BIST 9.949
DOLAR 35,16
EURO 36,67
ALTIN 2.978,98
HABER /  GÜNCEL  /  EĞİTİM

Bakan Özer canlı yayında 'sessiz devrim' diyerek açıkladı: İlk kez doğrudan bütçe gitti

Milli Eğitim Bakanı Mahmut Özer, CNN Türk'te Ahmet Hakan'ın sorularını cevapladı. "Sessiz bir devrim oldu" diyen Bakan Özeri "İlk defa Milli Eğitim Bakanlığı tüm okullara bütçe gönderdi. Türkiye'de bütçe gönderilmemiş tek bir okul kalmadı" ifadelerini kullandı.

Abone ol

Milli Eğitim Bakanı Mahmut Özer, CNN TÜRK'te Ahmet Hakan'ın sunduğu Tarafsız Bölge programına konuk oldu. "Okullara ilk kez doğrudan bütçe gitti" diyen Bakan Özer ayrıca "Kariyer sınavı" tartışmaları ile ilgili önemli açıklamalarda bulundu. 

İşte Bakan Özer'in açıklamalarından satır başları:

"Tüm öğrencilerimize yardımcı kaynak kitapları sağladık"
Hazırlıklara çok erken başladık. Cumhuriyet'in 100. yılına girerken tüm öğrencilerimiz, öğretmenlerimiz sorunsuz bir dönem geçirsin istedik. Bu sene bir yenilik yaptık. Yardımcı kaynak problem vardı. Tüm öğrencilerimize ücretsiz şekilde yardımcı kaynak kitapları sağlıyoruz. 2022-2023 eğitim öğretim döneminde sayın Cumhurbaşkanımızın talimatıyla, okul kitaplarının haricinde yardımcı kaynak kitaplarını da ücretsiz vermeye başladık.

"Okullara ilk kez doğrudan bütçe gitti"
Sessiz bir devrim oldu, ilk defa Milli Eğitim Bakanlığı tüm okullara bütçe gönderdi. Temizlik, onarım gibi ihtiyaçları karşılamaları için velilerden bağış toplanmaması için. Türkiye'de bütçe gönderilmemiş tek bir okul kalmadı. il ve ilçelerden kestik, doğrudan okullara gönderiyoruz bütçeleri. Daha önceleri il ve ilçe müdürlükleri belirliyordu okulları. 3 milyar 750 milyon TL bütçe gönderildi. Nereye kullanıldı, hangi harcama kalemine kullanıldı bunları inceliyoruz. Asıl olan şey iyileştirme kültürüdür. Sürdürülebilir iyileştirme türünü hayatımıza monte etmeliyiz.

"1 yılda 3 milyarlık projeyi tamamladık"
4 bin 256 okulun depreme dayanıklılıklarını, güçlendirilmesini ve onarımını yaptık. Temel eğitimde 10 bin okul projesini tamamladık. 1 yılda 3 milyarlık bir projeyi tamamladık. 1 Eylül itibari ile 20 bin Öğretmen ataması yapıldı. Bu arada Özge Kılıç öğretmenimiz rahmetle anmak istiyorum. Eğitim sistemimizde 1.2 milyon öğretmen var. Son 20 yılda atama yapılmayan bir dönem yok. Bakanlık değişen önceliklere göre mutlaka atamasını yapar. Bizim en büyük avantajımız şu, Türkiye öğretmen sayısına düşen Öğrenci sayısını da azalttı. Öğretmen başına 40 öğrenci geliyorsa şuan 25 öğrenci denk geliyor. 857 bin dersliğin yüzde 60'a yakınında öğrenci sayısı 25'in altında. 

"Kariyer sınavı" tartışmaları
Öğretmen alımlarının tek bir yolu var o da KPSS, sosyal medyadaki iddialar gerçek dışı. Biz öğretmenlerimizi sürekli desteklemek için çalışma yaptık. Bu ilk defa sisteme alınan bir uygulama değil. Biz eğitim sisteminin içine yeni bir unvan sistemi getirmiyoruz. Eğitimini tamamlayan ve sınavını başarıyla geçirenler uzman öğretmen olsunlar istiyoruz. Şuan şartları sağlayan öğretmenlerin yüzde 95'i uzman ve başöğretmenliğe başvurdu. 614 bin öğretmen eğitimini tamamladı ve sınava girecek. Hangi alana başvurduysa o alana geçecek, kota yok. Bir eğitim sistemi öğretmeni kadar güçlüdür, o yüzden biz öğretmenlerimizi sürekli desteklemek ve yatırım yapmak istiyoruz. Okul yönetimi öğretmenler ile bir araya gelecek "arkadaşlar ne eksiğiniz vzr, hangi alanda gelişmek istiyorsunuz" sorup ona yönelik eğitimler almasını sağlıyoruz. Uzman öğretmenken bir derece aldığı zaman başöğretmen olduğu zaman da bir derece alacak. Bizim mümkün olduğu kadar öğretmenlerimizi yüksek lisans ve doktora ile buluşturmamız lazım.

"Sınava girmeyin" demek kanuna aykırı davranmaktır"
Bu düzenleme, tüm öğretmenlerin özlük hakkını iyileştirmek için yapılan bir düzenleme değildir. Bu süreç öğretmene bağlı ister başvurur, ister başvurmaz. Yüzde 95'i başvurmuş. Yapılan sınav öğretmenin yeterliliğini ölçme sınavı değil, bu iş için 180 saatlik verdiğimiz eğitimi ölçme sınavıdır. Kovid sürecinde biz öğretmenlerimizle el ele verdik. Gerekli tedbirler alındığı takdirde gördük ki, okullarımız en güvenilir yer oldu. Kanunda sınav var, "Sınava girmeyin" demek kanuna aykırı davranmak demektir. Bizim istediğimiz şey şuydu. Bir başlangıç olsun, meslek kanunu çıksın.

"Tüm dünya okul öncesi eğitime yatırım yapıyor"
Son 20 yılda okullaşma oranı ilk defa yüzde 90'ların üzerine çıktı. Ama tüm hükümet programlarında okul öncesi eğitime vurgu yapılırken artış istenilen kadar olmamıştı. Tüm dünya okul öncesi eğitime yatırım yapıyor. Okul öncesi eğitimin en önemli tarafı, giden ile gidemeyen arasındaki farklarda belli oluyor ve normal eğitime geçildiğinde bu farkları çok görüyorduk. okullaşma oranı 5 yaş yüzde 78'di, yüzde 93 oldu. 550 bine yakın yeni öğrenci sisteme girdi. Hedefimiz, 2022 yılının sonunda 5 yaşındaki öğrencilerimizin okullaşma oranını yüzde 100'e çıkarmak.

"Uzun vadede liseler arasındaki fark kapanacak"
Uzun vadede Fen, İmam Hatip, veya Anadolu liselerindeki fark kapanacak. Ama bu sadece okul öncesiyle değil, okullara öğretmenlerimize ve öğrencilerimize yaptığımız yatırımlarla kapanacak. Özel öğretim kurumlarını daha iyi hale getirebilmemiz için çalışmalarımız var. KDV indirimi gibi ilgili bakanlıklarımızla çalışmalarımız devam ediyor. Enflasyonun getirdiği sorunlar da oldu tabi.

"Genç işszilik oranını azaltmak için büyük bir mekanizma"
Mesleki eğitim merkezlerimiz var. Haftada bir gün giderek, tüm alanlarda iş gücü piyasasına meslek eğitim merkezlerimiz var çıraklık, kalfalık ve usta olarak belgesiyle mezun olabiliyor ve işletme açabilir hale geliyor. Tüm Türkiye'de çırak kalfa sayısı 160 bindi şu an 730 bin çırak ve kalfa mezunu var. 1 gün okula gidiyor, 4 gün işletmede usta öğreticiden iş yerinde eğitim alıyor. Bu süreç içerisinde, asgari ücretin yüzde 30'u kadar ücret alıyordu, iş kazalarına ve meslek hastalıklarına karşı sigortalanıyordu. Biz işverenin ücret yükünü devlet olarak üzerimize aldık. Şuan sisteme giren bir genç ayda 1.750 TL cebine giriyor. Yıl sonuna kadar bir milyon gencimizi bu sisteme dahil etmek istiyoruz. İnanılmaz bir rağbet var iş veren ve gençlerimiz tarafından. Genç işsizlik oranını azaltmak için büyük bir mekanizma