BIST 9.550
DOLAR 34,54
EURO 36,01
ALTIN 3.005,46
HABER /  GÜNCEL

Bakan Koç Hacıbektaş'ta

Kültür ve Turizm Bakanı Atilla Koç, Anadolu'nun, dün olduğu gibi bugün de bir olduğu, iri olduğu ve diri olduğu için var olduğunu ve olmaya devam edeceğini belirtti.

Abone ol

Bakan Koç, Nevşehir'in Hacıbektaş İlçesi'nde düzenlenen ''42. Ulusal, 16. Uluslararası Hacı Bektaş Veli Anma Kültür Sanat Etkinlikleri''nin açılışına katıldı. Koç, konuşmasında, Türklerin Anadolu'yu yurt edinmelerinde orduların gücü kadar, Türkistan'dan bu topraklara gelip, Balkanlara kadar uzanan Alperenlerin de pay sahibi olduğunu, bunların başında Hacı Bektaş Veli'nin geldiğini kaydetti. Hacı Bektaş Veli'nin, sosyal bakımdan karışık durumda olan 13. yüzyıl Anadolusu'nda, birlik ve bütünlük mesajlarıyla kafalara ve gönüllere hitap eden, hükmeden toplum önderi olduğuna işaret eden Koç, şöyle konuştu: ''Onun bu büyük misyonunu bugün de sürdürdüğünün en büyük kanıtı, içinde yaşadığımız şu andır. Dünyanın dört bir tarafından gelerek Hacıbektaş'ta buluşan binlerce, milyonlarca candır. Burada bütün canlar bir olmuştur. Anadolu, dün olduğu gibi bugün de bir olduğu, iri olduğu ve diri olduğu için vardır ve olmaya devam edecektir. Geleceğimizi aydınlatan ışık, birliğimizdir. Bu ışığın huzmeleri, Hoca Ahmet Yesevi'de hikmet, Hacı Bektaş Veli'de semah, Mevlana'da sema, Yunus'ta nefes, Hacı Bayram'da ilahi olmuştur.'' Hacı Bektaş Veli'nin, hoşgörü temeli üzerinde geliştirdiği felsefesiyle Türkçe düşünüp, Türkçe söyleyip, Türkçe davranarak, Anadolu'nun ortasında ulu bir Türkmen otağı kurduğunu ifade eden Koç, konuşmasını şöyle sürdürdü: ''Bektaşiliğin sadece Anadolu'da değil, Balkanlarda da çok yaygın bir kültür kurumu niteliği taşıması, milli bütünlüğümüzün sağlanması ve devamı konusunda en temel unsur olmuştur. Hacı Bektaş Veli düşüncesi, dün olduğu gibi bugün de farklı görüşlere mensup insanların en büyük ortak paydasını oluşturmaktadır. Bu, hakikatin tek ama hakikate giden yolların farklı olduğunu kabul eden, tüm insanlığı dostluğa, kardeşliğe çağıran bir düşüncedir. Atatürk'ü, Cumhuriyet'in temellerini attığı günlerde yolunu bu dergaha uğratan bu davettir. Bu dergah, umutsuzluğun, karanlığın, düşmanlığın, kinin, ayrılığın değil, umudun, aydınlığın, dostluğun, sevginin, birliğin dergahıdır.''