BIST 8.645
DOLAR 34,35
EURO 37,47
ALTIN 3.026,27
HABER /  POLİTİKA

Bakan Işık: Oylamadan 'evet' çıkarsa...

Milli Savunma Bakanı Fikri Işık, referandum kampanyası kapsamında Gümüşhane'de konuştu.

Abone ol

Milli Savunma Bakanı Fikri Işık, "Halk oylamasında 'Evet' verirsek, sadece ülkemizin önünü açmış olmayacağız. Aslında CHP'ye de iyilik yapacağız. Bu oylamadan 'Evet' çıkarsa Sayın Kılıçdaroğlu'na yol görünecek. CHP'liler, '8 seçimdir kaybediyorsun, seninle iktidar olma şansımız yok.' diyecekler." dedi.

Bakan Işık, Gümüşhaneliler Derneğince Gölbaşı Belediyesi Yunus Emre Kültür Merkezi'nde düzenlenen etkinlikte yaptığı konuşmada, Türkiye'nin bulunduğu coğrafya gereği çok güçlü olmak zorunluluğu ve sorumluluğu bulunduğunu belirtti.

Işık, "Bu coğrafyada ayakta kalmak için güçlü bir orduya sahip olmak zorundayız. Ordumuz çok güçlü olmazsa kendimizi burada güvende hissedemeyiz. O güçlü orduyu idame ettirebilmek için de güçlü bir ekonomiye sahip olmalıyız. Ekonomi zayıflarsa, sıkıntı yaşarsa hem halk olarak büyük sıkıntıyı biz çekeriz hem de ordumuzu bu bölgede güçlü olarak tutma imkanına sahip olamayız." diye konuştu.

Ekonominin güçlü olması için demokrasinin de güçlü olması gerektiğine işaret eden Işık, "Güçlü demokrasi Türkiye'nin en önemli gereksinimidir." ifadesini kullandı.

BENİM İÇİME SİNDİREBİLDİĞİM BİR DURUM DEĞİL

Demokrasinin güçlü olmasının, her kafadan bir ses çıkması anlamına gelmediğini belirten Işık, şunları söyledi:

"Ülkenin yönetimde istikrarını ve temsilde adaletini sağlaması, demokrasinin gücünü ortaya koyar. Türkiye, 1923'te rejimini belirledi. Bugün kimsenin rejimle bir derdi yok. Türkiye bu noktada bir tartışmanın içinde değil. Sayın Kılıçdaroğlu'nun dışında da rejim tartışmasını gündeme getiren yok. Türkiye, 1923'ten bu yana, arada darbelerle yolu kesilse de, iyi, kötü yoluna devam eden bir ülkeyiz. Fakat rakiplerimiz bizden çok daha hızlı ilerliyorlar. Birlikte kalkınma yarışına başladığımız ülkelerin bugün bizi fersah fersah geçmiş olması, benim içime sindirebildiğim bir durum değil."

Türkiye'nin eskiye nazaran çok daha iyi bir konumda bulunduğunu, ancak bunun yeterli olmadığını anlatan Bakan Işık, cumhurbaşkanlığı hükümet sisteminin, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a güç sağlamak için değil, Türkiye'ye güç kazandırmak için getirileceğini bildirdi.

ERBAKAN'A NELER YAPILDIĞINI HERKES BİLİYOR

Bu süreçte asıl kritik sorunun "Ya Tayyip Erdoğan'dan sonra güçlü bir lider gelmezse Türkiye'nin hali ne olacak?" olduğunu kaydeden Işık, şu değerlendirmelerde bulundu:

"Türkiye bu sorunun cevabını 1960'da aramış olsaydı ve bugün bizim yapmak istediğimiz değişikliği, 1960 senesinde gerçekleştirseydi, ülke olarak bugün çok daha iyi noktalara gelirdik. Güney Kore 1960'larda bir kalkınma hamlesi başlatıyor, aynı dönemde aynı hamleyi Türkiye'de merhum Necmettin Erbakan başlatmak istiyor. Ama Erbakan'a neler yapıldığını herkes biliyor. Türkiye 1960-2002 arasında bocalamasaydı, 70'li, 90'lı yılları kaybetmeseydi, 42 senenin 30 senesinde Türkiye kendi iç kargaşasıyla uğraşmasaydı bugün Türkiye, Güney Kore'nin seviyesinde, hatta üzerinde olurdu."

Türkiye'nin 1989'dan 2002'ye kadar yerinde saydığını vurgulayan Işık, geçmişteki bu iç çekişmenin tekrarlanmayacağının bir garantisinin olmadığını ifade etti.

Bakan Işık, yerinde saymanın ve atılım yapamamanın en önemli sebebinin parlamenter sistem olduğuna işaret ederek, "Ben Türkiye'nin 63'üncü Milli Savunma Bakanıyım. Hükümetimiz de 65. Cumhuriyet Hükümeti. Yani 1,5 yıl bile değil. Peki bir bakan, o bakanla birlikte çalışan ekibi, bir bakanlığı bu kadar sürede öğrenip, icraat yapabilir mi? Buna rağmen eğer bir şeyler başardıysak, inanın bu halkın başarısıdır, hükümetlerin başarısı değil. Dünyanın geldiği bu seviyede biz daha işi ne kadar şansa bırakabiliriz. Bizim Türkiye olarak işi şansa bırakma lüksümüz yok. Onun için sistemi değiştirmek zorundayız." diye konuştu.

ÇOCUKLARIMIZIN GELECEĞİNİ DÜŞÜNMEK ZORUNDAYIZ

Türkiye'nin geleceği için çift başlılığın ortadan kaldırılması gerektiğini kaydeden Bakan Fikri Işık, sözlerine şöyle devam etti:

"Çift başlılık olduğu sürece hiçbir kurum yürümez. Bir gemiyi iki kaptan batırır. Bir arabada iki şoför olursa ne olur? Ya duvara çarpar ya da uçuruma yuvarlanır. Bunu neden görmüyorlar 'Hayır' kampanyasını yürütenler? Mesela Sayın Kılıçdaroğlu, bunu niye görmüyor? Aslında görüyor ama işine gelmiyor. Aslında gördüğünü radyo konuşmasında söyledi. Biz cumhurbaşkanıyla başbakan kavga etmesin diye bu sistemi değiştiriyoruz, bunu biliyor. Adam 7 seçimdir CHP'nin başında, daha yüzde 25'e ulaşamadı. Bu yeni sistemde hükümet kurmak için yüzde 50 gerekiyor. Yüzde 25'i alamayan bir parti, yüzde 50'yi nasıl alacak? Bunu bildiği için halkın kafasını karıştırıp referandumdan 'Hayır' çıkmasını sağlayabilir miyim diye uğraşıyor. Bu uğraşlar nafile. Çünkü biz çocuklarımızın geleceğini düşünmek zorundayız."

CHP'YE DE İYİLİK YAPACAĞIZ

Bakan Işık, "Halk oylamasında 'Evet' verirsek, sadece ülkemizin önünü açmış olmayacağız. Aslında CHP'ye de iyilik yapacağız. Bu oylamadan 'Evet' çıkarsa Sayın Kılıçdaroğlu'na yol görünecek. CHP'liler, '8 seçimdir kaybediyorsun, seninle iktidar olma şansımız yok.' diyecekler. Daha büyük bir iyilik de CHP'ye. Ne olacak, CHP'nin başına eğer hükümet olmak istiyorlarsa, Gümüşhanelinin de oyunu alacak, Gölbaşılının da oyunu alacak, Türkiye'nin ortalama, milliyetçi, muhafazakar, dindar insanlarının da oyunu alacak birinin gelmesi lazım." ifadesini kullandı.

Başörtü düşmanlığı yapıp, seçimlerde başörtülü poz veren bir anlayışın halktan destek alamayacağına işaret eden Işık, CHP'nin iktidar olmak için halkın değerlerine sahip birini genel başkanlığa getirmesi gerektiğini belirtti.

Halkın bu sistemle hem ülkenin önünü açacağını hem de siyaseti yeniden şekillendireceğini vurgulayan Işık, şu görüşlerini paylaştı:

"Bu yeni sistem, Türkiye'nin istikrarını sandıkta sağlayacağı, birliğini ve beraberliğini güçlendireceği bir adım olacak. 'Bu adım atılırsa Türkiye bölünürmüş.' Bunları söyleyenlere şaşırıp kalıyorum. Eğer Türkiye bölünecekse bu PKK, 35 senedir Türkiye'yi bölmeye çalışan bu PKK, niye bütün gücüyle 'Hayır'a çalışıyor. Yani bunlar ülkenin bölünmesini istemiyor da AK Parti ve MHP mi istiyor? Bunlar ve bunların uzantıları HDP şu anda var gücüyle 'Hayır' kampanyası yürütüyor."

Bakan Işık, daha sonra Gülermak Fabrikası'nı ziyaret ederek, işçilerle yemek yedi.