Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum, "Şu anda yaşadığımız meteorolojik bir kuraklık. En son 2008 yılında böyle bir kuraklıkla karşı karşıya kaldık. Hepimizi tarım faaliyetleri ve üretimde hem girdileri hem de maliyetleri artıran, belki önümüzdeki süreçte bu suları bulamayacağımız endişesine sevk ediyor" dedi.
Abone olBakan Kurum, Bilkent Otel Konferans Salonu'nda düzenlenen "Sanayide Yeşil Dönüşüm ve Sürdürülebilir Kalkınma Zirvesi Semineri"ne katıldı.
Sanayide yeşil dönüşüm konusunun ve sürdürülebilir kalkınma ile ilişkisinin güncel gelişmelerle değerlendirileceği seminerin açılış konuşmasını yapan Kurum, insanlığın zor bir zamandan geçtiğini belirterek, iklim değişikliğinden kaynaklanan afetlerin dünyayı daha yaşanmaz hale getirdiğini ifade etti.
"Şu anda yaşadığımız meteorolojik bir kuraklıktır"
Meteoroloji Genel Müdürünün kendisine kuraklık hakkında bilgi verdiğini anlatan Kurum, "Kuraklık; meteorolojik, tarımsal ve hidrolojik kuraklık olarak üçe ayrılıyor. Şu anda yaşadığımız meteorolojik bir kuraklık. En son 2008 yılında böyle bir kuraklıkla karşı karşıya kaldık. Hepimizi tarım faaliyetleri ve üretimde hem girdileri hem de maliyetleri artıran, belki önümüzdeki süreçte bu suları bulamayacağımız endişesine sevk ediyor" ifadelerini kullandı.
İnsanlığın bilim, sanayi ve teknolojide büyük devrimler gerçekleştirdiğini, ancak doğa ile arasındaki dengenin korunması için gereken hassasiyetin gösterilmediğini kaydeden Kurum, "Ülkemiz, insan ile doğa arasındaki dengenin kaybolmasının sorumlusu değildir, olmamıştır" diye konuştu.
Bakan Kurum, İklim Şurası’nda alınan 217 kararın Türkiye’nin iklim değişikliğiyle mücadelesinde önemli bir rehber olduğunu belirterek, İklim Kanunu ile 2053 net sıfır emisyon hedefine ulaşılması için yasal dayanağın sağlanmış olacağını söyledi. Net sıfır emisyon hedefinde ve iklim değişikliğiyle mücadelede en önemli destekçilerinin yenilebilir enerji yatırımları olduğunun altını çizen Kurum, "2030 yılında geldiğimizde ülke olarak yaklaşık 500 milyon ton emisyon oluşumunu önlemeyi hedefliyoruz. Bu önemli bir hedef; bu hedef doğrultusunda emisyonlarımızı 2038 yılına kadar yakalayacağımızı ilan ettik. 85 milyon vatandaşımızla 2053 net sıfır emisyon hedefimize güçlü politikalarımızla birlikte ilerlemeye devam edeceğiz" ifadelerine yer verdi.
"Atıl durumda ve tarıma elverişsiz olan 300 milyon metrekare hazine arazisini üreticimize tahsis ediyoruz"
Kurum, sözlerine şöyle devam etti:
"Ülkemiz, yenilenebilir enerji yatırımında iyi noktada. Bugün dünyada 12, Avrupa’da 5. sırada yer alan ülke konumundadır. Bu manada biz de Bakanlık olarak; atıl durumda ve tarıma elverişsiz olan 300 milyon metrekare araziyi yenilenebilir enerji yatırımlarını gerçekleştirmek için sanayicimize, üreticimize tahsis ediyoruz. Onlar gidecek, arazilere rüzgâr ve güneş enerjisi santralleri kurulacak. 20 bin megavat yenilenebilir enerji üretimi sağlamış olacağız."
"Her alanda devrim niteliğinde bir dönüşüm süreci yaşayacağız"
'Ulusal Emisyon Ticaret Sistemi' uygulamasını 2024 yılında başlatacaklarını dile getiren Kurum, "Yapı sektörümüzü ilgilendiren düzenlemede, 1 Ocak 2023 tarihinden itibaren, 5 bin metrekare inşaat alanına sahip tüm projelerde, tüketilen enerjinin yüzde 5’inin yenilenebilir enerjiden karşılanmasını zorunlu hale getirdik. İnşallah bu oran 2025’te yüzde 10 seviyesine çıkacak ve artarak gidecek. Karbon fiyatlama mekanizmasından elde edeceğimiz gelirle, ülkemiz sanayisinin temiz üretim ve yatırım süreçlerine destek olacağız" şeklinde konuştu.
Bakan Kurum, iklim değişikliğiyle mücadelenin Türkiye ve dünya için bir gelecek meselesi olduğuna dikkati çekerek, "Sanayide mevcut potansiyelin en iyi şekilde kullanılması, hem çevrenin hem doğanın olması hem de çevreye ve doğaya saygılı bir üretimin sürdürülebilirliği açısından artık bir zorunluluk, hepimizin üzerine düşen bir vazife olduğunu biliyoruz" notunu düştü.
2022 yılında 2,8 milyon ton atık alternatif ham madde olarak kullanıldı
Şehir merkezlerindeki sanayi sitelerini yeni alanlara taşıyarak dönüştürdüklerinden bahseden Kurum, "Tüm sanayi bölgelerimizi sıfır atığı merkeze alan bir anlayışla yeşil kalkınma hedefimize uygun hale getirmeyi amaçlıyoruz. Bunun sonucunda sanayide yeşil dönüşümün en önemli adımlarından birini atarak, sadece 2022 yılında 2,8 milyon ton atığın, alternatif ham madde olarak sanayimizde kullanımını sağladık. Atıkların geri dönüşümüyle hem doğamızı koruduk hem de milletimizin ekonomisine katkı sağladık" açıklamasında bulundu.
"'Sanayide Yeşil Dönüşüm Belgesi’ düzenleyeceğiz"
Tüm organize sanayi bölgelerini 'yeşil OSB'ye' dönüştürmeyi hedeflediklerini vurgulayan Kurum, şunları ifade etti:
"Bu çerçevede enerji ve kaynak verimliliğini, hava, su ve toprak için sıfır kirlilik prensibini gösteren tesislere, 'Sanayide Yeşil Dönüşüm Belgesi' vereceğiz. Bu belgeyi almaya hak kazanan sanayi tesislerinin, üreticilerimiz uluslararası mutabakatlar çerçevesinde elde ettiğimiz finansmandan faydalanacaklar. Bu sayede, çevresel iyileşmenin yanı sıra ülkemiz sanayisinin üretimini dünya standartlarına çıkararak ihracat pazarında eşit şartlarda rekabet gücüne erişmesini ve piyasalarında yüksek payla yer almasını sağlayacağız. Bu süreci el birliğiyle yürüterek yeşil bir ekonomi oluşturacak, 10 yıl içerisinde yüz binlerce gencimize istihdam oluşturacağız. Ekonomimizi büyüterek kalkınmamıza devam edeceğiz."
Kurum, iklim değişikliğiyle mücadeleyi kararlılıkla sürdüreceklerini belirterek konuşmasını sonlandırdı.
"Sanayide Yeşil Dönüşüm ve Sürdürülebilir Kalkınma Zirvesi Semineri"ne; Ankara Valisi Vasip Şahin, Ankara Ticaret Odası (ATO) Başkanı Gürsel Baran, bakanlıkların bürokratları, akademisyenler ve iş dünyasının temsilcileri de katıldı.
Öte yandan, seminer çerçevesinde düzenlenecek iki ayrı panelle sanayide yeşil dönüşüm ele alınacak.