Turizm Bakanı Atilla Koç Tunceli'deydi. Yarım kalan Kültür Merkezi'nin tamamlanması için müteahhitle sıkı bir pazarlığa girdi. Pazarlık yaparken unuttuğu bir şey vardı.
Abone olKültür ve Turizm Bakanı Atilla Koç, Tunceli'de çeşitli incelemelerde bulundu. Yarım kalan bir kültür merkezinin tamamlanması için müteahhitle pazarlık yaptı Bakan Koç. Yarım saat süren pazarlıkta Mustafa Kemal Atatürk'ün, ''Taarruz etmeyi değil, ölmeyi emrediyorum'' sözünü hatırlattı. Koç, ''Ben senden kar etmeni değil, bu binayı bir an önce bitirmeni, Tuncelilerin hizmetine açmanı emrediyorum'' dedi. Yapılan pazarlıklar sonucu 3.5 trilyon liralık iş 2.750 trilyon liraya indirildi. 750 milyar liralık müthiş indirim bizleri geçmiş yıllara götürdü. Çok değil yakın komşusu Bingöl'de meydana gelen depremde yıkılan okulun görüntüsü hafzılardan silinmedi. Her depremde ilk olarak kamu binalarının yıkıldığını bilmeyen yok. Hastaneler, okullar ve bakanlık binaları enkazların büyük çoğunluğunu oluşturuyor. Yıllardır bitirilemeyen ve fiyatı sürekli artan inşaatlarda denetimsizlik ve fiyat kırma, ihaleyi alan müteahhidi değişik yollara itiyor. Bu rekor indirim sonrası zarar edeceğini söyleyen müteahhidin inşaatı nasıl yapacağı merak konusu. Şimdi bakan Koç'a soruyoruz: Binanın erken bitmesi mi önemli yoksa sağlam yapılması mı? Zararına yapılan inşaatın muhtemel bir depremde yıkılması sorumluluğunu kim üstlenecek? Vicdanı ile cüzdanı arasına sıkışmaya zorlanan müteahhidin yapacağı bu binaya kim kefil olacak?