BIST 9.737
DOLAR 35,19
EURO 36,58
ALTIN 2.948,78
12°İstanbul
HABER /  GÜNCEL

Bakan Mehmet Özhaseki, İzmit Körfezi'ndeki dip çamuru temizliği çalışmalarını inceledi

İhlas Haber Ajansı
İhlas Haber Ajansı

Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Mehmet Özhaseki, İzmit Körfezi’ni devasa bir akvaryum haline getirecek Dip Çamuru Temizliği Projesini yerinde inceledi. Bakan Özhaseki, "Buradan 33 milyon metreküp çamur çıkaracağız ve Marmara bundan yıllar öncesindeki gibi asli haline yeniden dönecek. Burada hayat yeniden canlanmış olacak." dedi.

Abone ol

Bakan Özhaseki, "Burası birinci etap, devamı gelecek, çalışacağız temizleyeceğiz. Bir daha kirletilmemesi için de elimizden gelen her türlü tedbiri alacağız. Yoksa birileri hoyratça davranacak, kirletecek. Biz de geleceğiz milyarlar harcayacağız. Bir daha temizleyeceğiz. Böyle bir şey olamaz. 7/24 izlediğimiz bir sistem var. Özellikle kirletme istidadı bulunan sanayi kuruluşlarının tamamının gerek bacalarından çıkan atıkları gerekse dışarıya vermiş oldukları sıvı atıkların tamamını 7/24 takip ediyoruz. Oradaki cezalarımız da çok ağır" diye konuştu.

Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Mehmet Özhaseki bir dizi program için Kocaeli’ne geldi. Kocaeli Valiliği, Büyükşehir Belediyesi ve AK Parti Kocaeli İl Başkanlığı'nı ziyaret eden Bakan Özhaseki, daha sonra İzmit Körfezi Dip Çamuru temizleme projesi alanında incelemede bulundu.

Açıklamalarda bulunan Bakan Özhaseki, “Marmara’dan yaklaşık 40 bin gemi geçiyor. Bu bölge Türkiye’nin can damarı diyebileceğimiz bir bölge. Türkiye’nin bağımlı olduğu bir bölgeden bahsediyoruz. Böyle bir bölgede geçtiğimiz yıllarda kirlilikle karşı karşıya kaldık. 20-25 sene önce bu çevrede kokudan durulmazdı. O sıkıntılara tedbir alınamadığı için geçtiğimiz yıllarda müsilaj dediğimiz bir belayla da karşı karşıya kaldık. Bunun en büyük sebebi bir taraftan tarımsal, bir taraftan evsel, bir taraftan da fabrika atıklarının denizde kontrolsüz şekilde, arıtılmada, temizlenmeden verilmiş olmasıdır. Yıllar içerisinde dipte biriken bu çamurlar ekosistemi bozuyor. Balıkların beslenme alanı olarak görebileceğimiz o yosun bölgesiyle tamamıyla irtibat kesiliyor. Onların üzerine çamur kaplayınca oksijen de kalmıyor ve hayatiyet yavaş yavaş son buluyor. Eğer siz buna tedbir almazsanız karşınıza kocaman bir balçık, belki de bataklık alan gibi bir problemle de karşı karşıya kalıyorsunuz" dedi.

"Ne koku kalacak ne müsilaj"

İki yıl önce Marmara Denizi ve adalar özel çevre koruma alanı ilan edildiğini söyleyen Bakan Özhaseki, "Geçtiğimiz yıl Kocaeli Büyükşehir Belediyesi ile birlikte ihaleye karar verdik. Belediyemiz çalışmaya başladı, şu anda ilgili firma çalışıyor. Çalışmalarda düşündüğümüz gibi gidiyor, bir gecikme yok. Planladığımız şekilde süren bir çalışma var. İnşallah süresi içerisinde birinci etap bitince, ikinci etaba da devam edeceğiz. Buradan 33 milyon metreküp kadar çamur çıkaracağız. Marmara, bundan yıllar öncesindeki gibi eski haline yeniden dönecek. Burada hayat yeniden canlanmış olacak. Ne koku kalacak, ne de bizim tehdit olarak gördüğümüz müsilajlar kalacak" diye konuştu.

"Bakanlık olarak yürüttüğümüz en büyük proje"

İzmit Körfezi Dip Çamuru Temizleme Projesi'nin bakanlık olarak yürüttükleri en büyük projelerden olduğunu dile getiren Bakan Mehmet Özhaseki, "Bir tane ülkemiz var, onunda asla kirlenmesine izin vermeyeceğiz. Bu tür yanlış işlerin yapılmasına da izin vermeyeceğiz. Eğer olan biten bir takım sıkıntı varsa bunu da temizlemek, o tehditleri giderebilmek için de faaliyetlere devam edeceğiz. İnşallah kısa süre içerisinde bütün bu faaliyetlerimiz umduğumuz gibi biter diye düşünüyorum" şeklinde konuştu.

"Eğer bunu yapmazsak, çok pişman oluruz"

Deprem konusunda konuşan Bakan Özhaseki, "Üzerinde yaşadığımız bu güzel Anadolu coğrafyası dünyanın en eski yerleşim yerlerinden birisi olarak geçiyor. Cennet gibi bir vatana sahibiz. Ancak bir taraftan da dezavantajımız var. Yerin altı hareketli. Türkiye'nin tamamı deprem bölgesi, bunu bilelim. Birinci ve ikinci derecede deprem bölgesi olarak sınıflayabileceğimiz topraklarımızın yüzde 66’sı, nüfusumuzun da yüzde 71’i bu bölgelerde yaşıyor. Ama hiç kimse üçüncü ve dördüncü derece diye tasniflenen yerde deprem olmaz diye düşünmesin. Her an, her yerde olabilir. Bizim deprem ülkesi olduğumuzu bilerek hareket etmemiz icap ediyor. Evlerimizi inşa ederken bizim büyük bir dikkatle, büyük bir titizlikle bu işi sürdürmemiz icap ediyor. Eğer bunu yapmazsak belli aralıklarla olan bu depremlerde çok dizimize vururuz, çok ağlarız, çok pişman oluruz" ifadelerini kullandı.

"Dört tane kırmızı çizgimizin olduğunu her yerde ilan ediyoruz"

1999 depreminden sonra yönetmeliklerin değiştiğini ifade eden Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Mehmet Özhaseki, "Biz bakanlık olarak uzunca müddettir 6 Şubat depremlerinden sonra o bölgelerdeki imar yetkilerini kendimizde topladık ve toplamaya devam ediyoruz. 4 tane kırmızı çizgimizin olduğunu her yerde ilan ediyoruz. Birincisi fay hatlarının geçtiği yerlerde asla ve asla inşaat yapılmayacaktır. İkincisi dere yataklarının olduğu yerlerde mutlaka yasak gelip bir daha yapının yapılmaması icap ediyor. Üçüncüsü zemin sıvılaşması olan yerler var. 6 Şubat depreminde bunu da gördük. Oralarda yapacağınız yapıda her türlü kurallara riayet etseniz bile yıkılıyor. Son olarak da özellikle bu konunun altını çiziyorum. Belediye başkanlığım döneminde de bunlara riayet etmiş birisi olarak net söylüyorum. Bundan sonra mühendislik hesaplarından başlayarak her türlü yapım aşamasında sıfır tolerans uygulanacak. İnşallah bundan sonra daha dikkatli olacağız ve bunlara riayet ettiğimizde 8-9 şiddetinde bile bir deprem olsa evimizde güvenli bir şekilde oturacağız diye ümit ediyorum" dedi.

“Cezalarımız çok ağır”

Dip çamuru temizliği ile ilgili projelerin cevap edip etmeyeceği sorusuna cevap veren Bakan Özhaseki, “Burası birinci etap, devamı gelecek, çalışacağız temizleyeceğiz. Ama akabinde de bir daha kirletilmemesi için de elimizden gelen her türlü tedbiri alacağız. Yoksa birileri hoyratça davranacak, kirletecek. Biz de geleceğiz milyarlar harcayacağız. Bir daha temizleyeceğiz. Böyle bir şey olamaz. Zaten şu anda bizim bakanlıkta 7/24 izlediğimiz bir sistem var. Özellikle kirletme istidadı bulunan sanayi kuruluşlarının tamamının gerek bacalarından çıkan atıkları gerekse dışarıya vermiş oldukları sıvı atıkların tamamını 7/24 takip ediyoruz. Oradaki cezalarımız da çok ağır. Geçenlerde bir kimyasal döken gemiyle ilgili arkadaşlar 150 milyondan fazla bir ceza hazırlamış. Gemi sahibi şöyle itiraz ediyor. ‘Gemim 75 milyon eder. Siz bana 150 milyon ceza yazdınız’ diye. Kirletmeyecek, o kadar basit. Orada Seyahat halinde bulunan gemiler dahil olmak üzere karada bulunan ve tarımsal olarak da kullandığımız kimyasal ilaçların bundan sonra denizle kavuşmasını engellemek lazım. Engellemezsek 10 senede bir yük masraflarla karşı karşıya kalırız. Biz üzerimize düşeni yapıyoruz. Belediyelerimiz yapıyor, valiliğimiz yapıyor. İnşallah bir daha bu tür tehditlerle karşı karşıya kalmayız" diye konuştu.

"Türkiye'de arıtma tesisleri artık ileri biyolojik arıtma tesisi olarak yapılıyor"

Konuşmasını sürdüren Bakan Özhaseki, "Türkiye'de atık sularla ilgili yapılan çalışmalarda tamamıyla ileri biyolojik arıtma tesisleri kuruluyor. Yani sadece karbon gideren tesisten ziyade azot gideren aynı zamanda Avrupa Birliği standartlarına uygun olarak tesisler inşa ediliyor. Eskiden Avrupa Birliği ülkeleri dahil sadece karbon giderici mahiyette bir arıtma tesisleri kurulurdu. Ama o azotu gidermediği için, fosfatı gidermediği için başka bir tehdit oluştururdu. Ama yıllardır neredeyse 10 seneden fazladır Türkiye'de arıtma tesisleri artık ileri biyolojik arıtma tesisi olarak yapılıyor. O yüzden daha rahatız, daha eminiz" ifadelerini kullandı.

Programa Kocaeli Valisi Seddar Yavuz, Büyükşehir Belediye Başkanı Tahir Büyükakın, AK Parti Milletvekili Veysel Tipioğlu, Mehmet Akif Yılmaz, Cemil Yaman, MHP Milletvekili Saffet Sancaklı, ilçe belediye başkanları, bürokratlar, AK Parti İl Başkanı Şahin Talus'da katıldı.

Close menu