir bölümü de çelik evler konusuna ayırdık. Kayseri'de bunu imal edenler varmış, onları ziyaret ettik. İnşallah 50-60 bin kadar çelik evi de birkaç ay içerisinde o bölgelerde, köylerimizde kuracağız. Vatandaşlarımızın hizmetine sunacağız. Aslında bu kadar hızlı hareket edebilen, çok ani refleks göstererek her türlü tedbiri alabilen dünyada herhalde başka bir devlet yoktur, başka bir millet yoktur."

Türkiye'nin deprem ülkesi olduğu gerçeği

Kentsel dönüşüm konusunda da büyük bir mücadele verdiklerini vurgulayan Özhaseki, bu ülkenin deprem ülkesi olduğunu herkesin bilmesi gerektiğini anlattı.

Yüzyıllardır aynı hatlarda kırılmaların devam ettiğine dikkati çeken Özhaseki, "Birisi Van Gölü civarından başlıyor, Karadeniz'in 100 kilometre altından Marmara'ya doğru uzanıyor. İkinci hat yine aynı bölgede, doğudan çıkıyor, Akdeniz'e doğru uzanıyor ki geçtiğimiz günlerde kırılan hat da buydu. Üçüncü bölge de Ege Bölgesi. Tabiat orada kendine has o kurallarını işletiyor. Hiç değişmiyor, yüzyıllardır devam ediyor. Siz bu ilahi kurala karşı onunla savaşmak yerine, onu anlayıp ona uygun davranırsanız akıllı hareket etmiş oluyorsunuz." dedi.

Türkiye'deki yapı stokunu güçlü hale getirmek istediklerini ve onun için çabaladıklarını aktaran Özhaseki, şunları kaydetti:

"2012 yılında Sayın Cumhurbaşkanı'mız talimat verir, kentsel dönüşüm yasası çıkar. O günden bu tarafa 2 milyondan fazla yapı değişir, dönüşür ama bu bize yetmiyor. Şimdi yeni yasaları hazırladık, Meclis'e sevk ettik. Önümüzdeki günlerde inşallah çıkaracağız. Çok hızlı vaziyette, bütün illerimizi elden geçirerek konutlarımızı, iş yerlerimizi sağlıklı hale getireceğiz. Deprem olduğunda inşallah sağlıklı bir vaziyette, güvenli bir vaziyette evlerimizde, konutlarımızda, iş yerlerimizde hayatımıza devam edeceğiz. Yoksa her seferinde o gelip yıkacak, dizimize vuracağız, ağlayacağız, sonra yeniden başlayıp bir daha yapmaya çalışacağız. Zor bir coğrafyada yaşıyoruz. Böyle bir coğrafyada güçlü olmak bir mecburiyettir. Bunu hepimiz bilelim. Çünkü üç tarafı denizlerle çevrili ama dört bir tarafında Türkiye'yi sevmeyen, Türkiye'nin değerlerine çok dost olmayan insanların bulunduğu bir ortamda yaşadığımızı görüyoruz. Böyle bir ortamda çok net bir vaziyette bizler bir taraftan ülkemizi büyüteceğiz, ekonomik olarak kalkındıracağız, güçlü hale getireceğiz ama bir taraftan da şehirlerimizi hazırlayacağız ve önümüze bakarak yol almaya devam edeceğiz."